Referandum’a sayılı günler kala CHP’nin sinir sistemi iyiden iyiye bozuldu.. Televizyona çıkıp beni de yedi sülalemi de denize dökmeyi vaat eden Hüsnü Bozkurt; “.. kusura bakmayın, maksadımı aştım..” falan dedi mi?.. Kılıçdaroğlu’nun; ‘kabul edilemez’ bulduklarını söylediği bu söz nedeniyle ‘denizdökümcü Hüsnü’, partiden ihraç istemiyle disipline sevk edildi mi?.. Haa demek ki kimse kimseyi kandırmasın bu gerilim stratejisi bizzat parti tarafından verilmiş bir kararın uygulanması.. Köşeye sıkıştıkça çılgına dönmüş gibi saldırıyorlar.. Daha Hüsnü’yü tartışırken bu defa Tuncay Özkan çıktı karşımıza.. Otobüsle Trabzon Maçka'da referandum çalışması yapıyordu.. Park yapılması yasak olan caddede otobüsü durdurup tepesine çıktı ve nutuk atmaya başladı..
“.. Burada duraklamak yasak..” diyen polis memuruna, elindeki mikrofonla, yüksek desibelli bir şekilde; “… Çekil oradan terbiyesiz, edepsiz seni. Defol oradan, it.. ” diye bağırdı.. ‘Halkçı’ partinin temsilcisi, halka bir sesleniyordu, duymanız lazım.. Derken bir başka CHP’li.. Muharrem İnce, Yalova’da referandum çalışması yapıyor.. Diyorlar ki, şurada bir ‘hayır’ pankartı vardı, o düşmüş.. Bu abinin de elinde mikrofon.. “… afişi keseni oraya asın talimatı verdim..” Şaka yapıyor aslında.. Fakat nedense hiç komik değil.. Peki ama bu hırçınlık neden?.. Çaresizlikten mi?.. Kaybetmişlikten mi?.. Bundan bir adım sonrası ne peki?.. Seçim otobüsünden inip dövecek misiniz bizi?.. Hiç şaşırmayız..
Hangisi gerçek Kılıçdaroğlu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz için ‘kontrollü darbe’ diyor.. Bu FETÖ’nün darbe ve işgal girişimi gününden bu yana yükselttiği ana tez.. Kılıçdaroğlu’nu o koltuğa oturtan irade belli ki, 15 Temmuz için de bu değerlendirmenin yapılması, halkın buna inandırılması talimatı vermiş.. Kılıçdaroğlu da görevini yapıyor.. Peki Hangisi ‘Gerçek Kılıçdaroğlu?’.. ‘Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarın’ diyerek hükümeti sıkıştıran Kılıçdaroğlu mu yoksa; “…ortada darbe-marbe yok, dolayısıyla siyasi ayağı-askeri ayağı falan da yok, bunlar birer tiyatro..” diyen Kılıçdaroğlu mu?
Bana masal anlatma Derya!
CHP, Referandum kampanya şarkısı olarak, ‘Bana Bir Masal Anlat Baba’yı istemiş.. Şarkının sahibi Cengiz Onural da vermemiş.. Kılıçdaroğlu yerden yere vurdu ünlü müzik adamını.. Kılıçdaroğlu’nu takip eden yandaş kalemleri daha da ileri götürdüler meseleyi. Mine Kırıkkanat mesela, Cengiz Onural için “.. minimal bir sanatçı, unutmayacağımız bir ödlek..” gibi ahlaksızca değerlendirmelerde bulunmuş.. Kimin minimal olduğuna elbet bu millet karar veriyor.. Tüm politik önyargılardan uzak biçimde diyorum ki; ‘Bana Bir Masal Anlat Baba’, muazzam bir şarkıdır.. Yavuz Turgul ve Cengiz Onural büyük bir eser ortaya koymuşlardır.. Oya Küçümen kusursuz bir vokalisttir.. Ruhumun derinliklerine nüfuz ederek okumuş parçayı.. 20 yıldan fazladır her gün her gün bıkmadan sıkılmadan dinlediğim bir klasiktir.. Şarkısını CHP’ye kullandırmadığı için Cengiz Onural’a demediğini bırakmayan güruh ise yok hükmündedir.. Son not.. Derya Köroğlu bir açıklama yapmış.. Şarkının bizle alakası yoktur falan gibi garip şeyler diyor açıklamasında.. ‘Cengiz Onural grubumuzdan ayrılmıştır’ falan.. Ne olurdu, “..Bravo Cengiz kardeşimize.. Bize sorsalardı biz de bu şarkının bu haliyle kalmasını isterdik..” deseydi.. Neden çekindiniz?.. Yok olup gitmekten mi?.. Var mısınız sanki 15 senedir?..