Hırka-i Şerif Camii’ne hizmetten zevk alan güzel insan Muhiddin Cesur beyin davetiyle Veysel Karani Hırka-i Şerif Vakfı’nın kurucu üyeleri arasında yer aldım ve üç sene de başkan yardımcılığını üstlendim.
O süre içinde Muhiddin beyin destekleriyle öğrenci burslarından kitap dergi yayınına kadar bir dizi kültürel hizmete vesile oldum.
Onlardan biri de Türkiye’de ilk kez yayınlanan İslami Edebiyat Dergisi oldu.
***
Merhum Ali Nar hoca Dünya İslami Edebiyat Kongresi’nin Türkiye temsilcisiydi. Mevsimlik bir dergi yayınlamak istiyor ama finansör bulamıyordu.
Durumu ben vakfın mütevelli heyetine arz ettim ve İslami Edebiyat Dergisi’ni yayınlama kararı aldık. Üç ayda bir yayınlanan bu derginin 6 sayısının sahipliğini vakıf yaptı ve finanse etti.
Mesul yazı işleri müdürü bendim ama derginin muhtevasını tamamen Ali Nar merhum belirleyip dolduruyordu. Ben de vakıf adına baskı dağıtım ve finanse işlerine bakıyordum.
Vakıf 6 sayıdan sonra finanse etmekten vaz geçince başladığımız işi devam ettirelim diye sahipliğini ben üstlendim ve reklam gelirleriyle 6 sayı da ben yayınladım.
Daha sonra dergiyi merhum Prof. Osman Öztürk’e devrederek büyük bir yükten kurtuldum.
***
Büyük bir yük derken abartmıyorum. Derginin satış ile giderlerini karşılaması mümkün değildi. Mecburen dostlardan aldığımız hatır ilanlarıyla finanse ediyordum ve o zaman ne destekleyecek belediyemiz vardı ne de iktidarda partimiz, dolayısıyla zorlanıyordum.
Bütün bunları bana hatırlatan iki ayda bir yayınlanan Edebiyat Ortamı isimli dergi oldu.
Değerli dostum Mehmet Ali Bulut’un Server Vakfı adına sahipliğini ve yazı işlerini üstlendiği bu kitap çapındaki dergileri görünce İslami Edebiyat yayınındaki zorlukları hatırladım.
Server Vakfı bir taraftan iki aylık Edebiyat Ortamı dergisini yayınlarken diğer taraftan da Şiir Yıllığı gibi edebi kitaplar yayınlıyor olmasını büyük bir fedakârlık olarak görüyor ve tebrik ediyorum.
***
Diğer taraftan sahipliğini ve yayın yönetmenliğini bir İstanbul beyefendisi olan değerli dostum Mehmet Kamil Berse’nin Şehir ve Kültür dergisini de anmadan geçemeyeceğim.
Ben geçmişte İslami Edebiyat’tan sonra 10 sene haftalık Yörünge’yi ve 4 sene aylık Sena dergisini yayınlamış biri olarak bu işin zorluğunu en iyi bilenlerden biriyim.
Şehir ve Kültür Dergisi kaliteli ve seviyesi muhtevasıyla ve başarılı tasarımıyla her yeni sayısında yeni dosyalar yeni konularla bilgi dağarcığımıza ve kültürümüze katkıda bulunan bir misyon ifa etmekte.
Ağustos sayının girişinde ‘Akide şekeri verelim çocuklara’ diye başlayan yazısını Mevlana’nın ‘Büyüklerle edepli konuş.’ nasihatıyla bitirdiği yazısını okuyunca Şehir ve Kültür’e yayın yönetmenliği yapan zatın zarafetine de muttali oluyorsunuz.
***
Son zamanlarda adresime düzenli olarak gelen Abdullah Sert’in sahipliğini yaptığı Süleyman Rağıp Yazıcılar’ın yazı işlerini deruhte ettiği GENÇ Dergisi de tasarımıyla ve muhtevasıyla dikkatleri üzerine çeken bir dergi oldu.
Fakat daha güzeli bu ay onunla birlikte üç aylık bir kitap dergisi de ulaştı elime. Yunus Emre Altun’un sahipliği ve yazı işleri müdürlüğünü deruhte ettiği OKUR Kitap Dergisi ‘elimizdeki hazineden yoksun fukaralar gibi olduğumuzu’ gösterdi.
Dünyada ve Türkiye’de yayınlanan yeni kitapları, yayıncılık dünyasından haberleri, hayatlarını kitaba vakfedenleri ve bu sütunun dar geleceği muhtevasıyla keyifle okuduğum bir dergi oldu.
Millet olarak aşırı politize olduğumuz şu ortamda, bilgiye kültüre, kitaba ve edebiyata emek verenlerin bulunmasına ne kadar sevindim bilemezsiniz.