İç siyaset takip eden gazeteciler için CHP Genel Başkanı velinimet. Mutlaka malzeme veriyor. En son grup toplantısında ettiği laflar mesela... Aklı sıra Başkan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı tarihi konuşmayı eleştiriyor. İri iri laflarla hem de! "İnsan içerde ne konuşuyorsa dışarıda da onu konuşmalı. Filistin'le ilgili ağzından bir cümle çıktı mı, bir cümle, bir cümle çıktı mı ağzından?" diye soruyor. Bir değil 10 cümle çıktı. Konuşmak bir yana ABD'nin büyükelçilik binasını Kudüs'e taşıma kararı sırasında BM'yi harekete geçiren de Erdoğan'dı. Hoş sonuç değişmedi diyeceksiniz, evet ama zaten Erdoğan'ın BM'nin yapısal reforma ihtiyacı var demesinin sebebi de bu.
Bunlar malum, Kılıçdaroğlu'nun boyunu çok aşan politikalar.
***
Gün aşırı Türkiye'nin notunu düşüren sıfırcı hocalara laf etmeyen, sorunları çözmek için IMF'yi davet etmekten daha iyi bir fikri olmayan Kılıçdaroğlu, McKinsey'den danışmanlık hizmeti alınması ile ilgili de bilir bilmez konuşmuş. "Devletin kozmik odasını FETÖ'ye emanet ettiniz şimdi de tüm mali bilgilerini ezanımıza, bayrağımıza saldıranlara teslim edeceksiniz" diyor. 15 Temmuz'a "Kontrollü darbe", "Tiyatro" diyerek FETÖ elebaşı ile aynı cümleleri kullandığını mı söyleyelim yoksa "ezandan, şehitlikten tiksindiğini" söyleyen Sera Kadıgil gibilerin CHP'ye kim vekil yaptı diye mi soralım?
***
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak "Cehalet değilse ihanet" demiş de bence az demiş. Gezi kalkışmasından bu yana ekonominin kaybettiği irtifada CHP'nin de katkısı var maalesef, üstelik bile isteye.
İktidarı devirmek için FETÖ ve PKK terör örgütlerinden dahi medet umar hale gelmişken "ekonomik kriz fırsatçılığı" mı yapmayacaklar? 24 Haziran seçimlerinden önce Türkiye'ye gelmek isteyen yabancı yatırımcılara "Gelmeyin sakın ha" diye yalvarıyorlardı neredeyse.
***
Kemal Bey ne yapıp edip milleti kendine güldürmeyi başarıyor, doğru; ama iktidar olmayı başaramıyor. Onu geçtik, partisine oy kaybettiriyor.
Ama ne gam, 9 seçim kaybetmesine rağmen genel başkan koltuğunda oturmayı başarıyor. Zaten CHP genel başkanlarının siyaset kariyerlerinde daha üst mevki yok. Başarı kıstası koltuğu kaptırmamak. İster ayak oyunlarıyla, ister istibdat rejimi kurarak...
O koltuğa bileğinin hakkıyla oturmadığı için liderlik edemiyor. Bu yüzden de her gün CHP içinden biri çıkıp kemal beyi tokatlıyor. Bunların bir kısmı da kendisinin partiye soktuğu isimler. Ya da koltuğunu borçlu olduğu kaset kumpasçılarının 'tavsiyesiyle' partiye aldığı kişiler.
***
Geçenlerde, DEAŞ'lılar arasında "Muhasebeci Kenan" adıyla ün yapmış olan Öztürk Yılmaz, "Genel seçimlerde biz muhalefet olarak yenildik. Bunun özeleştirisinin açıkça yapılması lazım. Bu partiyi birilerine belli makamlarda tutmak için mi bütün koşturmamız" diye verip veriştiriyordu Kemal Bey’e. Musul Başkonsolosluğu baskınında, personelini koruyacağına yerde korkudan kendini "Muhasebeci Kenan" diye tanıtan ve sonra da Kılıçdaroğlu tarafından vekil yapılan Öztürk Yılmaz...
Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz'ün "Çürük domates" atarı ise belli ki Abbas yolcu olduğundan. "Bizim genel başkanımızın bir özelliği var. Önüne bir kasa domates koy, içinden bir tane çürük varsa onu bulup çıkartıyor ve genel başkan yardımcısı yapıyor. Dolayısıyla o kasaya çürük yumurta koymadan seçmesini sağlamamız lazım."
Bugüne kadar onlarca genel başkan yardımcısı seçmiş Kemal Kılıçdaroğlu o kasadan. Hadi hepsi çürük çıktı diyelim; Kemal Bey çok mu sağlam peki?
Şu çürük domates meselesi yerel seçimlerden sonra yeniden açılır eminim.