Rize’de bol gol attığı ve iyi oynadığı için, F.Bahçe’ye gelen Vedat Muriç; bilindiği gibi, aslında G.Saray’a gidebilmek için diretiyordu. Hatta Rize’de bir sezon daha kalıp, bonservis bedeli olmadan, sarı-kırmızılılara ulaşma hesapları içindeydi.
Ama F.Bahçe bastırıp alınca; gelmemek için olmadık inat numaraları çeviren adam; bir anda “Çubuklu forma, çocukluğumdan beri rüyalarımı süslüyordu” demeye başladı.
Bu işler böyle... Kimin dalına konarsan, onun şarkısını söylersin.. Anında dönerler.
***
Ayrıca şöyle bir sorun var... Daha önceki kulüplerde parlayan golcüler, üç büyüklere geldiğinde, nedense aynı performansı gösteremiyorlar.
Mesela Vagner Love’u örnek alalım... Alanya’da peynir-ekmek gibi goller atıyordu. Beşiktaş’a geldi kurudu.
Diagne Kasımpaşa’da harikalar yarattı. İlk yarıda 20 gol atıp G.Saray’a geldiğinde, çarşafa dolandı.
Güiza İspanya’da gol kralıydı. F.Bahçe’ye geldiğinde sefilleri oynadı. Beşiktaş’ta Almeida, G.Saray’da Eren Derdiyok ve Bursa’dan F.Bahçe’ye gelen Fernandao, benzer sıkıntılar yaşadı. Soldado’nun da akibeti aynı sayılır.
Yani büyük golcü diye bellediklerin, üç büyüklere gelince yamuluyorlar. Bir değil, üç değil, beş değil... Yığınla örnek var.
***
Vedat Muriç de, benzer akibete uğrayabilir. Golcülüğünün garantisi yok... Oysa Cristiano Ronaldo gibi süper futbolcular; hangi kulübe giderlerse gitsinler, bilinen standartlarını asla düşürmüyorlar. Bir sezon içinde, 60 gol barajının altına inmiyorlar.
Neden? Elbette yetenekleri var ama; kazandıkları paranın önemli bir bölümünü kişisel gelişimleri için ekstra hocalara, diyetisyenlere, psikolojik danışmanlara ve özel doktorlara harcıyorlar. Vedat Muriç gibilerin böyle tasarımları, girişimleri ve özverileri olmaz. Parayı buldular mı, herşeyi bulduklarını sanırlar.
Çözülme de, ondan sonra başlıyor. İnşallah Rize kaplanı böyle olmaz.