Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın 'nitelikli dolandırıcılık' kabul ederek suç duyurusunda bulunduğu Çiftlikbank'ın kurucusu Mehmet Aydın Uruguay’a kaçmış.. Yanında da 500 milyon dolar varmış kaçarken.. Başta genel merkez olmak üzere ‘Çiftlikbank’ tabelası taşıyan her yer kapı-duvar.. Şimdi gelelim kurufasulyenin faydalarına.. Aylardır karşılaştığım her Çiftlikbank oyuncusuna bu sistemin nasıl patlayacağını ve işin başındaki tosuncuğun nasıl kaçacağını anlattım durdum. Benim gibi sistematik onlarca dolandırıcılık hikayesi görmüş herkes de durumun farkındaydı.. Buna rağmen parasını çekip de sistemden çıkmak istemeyenler, göz göre göre battı.. Kimse kusura bakmasın ama, bunun adı açgözlülüktür.. Bu riski gördüğü halde sistemde kalmaya devam eden arkadaşlara üzülmeye çalışıyorum fakat üzülemiyorum.. Devlete gelince.. İlk günden beri devlet elinden geleni yaptı.. Kimse kendi suçunu başkalarına yansıtmasın.. Geçmiş olsun..
Valide Sultan gemisi ve insana dokunmak
İstanbul boğazında Üsküdar kıyısında bir kuğu göreceksiniz.. İsmi Valide Sultan.. Üsküdar Belediyesi, Valide Sultan’ı bir yüzer kültür merkezi şeklinde özel olarak Sedef tersanesinde yaptırdı.. 54 metre boyunda. 3 katlı. Gemi boğazda her gün ücretsiz üç sefer yapıyor.. Kıyı boyunca boğazı selamlayan tarihi yapılara ve hikayelerine hakim rehberler misafirlere İstanbul’u anlatıyor yol boyunca.. Ücretsiz çay ve simit eşliğinde elbette.. Perşembe günleri liseli çocuklar, normalde kilit altına alsan durmayacak çocuklar keyifle tarih dersi dinliyor gemide.. Boğazın ortasında Fahreddin Paşa’nın kabrine bakarak, rehberden tarihteki rolünü dinleyen bir genç, dünyaya artık başka türlü bakıyor. Öğle namazını denizin üstünde kılıp ardından 3. Köprüye doğru çayını yudumlayan insanımız kendini her zamankinden daha muktedir, güçlü hissediyor. Son 6 ayda 160 bin kişi binmiş gemiye.. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, ‘bizim hiçbir sosyal tesisimize yılda 100 bin kişi gelmedi şimdiye kadar’ diyor.. Gemi yolcuları bu istatistiği alt-üst etmiş durumda.. Yani belediyenin vatandaşa ulaşması noktasında bu türlü etkinliklerin rolü demek ki çok çok daha büyük.. Siyasette vatandaşa dokunacak yeni mecralar bulmak şart. Valide Sultan Gemisi bunun için son derece yenilikçi bir örnek durumunda.
Kamu araçları, gelin arabası olur mu?
Bir itfaiye eri, çalıştığı itfaiye aracını süsleyip gelin almaya öyle gitmiş.. Dün bütün televizyonlarda haber oldu.. “İtfaiye aracını gelin arabası yaptı..” İlk de değil bu.. Yıllardır hemen her memlekette böyle bir hikaye çıkar. Şimdi ilk bakışta enteresan elbette. Fakat misal bir yetim çocuğun hayalini gerçekleştirmek için yapılan hoşlukları anlarım.. Bir şehit oğlunu evlendirmek için valinin makam aracını tahsis et, hiç kimse eleştirmez, bilakis gururlanır ağlarız.. Tamam da sırf sevdiği kadına jest olsun diye bir kamu aracının gelin arabasına dönüştürülmesi oluyor mu?.. İçinde hiçbir sosyal sorumluluk, kamu yararı bir şey yok. Yarın da ambulans şoförü çıkar; ‘ben de ambulansla gelin almak istiyorum’ derse, özel harekatçı çıkar ‘Ejder Yalçın’ı sürerse gelin evine… Doğru olur mu?.. Bence içinde kamusal fayda barındırmayan bu işler çok da sempatik değil..