İki gün önce 15 Temmuz akşamı 81 ilde şehidler için okunan binlerce hatimin duası yapılırken, CHP’nin kanalı Halk tv, Erdoğan’ın, Yıldırım’ın, Bozdağ’ın ve Şahin’in cemaatle ilgili eski konuşmalarından kesitler vererek darbenin sorumluluğunu AK Parti’ye yükleme gayreti içindeydi.
Hani MİT tırları bahanesiyle AK Parti iktidarını teröristlere yardım ediyor gösterme çabası var ya, aynı mantıkla FETÖ’yü de iktidar destekledi mesajı vermeye çalıştı.
Yani darbe girişimini görmezden gelerek iktidarı suçlamayı tercih etti.
Tıpkı ‘kontrollü darbe’ ve ‘tiyatro’ söylemi gibi tıpkı ‘Asıl darbe 20 Temmuz’da yapıldı’ söylemi gibi.
***
Evet iktidar, 2011 yılına kadar cemaate cephe almamıştır. Çünkü hüsnü niyetle bütün dindarlar gibi cemaatin de 28 Şubat’ın hedefinde olduğunu düşünmüştür.
Bu sebeple de 2004 de asker ağırlıklı MGK kararına rağmen müeyyide uygulamamıştır.
Şurası da bir gerçektir ki, AK Parti, 2010 anayasa değişikliğine kadar ekonomide, ulaşımda ve diğer kalkınma alanlarında muktedir olmasına rağmen birçok alanda aynı gücü bulamamış hatta tehdit altında icray-ı hükümet etmiştir.
2007 yılında hükümete nota veren ordunun kararlarına AK Parti elbette ki mesafeli davranacaktı.
2008 yılında yüzde 47 ile iktidar olmuş AK Parti aleyhine açılan kapatma davası da tabiatıyla askerin kararlarına mesafeli yaklaşımı zorunlu kılmıştır.
YAŞ’ın ihraç kararlarına şerh koyarken de bu mesafeyi korumuştur.
***
Dine karşı tavırlı olan kesimlerin cemaat hakkındaki değerlendirmelerine de aynı düşünce ile yaklaşılmıştır.
O yüzden de Hablemitoğlu’nun yerinde tespitleri ilgi görmemiştir.
Ama şurası da muhakkaktır ki FETÖ hakkında 20 senedir en ağır eleştirileri getiren Kadir Mısıroğlu bile 15 Temmuz misali bir darbeye girişeceklerini tahmin edememiştir!
Dolayısıyla cemaat ezoterik yapısı sebebiyle asıl niyetini gizlemeyi başarmıştır.
Unutulmaması gereken bir diğer husus ise bu oluşumun bir cemaat değil tehlikeli bir örgüt olduğunu fark eden iktidarın 2011’den itibaren bu oluşum hakkında tedbir, 7 Şubat 2012’den sonra da bu oluşuma karşı açıkça cephe almış olmasıdır.
***
Bu oluşumun bir terör örgütü olduğunu tescil eden de onunla amansız bir mücadeleye girişen de AK Parti iktidarıdır.
Bunları görmeyip, herkesin takdir ettiği eğitim faaliyetlerine bakarak mazide yapılmış konuşmaları 15 Temmuz’un yıldönümünde yayınlamak CHP’nin darbe girişimini örtme gayretinden başka bir anlam ifade etmez.
***
Ayrıca bu oluşum 15 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ortaya çıkmış değildir. Aksine, 40 yıldan beri devlete sızan bu örgütü ortaya çıkaran ve mücadele eden de AK Parti iktidarıdır.
Evet ilk sekiz yılında farkına varamamış bunu da itiraf etmiştir. Ama bu oluşumu kanunsuz ve hukuksuz bir uygulama ile desteklememiştir.
Bu gün terör örgütünün siyasi uzantısı olduğu bilindiği halde HDP’nin mecliste temsiline ve hazine yardımına nasıl mani olamıyorsa o oluşuma da suçu sabit olana kadar müeyyide uygulayamamıştır.
***
AK Parti, terör örgütü olduğunu fark ettiği günden beri FETÖ ile mücadele etmektedir.
Asıl bunu görmek gerekir.
Oysa CHP, bir taraftan dolaylı olarak FETÖ’yü savunmakta diğer taraftan açıkça PKK’nın siyasi uzantısına kol kanat germektedir.
15 Temmuz gecesi 81 ilde FETÖ lanetlenirken CHP Genel Başkanı o garip yazısıyla ve CHP’nin yayın organı Halk tv FETÖ ile mücadele eden AK Partililerin eski sözlerini gündeme getiren tavrıyla yazılan destanı gölgeleme gayreti içinde olmuştur.
Hâlbuki hemen herkesin ittifak ettiği bir husus da ‘Erdoğan olmasaydı kimse bu örgüt ile mücadele edemezdi’ gerçeğidir.