CHP’yi anlamak gerçekten zor. 24 Haziran seçim kararı için: “Biz zaten hazırdık. 15 gün içinde çok hızlı bir şekilde Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceği” diyorlar.
Hem hazırlar. Hem de 66 gün sonra yapılacak seçim için adaylarını hem de hızlı bir şekilde 15 gün sonra belirleyeceklerini söylüyorlar. Fatih Portakal’ı bile şaşırttılar: "Nasıl bir CHP anlamış değilim: sandık 66 gün sonra, CHP’li yetkili, adaylarını 15 gün içinde açıklarız diyor. Seçime hazırız derken, hazır olmadıklarını söylüyor aslında..."
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, dün NTV'de; “Bizi gafil avlayacaklarını sandılar ama yanıldılar. Bütün hazırlıklarımız tamam” diye konuştu.
Eh hazırsınız da, Cumhurbaşkanı adayınız kim, birader?
Cumhur ittifakının adayı aylar öncesinden belli, siz hala havanda su dövüyorsunuz...
Hazırsınız da, “Kılıçdaroğlu aday mı değil mi?” sorusuna bir cevabınız var mı? Yok... (Tezcan dün, “Gönlümden geçen isim Genel Başkanımızdır. Ama adayımız Kılıçdaroğlu'dur deme yetkim yok” diyordu.)
Kılıçdaroğlu aday olur ve seçim ikinci tura kalırsa, muhtemelen Erdoğan ile Kılıçdaroğlu yarışır. Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında kazanabilir mi? CHP’liler kazanabileceğine ihtimal verebiliyorlar mı?
Ben hala Kılıçdaroğlu’nun partiyi bırakmamak için milletvekili adayı olacağını düşünüyorum. CHP yönetiminin kararsız kaldığı nokta; CHP’li bir aday mı, yoksa AK Parti’den de oy alacağını hesapladıkları başka bir isim mi aday olmalı…
CHP’li olmayan bir isim düşünülse, “Ekmelettin İhsanoğlu" vakası gündeme geliyor ki CHP tabanı buna şiddetle karşı çıkıyor.
CHP hazırsa bu durumu neden netleştirmedi?
CHP hazırsa milletvekilliği seçimi için hala neden ittifak kararı almadı? Açıktan ittifak yapmaktan çekindikleri için HDP’li adayları CHP listelerinden göstermekte ısrarlı olacaklar mı? PKK’nın siyasî kolu HDP ile birlikte olmak CHP tabanı tarafından onaylanacak mı?
CHP hazırsa milletvekili adaylarını iki ay içerisinde hangi yolla belirleyecek? Ön seçimle mi, merkez yoklaması ile mi? Ön seçim için zaman çok dar. İnisiyatif tamamen Kılıçdaroğlu’na geçiyor. Bunun anlamı da kılıçların çekilmesi, yeni bir CHP meydan muharebesinin başlaması demek.
CHP aylardır, ittifak çalışması yapıyoruz deyip oyalandı durdu. Tamam, erken bir seçim ihtimalini söylediler ama 24 Haziran’daki gibi yıldırım bir seçimi değil, Kasım gibi bir erken seçimi tahmin ettiler.
CHP’nin bir defa daha eli ayağına dolandı.
Diğer muhalefet partilerinin de durumu CHP’den pek farklı değil.
İyi Parti’de belli olan tek şey, Meral Akşener’in 100 bin imza ile Cumhurbaşkanı adayı olmak istemesi. Yüksek Seçim Kurulu ters bir karar verirse, Saadet Partisi ve Demokrat Parti listelerinden seçime gireceklerini de ilan ettiler.
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu da hodri meydan diyor. “Muhalefeti hazırlıksız yakalamayı umanlar fena halde yanılacaklar” diye de ekliyor. Ama Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda onların da henüz bir kararı yok. Karamollaoğlu dün, Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili soruya, "Fırsat olursa Sayın Abdullah Gül ile de görüşeceğiz" dedi.
Bir belirsizlik de Abdullah Gül ile ilgili. Fehmi Koru, “Gül’e ısrar edilmeli” diye 2-3 hafta önce bir hatırlatma yapmıştı. Artık Gül konusunun da netlik kazanacağı günler yakın.
Şahsî kanaatim, Gül’e ısrar edilecek. Erdoğan’ın karşısına Gül’ün çıkarılması dışında ‘Hayır’ bloğunun kafasının yattığı bir formül yok.
24 Haziran, Yeni Türkiye’nin son kilometre taşıdır.
1 Kasım 2015 Genel Seçimlerindeki AK Parti zaferi, 15 Temmuz 2016 FETÖ hain darbe girişiminin bastırılması, 7 Ağustos 2016 Yenikapı mitingi, 17 Nisan 2017 ‘Evet’in zaferi, 8 Ocak 2018 MHP lideri Bahçeli’nin “Adayımız Cumhurbaşkanı Erdoğan” açıklaması sonrasında Cumhur İttifakı’nın kurulması ve 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş...
Yeni Türkiye’nin aydınlık yoluna iki ay kaldı.