Pazar sabahı erkenden kalkıp, sorumlu olduğum Beylikdüzü ilçesinde oyumu kullandıktan sonra sandık sandık dolaşacağımdan işbu yazımı Cumartesi gecesinin geç bir vaktinde yazıyorum.
Yani henüz sandık başına gitmeden…
Siz bu yazıyı okuduğunuzda, sandık sonuçlarını çoktan öğrenmiş olacaksınız.
Hangi halet-i ruhiye içinde bu yazıyı yazdığımı sanırım anlatmam gerekiyor.
Müthiş bir güvenle yazıyorum.
Milletimizin sağduyusuna güveniyorum.
Bir aydan fazla bir zaman diliminde hep sahada oldum.
Gecemiz gündüzümüze karıştı.
Sahanın an be an, gün ben gün nasıl değiştiğini gözlemledim.
Yalan belki çabuk yayıldı, ama gerçekler karşısında erimeye mahkûm oldu.
Kafası karışanların kafaları duruldu.
Şüpheli olanların şüpheleri giderildi.
Kaskatı ideolojik-siyasi önyargılarla hareket eden fanatiklerden söz etmiyorum elbet...
Ama milletimizin gerçekten kahir ekseriyetini oluşturan makul çoğunluğu, kendisine gerçekler anlatıldığında tercihini samimiyetle değiştirdi.
Bunu bizzat sahada gözlemleme imkânı buldum.
Gönül rahatlığı içinde şunu diyebilirim ki, milletimizin tercihi “evet” yönünde olacaktır.
Bundan zerre kadar kuşku duymuyorum.
O yüzden güven içindeyim.
Hiçbir şekilde tereddüt içinde değilim.
Sandıktan çıkacak sonuçtan eminim çünkü…
***
Saha çalışmalarından edindiğim izlenim o ki, “evet”lerin oranı herkesi şaşırtacaktır.
Avrupa, Türkiye’nin gücünü görecektir.
İçerdeki işbirlikçiler artık milletin bileğini bükemeyeceklerini göreceklerdir.
15 Temmuz ruhunun sandıkta nasıl galibiyetle çıktığına herkes şahit olacaktır.
15 Temmuz’da kendi devletine sahip çıkan aziz milletimizin, kendi iradesi üstünde Ankara’da konumlandırılan vesayet odaklarını 16 Nisan’da tasfiye ederek kendi destansı zaferini nasıl taçlandırdığını herkes görecektir.
İçimdeki ses, tamam inşallah diyor.
***
FETÖ başta olmak üzere, bilumum Türkiye düşmanı ülkelerle aynı safta kendini hizalandıran Kılıçdaroğlu CHP’si kaybedecektir.
FETÖ’nün siyasi ayağını oluşturan siyasetçiler 16 Nisan’da yalanlarıyla birlikte sandığa gömüleceklerdir.
15 Temmuz şanlı direnişinin sahiplerini Yunan ordusuna benzeterek denize dökeceklerini söyleyen o millet düşmanı aşağılık zihniyet sandıkta boğulacaktır…
Aziz milletimiz kendisine parmak sallayan Avrupalı haçlılara hak ettiği dersi en anlamlı bir biçimde sandıkta verecektir.
***
Türkiye 15 Temmuz’da yeniden dirildi.
Kendi kökleri üzerinde yeniden dirilen Türkiye, yeni bir sistemle şimdi yükselişe geçecek.
Bu millet 15 Temmuz’da kanıyla sahip çıktığı kendi devletini yeni bir sistemle yapılandırıp güçlü kılmak gerektiğine inandığı için “evet” diyecek.
Milletimizin gücünü 15 Temmuz’da gördük.
Şimdi sıra vesayet odaklarından tamamen arınmış, milletin emrindeki güçlü bir devlet yapılanmasına geldi.
Bundan sonra millet her şeyin sahibi olacaktır.
Milletin hakimiyet hakkına darbe anayasalarıyla ortak kılınan bürokratik vesayet odakları tarih olacaktır.
Kendini bu ülkenin, bu devletin, bu vatanın sahibi, milletin de efendisi olarak gören zihniyetler mezara uğurlanacaktır.
Hakimiyet kayıtsız şartsız millete ait olacaktır…
Milletin gücü üstünde bir güç olmayacaktır…
Sandıktan çıkan “evet”in anlamı budur.
Milletin tercihine saygılı olmayanlar 367 benzeri bariyerci anlayışlarla meşruiyet tartışması açmaya kalkışırlarsa, milletin tükrüğüyle boğulacaklarını unutmamalıdırlar.
Zira Türkiye, o eski Türkiye değil…
Ne 367 numaraları söker bu millete, ne de darbe tehditleri.
Kim ki haddini bilmez, millet iradesine karşı hadsizlik etmeye kalkışırsa, sonucuna fena halde katlanır, biline.