24 Haziran’a bir ay kala CHP’deki FETÖ mayınları birer birer patlamak üzere.
Birinci mayın, Eren Erdem’in itiraflarıdır. İkinci mayın, Deniz Baykal’a kurulan kaset komplosunun ve devamında Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye genel başkan olmasının üstündeki örtünün kalkıyor olmasıdır…
FETÖ’den hakkında 22 yıl hapis cezası istenen CHP Milletvekili Eren Erdem, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından milletvekili aday listesine alınmayınca Artı TV’de önemli ifşaatlarda bulundu.
Eren Erdem, FETÖ’nün yolsuzluk soruşturması üzerinden yürüttüğü 17/25 Aralık darbe girişiminde Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni idi. Gazete, bu operasyonun tetikçisiydi. Karşı gazetesi çalışanları ile ilgili hazırlanan iddianameye göre bazı isimlerin, Ekrem Dumanlı ve Akın İpek ile irtibatları tespit edildi.
Kılıçdaroğlu FETÖ’nün montaj ses kayıtlarını CHP grup toplantılarında yayınlarken, Erdem de bu yasa dışı ses kayıtlarını gazetesinin manşetine taşıyordu. Erdem, hizmeti karşılığında milletvekilliği ile ödüllendirildi.
Bu defa milletvekili adayı yapılmayan Erdem, “O dönem MİT tırları tutanaklarını Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’dan aldım. Şimdi de Tezcan’ın karşısında durduğum için listeye alınmadım” dedi. Zaman gazetesine desteğe de Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile gittiğini söyledi.
Böylece FETÖ’nün itirafçılarına bir CHP milletvekili de katılmış oldu.
22 yıla kadar hapsi istenen Erdem'in 25 Haziran’da milletvekili dokunulmazlığı kalkacak ve FETÖ'ye yardım suçunu işlediği gerekçesiyle sanık olacak.
Aday olmadığının açıklandığı günün ertesinde Almanya’ya gidişine izin verilmeyen Eren Erdem’in yurt dışına kaçması ihtimal dâhilindedir. Buna asla fırsat verilmemelidir. Çünkü patlayan Erdem mayını yüzünden 24 Haziran’a doğru CHP’nin FETÖ bagajı giderek ağırlaşacaktır.
Burada, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile irtibatı çıkan 4 danışmanını da hatırlatalım. CHP’deki FETÖ bagajını ağırlaştıranların içinde onlar da var.
İkinci mayın, Baykal’a kurulan kaset komplosunun bütün yönleriyle açığa çıkma ihtimalinin belirmesidir.
Bu komplonun aydınlatılması çok önemli... Çünkü Kılıçdaroğlu bu komplo sonucunda CHP’ye genel başkan oldu.
Önceki günkü gelişme şöyleydi: Bu komplo ile ilgili FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de yargılandığı davanın sanıklarından firari eski Ankara İstihbarat Şube Müdürü Zeki Güven ile örgüt üyeliğinden aranan eşi eski hâkim Sevda Güven Eskişehir'de yakalandı.
Birçok usulsüz telefon dinlemesi ve görüntüleme olayında önemli rol oynadığı belirlenen Zeki Güven’in, FETÖ elebaşı Gülen'in gelecek vadeden kişiler arasında gördüğü “altın çocuklar” arasında bulunuyor.
Tutuklanan Zeki Güven’in itirafları, siyaseti sarsacak boyutlarda olabilir.
CHP hala FETÖ’nün FETÖ olarak tescillenmediği; “cemaat”, “Gülen hareketi”, “Hizmet” diye anıldığı dönemlerle ilgili olarak AK Parti’yi suçlamaya devam ediyor.
Oysa tehlikeyi ilk fark eden ve en başta “Paralel Yapı”, “Paralel Devlet Yapılanması” denilerek bu ihanet örgütüyle mücadeleyi başlatan Erdoğan oldu.
Erdoğan’a ve AK Parti hükümetine Haçlı zihniyeti adına savaş başlatan yapı, 17/25 Aralık sürecinde siyasi darbe teşebbüsünde bulunma cüreti gösterdi. “Yolsuzlukla mücadele” kılıfı altında bu yapıya en büyük desteği CHP verdi. Yasa dışı ses kayıtlarını Meclis’te CHP Grubunda dinleten Kılıçdaroğlu’ydu. Paralel Yapı’nın FETÖ olduğu tescillendikten sonra da Kılıçdaroğlu’nun desteğine devam etti. Öyle ki 15 Temmuz darbe girişimi ihanetinde bile Kılıçdaroğlu, FETÖ elebaşı Gülen’in ağzı ile konuştu ve “tiyatro”, “kontrollü darbe” çıkışları ile FETÖ ile mücadeleye en büyük darbeyi vurmaya kalktı.
CHP’nin FETÖ bagajı giderek ağırlaşıyor ve 24 Haziran’a kadar CHP, bu bagajın ağırlığı altında kalabilir...