Ankara’da 28 Şubat cuntasının askerî kanadının yargılanması neticesinde darbecilere müebbet verilip evlerine gönderilmesi adalet adına bir skandaldı; nasıl ki 28 Şubat tutsaklarının hâlâ zindanlarda tutulması insanlık adına, hukuk adına bir skandalsa…
Müebbet alan darbecilerin evlerine gönderilmesine duruşma savcısı Mehmet Hanifi Yıldırım itiraz edecekmiş. Mahkemenin açıkladığı gerekçeli karar sonrası Savcı Yıldırım, “Gerekçeli kararın usûl ve yasaya aykırı hususları içermesi nedeniyle” istinafa gideceğini açıklamış. Göksel Çağlav’ın Akit gazetesindeki haberine göre Savcı Yıldırım, 20 Temmuz’da başlayacak Adli Tatil’de de çalışıp, sanık çokluğu sebebiyle uzun sürmesi beklenen tebligat aşamasını hızlandırıp Adli Yıl’ın başında dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne gönderilmeye hazır hâle getirecekmiş.
Bu heyecan verici ve umutlandırıcı haberle aynı gün gazetemde, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarından Mustafa Doğan İnal’la 28 Şubat üzerine yaptığım mülâkatın yayımlanması güzel bir tevafuk oldu. Star’ın 1. sayfasından okuyucuya sunulan mülâkatın başlığı, “28 Şubat’a cesur savcılar aranıyor” idi!
15 Temmuz ve 28 Şubat davalarını yakından takip eden Avukat İnal, hâlen zindanlarda devam eden 28 Şubat mağduriyetleri hususunda izlenmesi gereken yasal yolu gösterirken, yasal düzenleme yapılana kadar cesur hâkim ve savcıların inisiyatif alması gerektiğini vurguluyor: “Artık bu mağduriyetlerin giderilmesinin zamanı çoktan gelmiştir. Öncelikle cezaevinde haksız yere yatan insanların durumundan başlamak ve dosyalarını yeniden incelemek, infazlarını durdurup özgürlüklerine kavuşturmak gerekir. Bunun en kolay yolu bir yasal düzenleme ile yeniden yargılama yolunun açılmasıdır. Ancak uygulamada yasal düzenlemelerin hem zaman alması, hem de değişik kaygılarla farklı alanlara çekilmesi söz konusu olabileceğinden cesur hâkim ve savcıların inisiyatif almaları gerekir. Mâdem 28 Şubatın darbe olduğu tescillendi, mahkemeler bu kararı emsal almalı ve yeniden yargılama yolunu açmalıdır. 28 Şubat döneminde verilen siyasi nitelikli dosyaların kapakları yeniden açılmalı, mağduriyetler ve haksızlıklar varsa bunların giderilmesi için dosyalar yeniden incelenmeli, hukuka uygun yargılamalar yapılarak haksızlıklar ortadan kaldırılmalıdır. Zaten gecikmiş olan adalet bile toplumlara ciddi zarar veriyorken buna kayıtsız kalmamalıyız. Haksızlıklar giderilip adalet sağlanırsa belki bizler de bir nebze sorumluluktan kurtuluruz. Devletin tüm organları da 28 Şubat mağduriyetlerinin giderilmesi için kendi üstlerine düşeni yapmalı, herhangi bir dünyevi çıkar gözetmeksizin varsa haksızlıkların sona ermesi için bu sürece destek vermelidir.”
Avukat İnal’ın da söylediği gibi, dünyevi çıkar gözetmeksizin 28 Şubat mağduriyetlerin giderilmesi adına bir an önce adım atılmalı; “ama” demeye ne vaktimiz var ne de bir bahanemiz.
28 Şubat darbesine karşı koyan Müslüman Anadolu’nun cesur evlatları 20 yılı aşkındır adaleti tesis edecek cesur insanları bekliyor!..