Yürürlükte olan ve tümüyle değişmesi gereken bu darbe anayasasında yapılan 18 maddelik değişikliğe hayır diyenlerin, kimi vatandaşlarımızı etkiledikleri en önemli propaganda malzemesi ülkenin bölünme tehlikesidir.
Şeddeli bir yalanolan bu bölünme tehlikesi vatandaşın duygularını istismar etmenin bir yolu olarak özellikle seçilmiş görünüyor.
Kimi yaşını başını almış politikacı arkadaşlar bu yalanı doğruymuş gibi seslendiriyorlar.
Yalan söylüyorlar iftira atıyorlar.
***
Hatta CHP’nin ateşli vekili İnce, muhatabının bu konuda sorduğu mantıklıca soruya cevap verememiş ‘yanımda getirmedim’ diyerek kıvırmıştır.
Başkanlık sistemini bilmeyenler ya da seçilecek adayları bulunmadığı için ve deErdoğan’ın seçileceğini garanti gördükleri için muhalefet edenler cumhurbaşkanının yetkilerini fazla buluyorlar.
Fazla buldukları yetkilerden biri de cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi.
Sistemin adı her ne kadar cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olsa da özünde başkanlık sistemidir.
Başkanlık sistemindeicra organı olan hükümetin bütün yetkileri başkana geçtiği için hükümetin kararname çıkarma yetkisi de başkana geçmektedir.
Bu kadar basit.
***
Bölünme tehlikesi yalanına gelecek olursak.
İncegösteremedi ama sığındıkları maddeyi ben söyleyeyim. Değişiklik paketinin 16. maddesinde anayasanın 123. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişikliktir.
Üçüncü fıkra, “Kamu tüzel kişiliği ancak kanunla ve kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur” şeklindedir.
Paketteki değişiklik, “Kamu tüzel kişiliği ancak kanunla veya cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur” şeklindedir.
Bu değişikliği kendi propagandalarına uygun şekilde yorumlayıp cumhurbaşkanı vilayeti ilçeli iptal edebilir veya yeni iller yahut eyaletler kurabilir hattaKılıçdaroğlu’nun saçmaladığı gibi muhtarlıkları -kendilerinin tek parti demokrasisinde(!) yaptıkları gibi!- iptal eder lokantaları bile kapatabilir diyorlar.
***
Saptırıyorlar. Çünkü bu değişiklik mahalli idarelerle ilgili bir düzenleme değildir.
Cumhurbaşkanı’nındeğil eyalet kurma yetkisi bir belde kurma yetkisi bile yoktur.
Şu sebeplerden dolayı yoktur:
1. Anayasanın 3. maddesi devletin üniter yapısını belirlemektedir ve değil cumhurbaşkanı meclis bile eyalet kurma kanunu yapamaz çünkü anayasaya aykırıdır!
2. Mahalli idarelerin nasıl kurulacağı anayasanın 127. maddesinde belirtilmiştir.
3. Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini düzenleyen 104. maddede açıkça belirtildiği gibi hakkında kanun bulunan konularda kararname yayınlayamaz.
***
Dolayısıyla illerin ilçelerin beldelerin nasıl oluşacağına dair 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu vardır. Hakkında kanun bulunduğu için cumhurbaşkanı kararname çıkartamaz!
Muhtarlıklar hakkında da kararname çıkartamaz çünkü 4541 sayısı kanun muhtarlık kurumunu düzenleyen bir kanundur. Hakkında kanun bulunduğu için cumhurbaşkanı muhtarlık hakkında da kararname çıkaramaz.
Bu da Kılıçdaroğlu’na kapak olsun.
Özetle, referandumda oylayacağımız maddelerin hiçbirinde ülkenin bölünmesine yol açacak bir içerik yoktur.
Siyasetçi konuşurken lafının nereye gittiğine dikkat etmelidir, hele de o siyasetçi bir partinin genel başkanıysa, sözcüsüyse vekiliyse bin düşünüp bir söylemelidir!