Bir çocuk daha öldürdü PKK.. 40 yıldır yaptığı gibi… Hakkını savunduğu, kültürü, kimliği, dili için mücadele ettiğini söylediği o coğrafyada, Kürt çocuklara dünyayı öğretmek için giden 23 yaşındaki Necmettin Öğretmen’i.. Asker katili, polis katili, doktor katili, öğretmen katili PKK..
Önceki gün Tunceli’de, şehit edildiği kentte Necmettin Öğretmen için bir anma yürüyüşü tertiplendi.. Organizasyonun fiili yürütücüsü CHP’ydi.. Ellerinde Türk bayraklarıyla sessizce yürüdü insanlar.. En önde bir genç.. Elinde şehidin fotoğrafı.. Üzerinde ;”..Sen bizim şehidimizsin, onurumuzsun..” yazıyor.. İmza Dersim Halkı.. CHP içindeki PKK muhiplerine de ders niteliğindeydi.. Başta birlikte sallamayı marifet sayan, PKK ile ittifakı içine sindirebilen Kılıçdaroğlu olmak üzere..
Celal Şengör içilebilir demişti
Prof. Dr. Caner Taslaman, Habertürk stüdyosuna elinde bir kavanoz deve sidiği ile geldi.. Ben deve sidiği olduğuna inanmamıştım.. Meyve suyu falan olabileceğini düşünüyordum.. Caner Taslaman’a sordum, sahiden deve sidiğiymiş.. Kocaeli taraflarından bir dostu getirmiş.. Hem de o güne aitmiş.. O program üzerine ortalık ayağa kalktı.. İslamcılar da eleştirdi biliyorsunuz.. Ama asıl tabi ateist-kemalist çevreler, evrimciler falan iyi dalga geçti.. En hafifi; “işte bunlar böyle boş işler peşinde falan” dediler.. Oysa açıkça Kemalist fetva var biliyorsunuz sidik ve dışkı yenebilmesiyle ilgili.. Prof. Dr. Celal Şengör demedi mi; “dışkı ve sidik tüketmek doğaldır" diye.. Bu sözler Celal Şengör’e ait; “… Gayet güzel, hiçbir şey de olmaz. Dışkı pis bir şey değil ki. Sen sidiğini içmez misin?..” Metaforik bir polemik üzerinden islam eleştirisi yapanlara hatırlatmak istedim..
Harun Kolçak’ın vasiyeti
Ertuğrul Özkök muhteşem bir veda yazısı yazdı Harun Kolçak’ın ardından.. Yazı dört dörtlük.. Fakat araya şöyle bir cümle sıkıştırmış Özkök; “.. hepimizin ta şurasına dokunan, hayvan sevgisiyle dolu o vasiyetin var ya… Bir de o kalsın bizimle işte…” Neymiş acaba şu vasiyet diye bakayım dedim.. “Hayvan sevgisiyle dolu vasiyet”… İddia o ki, Harun Kolçak şöyle yazmış ölmeden evvel; “Bedenimi torbalarda verecekler size. Mezar taşı istemem bir ağacın altına gömün.. 7’si, 40’ı gibi günleri bahane edip mevlit okutmayın.. Siz etli pide yiyin diye ölmedim ben, illa birilerine yemek vermek istiyorsanız sokak hayvanlarına verin…” gibi gibi.. Ertuğrul Özkök’ün hemen sahiplendiği ve alkışladığı metin böyle.. Neyse Özkök’e kötü haber.. Bu skandal metin sahte çıktı.. Baba Eşref Kolçak da, yapım şirketi de, menajerleri de böyle bir vasiyet olmadığını söylüyor.. Biz Harun Kolçak’ı seven milyonlarca müslüman için iyi haber.. Sizi bilmem..
'Kötü bilirdik'
Evet Cengiz Semercioğlu öldüğünde, eğer ben hâlâ hayattaysam kendisinin de ricası üzerine öyle söyleyeceğim; Kötü bilirdik.. Kendi yazmış.. “..Ne bu ya hu demiş, Harun Kolçak’ın hep iyi taraflarını yazıyorsunuz. Yoksa özgeçmiş mi karartıyorsunuz?.. Adam uyuşturucu tedavisi görmüş bir bağımlıydı. Saklamayın..” Yani trafikte alkol duvarını aşmış bir zibidiyi, şehit ettiği polis memuruna karşı savunmuş bir adam çıksın da Harun Kolçak yazıları için, “perdeleme yapıyorsunuz” desin.. Akıl alır gibi değil.. Peki Cengiz.. Sen öldüğünde yapmayacağız.. Sorarlarsa diyeceğiz ki; “…O polisi şehit eden zengin çocuğu korumak için gazetesindeki köşesini kullanan biriydi.. Şirketlerin bedava gezileri ya da hediye ürünleri karşılığı köşesinde reklam yazıları yazardı. Vatan millet düşmanlarının filmlerini, para karşılığı överdi…” Merak etme tek tek yazacağız arkandan.. Kötü adam..