Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu alâkalı asılsız vefat haberleri mâlûmunuz. Maalesef, sosyal medya denilen gayya kuyusunda hâdiselerin doğrusunu anlatmak çok zor. Neredeyse imkânsız. Mirzabeyoğlu’yla ilgili asılsız vefat haberi de hızla yayıldı. Üst üste açıklamalar yapmamıza rağmen hâlâ taziye için arayanlar, ölüm haberi yapanlar var.
Bilgi kirliliğini gidermek babından kısaca gelişmeleri yazayım: Beyin kanaması geçirdiği Yalova’daki evinden Yalova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Salih Mirzabeyoğlu ameliyata alındı ve ameliyat sonrası tedavisi uyutularak devam etti. Pazartesi günü öğlenden sonra doktor Mirzabeyoğlu’nun ailesine, “Beyin ölümünün gerçekleştiğini” söyledi. Bizler de bu bilgiyi dışarıda haber bekleyen eş dosta söyledik. Haber dalga dalga yayıldı ama yanlış yayıldı. Doktorun “Beyin ölümü” ifâdesi “Salih Mirzabeyoğlu öldü” diye sosyal medyada paylaşıldı. Sonrası mâlûm…
Doktor her ne kadar “Beyin ölümü gerçekleşti” dese de Mütefekkir Mirzabeyoğlu’nun diğer hayatî fonksiyonları çok şükür çalışıyordu. Tedavinin tam teşekküllü hastanede yapılabilmesi için İstanbul’a nakledilmesi hususu gündeme geldi. O sırada asılsız haberleri duyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aileyi arayıp bilgi aldı ve o da İstanbul’a nakledilmesinin iyi olacağını söyledi. Ailesinin İstanbul’daki Siyami Ersek Hastanesi’ne nakledilmesine karar verilmesiyle Salih Mirzabeyoğlu Pazartesi akşam İstanbul’a getirildi.
Salı sabahı Mirzabeyoğlu’nu kontrol eden beyin cerrahı, “Beyin ölümü gerçekleşmiş diyemem” dedi. Elhamdulillah diğer hayatî fonksiyonlarında da menfi bir gelişme yoktu. Durum şimdilik bu…
Yazımın başlığı Mirzabeyoğlu’nun “Münşeat” adlı eserinde yer alan bir münşeattan. 2 yaşındayken “öldü” diye mezarı kazılan Salih Mirzabeyoğlu “Can Pazarı” adlı münşeatında hayatını, davasını, kavgasını yazmış. Buyrunuz, Salih Mirzabeyoğlu:
Bir bilemedim iki yaşımda
daha ömrümün henüz başında
açılmış niyetime derin hakikat -çukur!- kabir
- “ecel erdi mi yaş ha bin olmuş ha-bir!”
Habir -her şeyi bilen Allah
taze ve yeni şey – o hayat bu ölüm
can pazarında bahanem ishâl – döndüm
müshil tesiri yapan ilâç – ruha misâl
can pazarında verdiğim eser bilmem kaç
bilmem kaç oldu çektiğim zulüm!
Yaramı deşme deştirme bana
hâlâ ip üstünde canbazım ben
ipin üstünde yazar – ipin ucunda söverim
yiğitliği severim -yiğittir kardeşlerim- çocuklarım
hainlere önerim – "uzak durunuz bizden!”
üzerim üzgün geçen ömrümün hatırına
ah keşke yapabilseydim – yaparım
ömrüm olursa bundan sonra