Pazar sabahı gazetemizin birinci sayfasında, yazın yoğunluğundan kurtulmuş Bodrum’un tadını çıkartan paşalarımızın haberi vardı. Yazın adım atacak yer kalmayan, üst üste yüzülen Bodrum’da sonbahar pek bir güzel olurmuş. Gidenlerin yalancısıyım, öyle diyorlar. Demek ki bizim paşalarımız da Bodrum’un bu hususiyetini bildiklerinden bir araya gelip Bodrum’da güneşin ve kumun tadını çıkarıyorlar.
Şimdi soracaksınız, “Bodrum’un bir paşası vardı onun da amel defteri kapanalı yıllar oldu. Bodrum’un yeni paşaları kim?” Haklı ve yerinde bir sual. Evet Zeki Müren’in amel defteri kapanalı çok oldu ama bizde paşalar bitmez!
Efendim, Bodrum’un yeni paşaları da pek bir meşhur, pek bir namlılar. Hâlâ kulaklarını çınlatan, değişik hislerle onları anan yüzbinler var! Ben de o yüzbinler arasında olanlardan biriyim.
Bodrum’un yeni paşaları, 28 Şubat cuntasının asker unsurları. Bilmem hatırlar mısınız, Bodrum’un yeni paşaları ‘yargılanmış’ ve darbeci oldukları için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırılmışlardı.
Şimdi yine haklı ve yerinde olarak soracaksınız, “Yahu hem darbecilikten ağırlaştırılmış hapis cezası aldılar diyorsun hem de tatil cenneti Bodrum’da tatil yapıyorlar diyorsun. Bu nasıl iş, darbeciler yalnız ve yalnızca bir bodrumda o da cezaevinin bodrum katında olmaları gerekirken tatil cenneti Bodrum’da ne arıyorlar?”
Muhterem okuyucularım, öyle haklı ve yerinde sualler soruyorsunuz ki nutkum tutuluyor! Hani böyle vak’alar için derler ya, izahı yok! Evet, ne izahı var ne de cevabı!
Darbe yapıyorsunuz, devlet gücünü kullanarak halkın üzerinde terör estiriyorsunuz, milyonlarca insanın hayatını karartıyorsunuz, sonra devran dönüyor gibi oluyor ve yargılanıp mahkum oluyorsunuz ve ağırlaştırılmış hapis cezası alıp Bodrum’da kum, güneş ve deniz eşliğinde cezanızı çekiyorsunuz…
Siz bana ben de yetkililere ve ilgililere sorayım izninizle muhterem okuyucularım: Var mı bunun izahı sayın yetkililer ve ilgililer?
28 Şubat’ın paşaları Bodrum’da ağırlaştırılmış tatil yaparken, onların brifing verdiği hâkim ve savcıların mahkûm ettiği Müslüman Anadolu’nun evlatları hâlâ zindanlarda; peki bunun izahı var mı sayın yetkililer ve ilgililer?
28 Şubat darbe davası kadük bir davadır. Cuntanın sadece askeri kanadı yargılanmış, başta medya unsuru olmak üzere diğer unsurları yargılanmamışlardır. Askeri paşalara da fazla yüklenmeyelim. Çünkü 28 Şubat’ın medya paşaları, Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı gibi özneler bırakın yargılanmayı sanki hiçbir şey yapmamış gibi hâlâ yazıp çiziyorlar. 28 Şubat’ın tüm unsurlarının keyfi yerinde!
Böyle bir ahval içinde niye 15 Temmuz oldu, nasıl böyle bir şeye cüret ettiler diye konuşmak abestir; yeni bir darbe olur mu diye sormak da yersizdir! Çünkü darbeci zihniyet için ağır tahrik şartları vardır; sonu darağacı değil de Bodrum’da tatil olan darbeyi hangi darbeci kaçırmak ister!
Aklıma gelmişken, hangi ülkeydi, darbecileri ölene kadar cezaevinde tutan ve darbecilerin ancak tabut içinde cezaevinde çıkabildikleri?
Yunanistan mıydı?
Bodrum’la Yunanistan arası kaç kilometre, aranızda bilen var mı!