Fenerbahçe teknik direktörü Aykut Kocaman, Galatasaray’ın şampiyonluk mücadelesi veren takımlarla henüz karşılaşmadığı dönemde; o anlardaki liderliğine atıf yaparak, ligin zirvesinde olmasını “Yalancı liderlik” demeğe getiren açıklaması vardı. Kocaman, Galatasaray’ın rakiplerini rakip görmüyordu... İşin tuhafı, bu ya da benzeri görüşleri paylaşan başkaları da vardı. Kinayeli konuşuyorlardı.
Dünkü G.Birliği de; dişe dokunur olmayan rakip sınıfındaydı. G.Saray, ligin başlarında bu tür takımlara karşı takındığı etkin/güçlü/baskılı tavrını gene sürdürdü. Anlayacağınız, bu duruma Aykut hoca yine kızabilir.
***
G.Saray ne yapacak?
İnandırıcı olmak ya da başkalarının gönlünü hoş tutmak için, durduk yerde maç mı vermesi gerek? Bu tür takımları buldu mu, atıyor. Suç mu?
G.Birliği adam olsaydı da, bari direnebilseydi... Yapabildiği hiçbir şey yoktu. Daha ilk devrede çaresiz kaldı.
Hakemin G.Saray’a destek verdiği iddiasında bulunmak istemem ama; bir ikili mücadelede ayağını daha fazla kaldıran, daha yakına kaldıran ve daha tehlikeli durumda olan G.Saraylı olduğu halde, faul G.Birliği aleyhine verildi. Garibana bu kadar da vurmayın.
***
Belhanda’nın futbolu, eleştiri oklarını üzerine çeken bir çizgideydi. Tartışmalıydı... Ama dün gece sergilediği, lider kimliği içindeki olgun futbolu; takımı çekip-çeviren/yönlendiren ustalıktaydı. Kendisi oynadı, kendisinden başkalarını da oynattı.
Gerçi Gençlerbirliği, bırakın maça ortak olmayı; doğru-dürüst direnmeyi bile beceremeden bir çuval dolusu gol yedi. Galatasaray attığı kadar da atabilirdi. Başkaları bu durumu gene dillerine dolayabilir. Onun için fazla abartmayın, göze batar.