15 Temmuz gecesi en büyük darbeyi geleneksel darbeciler yedi.
FETÖ’nün mankurtları bu işi de devlet içinde çevirdikleri gizli entrikalar gibi kimsenin ruhu duymadan yapabileceklerini zannettiler ama bu işin yargı yoluyla darbeye benzemediğini, başarısızlığın kendilerini ele verdiğini gördüler.
F16 uçaklar, modern tanklar, uzun namlulu silahlarla donanmış FETÖ’cü uşaklar, çakar-almazını bile evinde bırakarak önlerine dikilen halk karşısında ne yapacaklarını şaşırdılar, rezil oldular.
Öyle rezil oldular ki, bundan sonra kimsede darbenin “d”sini dahi anacak hal bırakmadılar.
Oysa bizde darbecilik, devleti muhafazakarların şerrinden koruyan rejim sigortasıydı!
Darbeciler belli kesimlerden büyük ilgi ve destek görürdü. Ülkenin darbeye hazırlanmasında en büyük hizmeti ‘merkez’ olduğunu iddia eden medya verirdi.
Ama dikkat ederseniz 15 Temmuz’dan bu yana artık “doğuştan darbeci”ler bile darbeyi savunamıyor.
Darbeci bitmedi, sadece sesi kesildi...
Peki bütün bu olup bitenlerden sonra artık aramızda maskeli darbeci kalmadı diyebilir miyiz?
Nerdeee...
Zaten her fırsatta “Biz duruyoruz, sadece ses çıkaramıyoruz” diye bas bas bağırıyor ve en küçük fırsatta meydana çıkıyorlar.
Özellikle PKK’ya destek verirken ne kadar gizlenmeye çalışsalar da devekuşu gibi açıkta kalıyorlar.
Yani, 15 Temmuz’u doğrudan destekleyemeyenler teröre arka çıkıyorlar.
Başka bir ifadeyle terör örgütünü kayıranlar darbenin de gizli hamileridir.
Terör hizmetçisi belediyeler neden önemli?
Halkın verdiği mazbatayı Kandil’e teslim edenler, yıllardır belediyelerin makinaları, para kasaları ve insan kaynakları ile birlikte PKK’nın emrine girmişti. Bugün bu belediyelerin milli yönetimlere devredilmesine karşı çıkanlar o günlerde neden tek kelime etmemişti?
Bu belediyelere kayyum atanması ile ilgili tasarıya karşı çıkan CHP, bunu şehit asker ve polislerimizin, korucularımızın, yüzlerce sivil vatandaşlarımızın ailelerine nasıl izah edecek acaba?
Problemin KHK ile çözümünü de engellemeye çalışanlar 15 Temmuz’da tankları engellemeye çalışanların tam karşısında yer aldıklarını biliyorlar mı acaba?
İçişlerimizle ilgili bir tasarrufa Amerika, neden ta okyanus ötesinden uzanma ihtiyacı duyar ki?
Şimdi duydukları endişeyi, belediyelere kepçeleri terör hendekleri kazarken, belediye kamyonlar ölüm taşırken neden hiç endişe duymadılar acaba?
Artık maskeniz düştü, hiç kendinizi yormayın...
15 Temmuz’da öğrendiğimiz basit formül, samimiyet testinde muhteşem sonuç veriyor:
DARBE=TERÖR=FETÖ/PDY=PKK/PYD=DAEŞ
AKIN İPEK YİNE TOP ÇEVİRMİŞ...
Son yazımda, 4 Haziran 2015 tarihli manşetimize Akın İpek’in hakaret dolu yalanlamasını hatırlatarak, oysa “40 yıllık hizmet arkadaşı” Latif Erdoğan’ın yeni kitabında bizi doğruladığını yazmış, cevabını sormuştum.
Firari FETÖ’cü tam 200 kelimelik cevap yazmış ama tek kelimelik asıl cevabı bir türlü yazamamış.
O saray ve kompleksin “40 yıllık ev”iniz olduğunu biliyoruz!..
Ama Latif Erdoğan’ın dediği doğru mu hâlâ merak ediyoruz.