Çocuklar üzerinden yapılan, rezil kelimesinin kifayetsiz kalacağı bir saldırı var.
Ruhen ve bedenen beni sarsan, okumaya ve dinlemeye tahammül edemediğim haberler üzerinden toplum bir şeylere hazırlanıyor.
Batıcılar’ın, Ensar Vakfı’ndaki yüzlerce öğretmenin içinden çıkan bir sapık için gösterdiği ‘hassasiyeti’ gerçek sananlar, daha iki gün önce üvey babası tarafından tecavüze uğrayan ve ölen 3 yaşındaki bebeğe gösterilmediğini görünce bu soysuzların dertlerinin çoluk çocuk değil iktidar kavgası olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Geçmişteki benzer vahim vakalarda da Batıcılar’ın sessiz kalışına şahidiz.
Son mevzuda en büyük hata AK Partililer’de. Gereksiz bir savunma psikolojisi içine girip, asıl suçlu olan Batıcılar’a laf yetiştirmeye çalıştılar. Batıcılar şirretliği ve çirkefliği iyi biliyorlar; parça bir hâdise üzerinden kopardıkları yaygarayla AK Partilere “Vallahi sapığı korumuyoruz. Göreceksiniz en ağır cezayı vereceğiz” dedirtmeyi başardılar.
Oysaki AK Partili yetkililer ve mezkûr vakfın yöneticileri hâdiseyi parça üzerinden değil de bütün üzerinden değerlendirseydiler, lağım çukurunda hayat süren Batıcılar’a ayna tutmuş olurlardı.
Batılı olmak adına Anadolu’yu Anadolu yapan değerleri bir kalemde silen sistemin yetiştirdiği sapıklardan da sapkınlıklarından da bizler sorumlu değiliz.
Yüz yıla yakındır süren Batılaşmanın neticesi olarak “Pornoma dokunma”, “Namusumu kirletmeden duramam”, “Hamile kalırım, evlenmem”, “Benim bedenim benim kararım” diye ellerinde donlarını yapıştırdıkları pankartlarla sokaklara dökülen ‘özgürlükçü’ nesilden bizler sorumlu değiliz.
“Erken evliliğe hayır” deyip ortaokul lise çağındaki kızlara flörtün ‘erdem’lerini anlatan ‘özgür kız’ dergilerini yayımlayıp zinayı meşrulaştıranlar bizler değiliz.
Sinemasından müziğine, reklamından dizi filmine, fuhuş albümü basınından haber sitelerine kadar her an cemiyete cinselliği pompalayanlar bizler değiliz. Burada bir parantez açmak lâzım, AK Parti’yi destekleyen bazı medya organları da maalesef son zamanlarda dekolteden medet umar hale geldi...
Sapıklığa giden yolları keselim desek hemen “özgürlükler kısıtlanıyor” diye sokağa dökülecekler bugün “Sapıkları koruyorlar” diye birilerini suçlayabiliyorlarsa AK Partili yetkililer şapkalarını önlerine koyup düşünmeliler.
Sapkın Batı anlayışını bu cemiyetin her hücresine zerk edenler, yetiştirdikleri sapıkların melanetleri üzerinden devrim ortamı oluşturmaya çalışırken bizler savunmada kalıp kem küm mü edeceğiz? Var mı “devrimi devirecek” bir devrim tahayyülümüz?
Çıplak kadın fotoğrafı ticareti yapan gazete görünümlü fuhuş albümlerinin manşetlere taşıdığı bu sapkınlıklar üzerinden çocuklarımızı istismar edip iktidar hayali kuranlara nasıl cevap vereceğiz?
Onların derdi, yetiştirdikleri sapıkların tecavüzüne uğrayan evlatlarımız değil. Ama bizim derdimiz bu olmalı. Neslimizi korumak üzerimize farz. Bu farzı ferd olarak değil de sistem çapında yerine getirmenin yollarını aramalıyız. Mevcut sistemin ürettiği sapıkların maddi ve manevi istismarına çocuklarımızı kurban vermemek için buna memuruz, mecburuz!