Evet, batıcı olan CHP'nin fabrika ayarları milli ve yerli değildir. Tek parti döneminde batılılaşma adı altında yerli ve milli olan her şeye cephe almıştır.
Bunun en son ispatı Mersin'deki terör eylemine karşı koydukları tavırda ortaya çıktı.
Emperyalizmin bölgedeki silahlı taşeronu olan terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısını rahatsız etmemek için takip ettiği politika CHP yönetiminin yerliliğinin de ölçüsü haline geldi.
CHP destekçisi çevreler Mersin'deki terör eylemini önce DEAŞ'e mal etmek istediler. PKK'ya toz kondurmak istemediler. O tutmayınca 'cinnet getiren bir kadın polis' yalanına sarıldılar, o da tutmayınca CHP medyası PKK'nın iktidara destek için yaptığını iddia edecek kadar savruldular.
Gün ağarıp gerçek ortaya çıkınca ve teröristlerden birinin CHP'nin on yıl önce yayınladığı tutuklu gazetecilerden biri olduğu tespit edilince grup başkan vekilleri çıktı 'On yıl önceden terörist olduğunu nereden bilecektik !'diyerek milletin aklıyla alay etmeye kalkıştı.
Tutukluluk sebebi teröre destek vermek olan kişinin terörist olacağını bilememiş bu grup başkanvekili!
Aslında bilemedikleri değil kendileri dışında meşruiyet kabul etmedikleri için sağ partilerin iktidar olduğu devletin de onlar nezdinde meşruiyeti yoktur. Terör örgütü onlar nezdinde daha makbuldür.
Bu bir CHP klasiğidir, ilkesidir. Millet yüzde 90 ile seçse de kendilerinden başkası meşru değildir.
AK Parti iktidarına karşı da aynı politikayı takip ettiler/ediyorlar.
Aslında teröristlerden birinin CHP'nin tutuklu gazetecilerinden biri olduğu anlaşıldığında CHP özür dilesiydi bence 'teröriste destek verme' töhmetinden kurtulurdu.
Ama hayır iktidar AK Parti'de olduğuna göre afra tafra yapacaktı öyle de yaptı!
Fakat CHP Genel Başkanı 2 gün sessizliğini korudu. Ta ki PKK açıklama yapıncaya kadar!
İlginçtir devletin resmi açıklamasını o malum tavrı sebebiyle ciddiye almayan CHP lideri PKK terör örgütünün açıklamasını referans alarak devlet ricaline saydırmaya başladı!
Evet, AK Parti sözcüleri ve çevreleri devletin tespit ettiği teröristi on yıl önce gazeteci diye savunduğu için CHP'ye yüklendi.
CHP ve çevresi rahatsız oldu ve ilginçtir terör örgütünün açılamasıyla kendisini savunma gayretine girdiler!
Varsayalım ki eylemi yapan CHP listesindeki şahıs değildi. Varsayalım ki devletin tespiti hatalıydı.
Peki PKK'nın, 'Zozan arkadaşımızın (yani Dilşah Ercan) bu olayla herhangi bir ilgisi yoktur, görevinin başındadır' açıklaması CHP'yi aklar mı yoksa teröristi desteklediğini teyit mi eder?!
PKK açıklamasıyla CHP'nin tutuklu gazeteci diye sahip çıktığı şahsın PKK teröristi olduğunu ilan ediyor. Hangi görevdeyse de görevinin başında diyor!
CHP Genel Başkanı da bu açıklamaya sarılıyor!
Oysa CHP Genel Başkanı Dilşah'ın fail olmadığını savunurken Dilşah'ın PKK'lı olduğunu faş ettiğinin farkında bile değil!
Tam da 'şecaat arz edeyim derken sirkatin söyleyen merdi kıptı' misali CHP Genel Başkanı tutuklu gazeteci diye savunduğu şahsın PKK militanı olduğunu itiraf etmektedir!
Halbuki 'Tutuklu gazeteci listesi hazırlanırken arkadaşlarımız hata etmiş" deyip özür dilese sonra da içişlerini eleştirse makul bir yaklaşım olurdu.
CHP Genel Başkanı öyle yapmıyor, Dilşah'ın PKK'lı çıkmasını görmezden gelip devletin bakanını savcısını hedefe koyarak PKK safında yer alıyor!
Şaşırıyor muyuz?
Hayır!
Çünkü CHP'nin fabrika ayarları gayr-i millidir. Tek parti döneminde batılılaşma adı altında yerli ve milli olan her şeye cephe almıştır.
Milli meselelerde Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşmuştur!
Doğu Akdeniz'de 'Türkiye geriyor' diye Yunan ağzıyla, Karabağ meselesinde 'Türkiye Azerbaycan'a yardım ediyor' diyerek Ermenistan ağzıyla, S 400'lere muhalefet ederek ABD ağzıyla konuşan bir CHP milli olamaz.
Hele terör örgütünün söylemini referans alarak devletine karşı durmasıyla, gayr-i milli olmanın ötesinde 'milli güvenlik sorunu' olacak boyutta yanlış politikalar takip etmektedir!
Aslında başlatılan helalleşme süreci de CHP'nin milletin değerlerinden kopuk olduğunun bir başka itirafıdır. Yoksa niye helallik dilesin ki?
Fakat helallik söylemi de inandırıcı değil bir aldatmacadan ibarettir.
Çünkü CHP tek parti döneminde milletin inanç değerleriyle mücadele etmiş bir partidir. O yüzden millet CHP'yi sevmemiştir muhalefete mahkum etmiştir.
CHP tek parti döneminde batının silahla yapamadığını parti eliyle yapmış ve millettin değerlerinden kopmuş bir partidir.
19 Ekim 2010 tarihinde Habertürk TV'de Fatih Altaylı bir ilke imza atarak masonlukta Üstad-ı Azam rütbeli Prof. Dr. Remzi Sanver'i konuk etti ve masonluğu konuştu.
Remzi Sanver CHP döneminde mason cemiyetlerini masonların kendilerinin kapattığını söylerken kurduğu cümle çok önemliydi.
Dedi ki: "Bizim umdelerimiz ifadesini CHP'de bulduğu için biz kendimiz kapatıyoruz."
Yani CHP masonlara ihtiyaç duyulmayacak kadar mason ilkelerini benimsediği için bize ihtiyaç kalmadı diyor.
İşte CHP'nin millet gözünden düşmesinin asıl sebebi budur!
Masonluk milli değildir, mason ilkelerini benimsemiş parti de milli olamaz!