AK Parti ve MHP’nin ‘cumhur ittifakı’ndan sonra muhalif kanatta ‘gayrıresmi görüşmelerle’ yürütülen ittifak trafiği hem hızlanıyor, hem de giderek görünür hale geliyor.
Geçen hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İttifaklar konusunda görüşmeler yapılıyor”sözü basına yansımıştı.
Görüşmeler daha çok gayrıresmi düzeyde. Ancak ittifak konusu CHP’nin resmi düzeyde yaptığı ‘seçim güvenliği’ görüşmelerinin de ana konularından biri.
En çok merak edilen de ‘HDP ile ittifak’ konusu.
Bu konudaki kulisler irili ufaklı medya organlarına yansıdı.
CHP’nin dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’ın, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nde ziyaret etmesi gözleri bu trafiğin üzerine çekti.
***
CHP’nin gündeminde yerel seçim, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi için ayrı ayrı ittifaklar var.
Ancak ilk iki ittifakın şeklini, cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılacak ittifak belirleyecek.
O yüzden CHP, öncelikle cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘hayır bloku’nu bir arada tutmak istiyor.
Görüşmelerin ana ekseni, cumhurbaşkanının ilk turda seçilmesi ihtimaline göre; CHP’nin adayına oy verilmesi.
Bazı parti sözcüleri ‘ikinci tura kalır’ dese de, CHP görüşmeleri ‘ilk tur’ varsayımına göre yapıyor.
Olası ittifak partileri ile bu konuda uzlaşma sağlanması zor görünmüyor.
***
Bu aşamada yerel ve milletvekili seçiminde işbirlikleri gündeme geliyor.
Yerel seçimde;
CHP’nin, ‘destek almazsa’ AK Parti-MHP ittifakına kaybedeceği yerler var.
Aynı şekilde, -az da olsa- bu ittifaka karşı ‘destek alarak’ kazanabileceği yerler de.
Örneğin, başta İzmir olmak üzere Ege’de İyi Parti ile bölünen oyları toparlamak, üzerine HDP’den destek almak gerekebilecek. Zira birçok il ve önemli ilçede partiler arasındaki fark oldukça az.
Yerel seçimlerde ‘belediye başkanlıkları’ için verilecek destek karşılığında, belediye meclis üyeliği listelerinde ittifak partilerinin adayları yer alabilir.
***
Milletvekili seçiminde;
CHP, HDP ile ‘görünür ittifak’tan yana değil.
Zira HDP-PKK ilişkisini taşımak istemiyor.
Bu hem CHP içinden, hem de tabanından tepki alır.
Ayrıca, İyi Parti veya SP’nin HDP’li bir ittifakta yer almaz.
Zaten HDP de, seçime parti olarak gireceği ve yüzde 10 barajını aşmaya çalışacağı için CHP’ye destek vermeyecektir.
CHP; bölünmeyi aşmak için İyi Parti ile -AK Parti-MHP gibi- seçim pusulasında aynı kutucukta yan yana olabilecekleri bir ittifak kurabilir.
SP bu ittifaka, iki partiden birinin listelerinden aday göstererek katılabilir.
CHP ayrıca milletvekili çıkarma şansı bulunmayan seçim bölgelerinde HDP adayına destek vermeyi düşünebilir.
***
Öztürk Yılmaz, CHP’nin hariciyeci kadrosundan.
Bu kadro genellikle Washington, Londra gibi dünyayı ve Türkiye’yi etkileyen başkentlerde görev yapmış isimler tarafından dolduruldu.
Yılmaz’ın kariyeri öncekilere göre daha mütevazı.
Son bulunduğu yer, 2013’te terör örgütü DEAŞ’ın işgal ettiği Musul’da rehin alınan Türkiye Başkonsoloslu’ydu. Türkiye’de de bu olayla tanındı.
Daha sonra ‘büyükelçi’ olarak atandığı halde Tacikistan’a gitmedi; 2015 seçimleri öncesi Dışişleri’nden ayrılarak CHP’den Ardahan’dan milletvekili seçildi ve ‘dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı’na getirildi.
Son kurultayda eski Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz de CHP yönetimine seçildi, ancak
‘kamu diplomasisinden’ sorumlu genel başkan yardımcısı oldu; Yılmaz konumunu korudu.
Demirtaş’ı örneğin, ‘hukuk politikalarından’ sorumlu Muharrem Erkek veya ‘insan hakları’ndan sorumlu Tekin Bingöl gibi genel başkan yardımcılarının yerine ‘dış ilişkilerden sorumlu’ Öztürk Yılmaz’ın ziyaret etmesini enteresan buldum.