24 Haziran’daki seçimde partiler açısından çok kritik bir tercih var. Cumhurbaşkanı hükümet sisteminde başkan yardımcıları ve bakanlar, milletvekili olmayan isimler arasından seçilecek. Başka bir ifadeyle milletvekili olanlar, bakan olamayacak.
AK Parti bu konuda rahat. Erdoğan’ın ilk turda seçileceğine kesin gözüyle baktıkları için başkan yardımcısı ve bakan olarak düşünülen isimler, milletvekili aday listelerine konmayacak.
21 Mayıs’ta partiler aday listelerini YSK’ya verecekler. AK Parti listelerine bakarak, kimlerin milletvekili olarak değil de başkan yardımcısı ve bakan olarak düşünüldüğünü görebileceğiz.
CHP ve İyi Parti için bu konuda ciddi bir sıkıntı var.
Muharrem İnce ve Meral Akşener’in ilk turda Cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini CHP ve İyi Parti de kabul ediyor. Dolayısıyla AK Parti’deki rahatlık onlarda yok.
Mesela CHP, bakan olarak düşündüğü 15-20 ismi milletvekili adayı göstermemeye kalksa ve Kılıçdaroğlu o isimlere, “sizi bakan olarak düşündüğümüz için milletvekili listelerine koymuyoruz” dese ikna edici/inandırıcı olabilir mi?
Kimler bunu kabul edecek? Bu isimler, “bizi harcamanın bir yolunu bulmuşlar” diye düşünmeyecekler mi?
Aynı sıkıntı İyi Parti için de söz konusu. Meral Akşener kimlere, “sizi bakan olarak düşündüğümüz için milletvekili olmanızı istemedik” diyebilecek? Kimler bunu kabul edecek?
Akşener ve İnce’nin ilk turda seçilemeyeceklerini kabullenip -ki öyle görünüyor- CHP ve İyi Parti, bakan dağılımı için şimdiden görüşmeler yapıyordur.
Muharrem İnce uyanıklık yapıp, “bak ben önceden ilan ediyorum, Akşener’e başkan yardımcısı olurum” dedi. Bunun anlamı, “ikinci tura ben kalırsam, Akşener de benim yardımcım olmayı kabul etmeli” demektir.
İkinci tura kim kalırsa kalsın bakanlık dağılımı için CHP-İyi Parti ve SP ardasında önceden bir anlaşma yapılacaktır.
Doğrusu, ikinci tura kalmanın hesabı yapıldığı için tüm bakanların sayısı kadar ismin milletvekilliğini engellemek gerekmiyor. Mesela CHP 7-8, İyi Parti 7-8 ve SP de 2-3 isme, “sizi bakan olarak düşünüyoruz, bu yüzden milletvekili aday listelerinde isminiz olmayacak” demiş olacak. Listeler 21 Mayıs’ta YSK’ya verildiğinde bu yazının önemi daha iyi anlaşılacaktır.
15’lerin kurbanlık koyun masumiyeti ile İyi Parti’ye gidip sonra kuzu kuzu CHP’ye döndüklerini hatırlarsak, önümüzdeki günlerde muhalefet ittifakından başka falsolar da beklenebilir…
Şayet seçim ikinci tura kalırsa CHP, İyi Parti ve SP arasında eskinin kötü hatıralarını barındıran koalisyon pazarlıkları olacaktır.
Ancak çok daha önemli bir şey var. Cumhurbaşkanı ilk turda seçilemezse iki hafta sonra 8 Temmuz’da ikinci tur yapılacak. Milletvekili seçiminin ikinci turu yok. Yani 8 Temmuz’da sandığa giderken milletvekili seçim sonuçlarını biliyor olacağız. Bu sonucun rüzgârı, Cumhurbaşkanı seçimini etkileyecektir.
Erdoğan; “Erdoğan’a oy verilsin ama milletvekilliği seçiminde AK Parti’ye verilmeyebilir algısı peşinde koşanlar, münafıklık yapıyor” dedi. Erdoğan seçilir ama Meclis’te muhalefet çoğunlukta olursa, Türkiye’ye huzur bulabilir mi?
İnşallah Erdoğan birinci turda seçilir, Cumhur İttifakı da Meclis çoğunluğunu alır da karmaşık hesapların hiçbiri gündeme gelmez...