İyi Parti medyasında bir Palavracı Ahmet var biliyorsunuz.. Kendi düş gücü ürünü bir takım hikayeler yazıyor. Oda TV falan da balıklama atlıyor bunlara.. Ahmet Takan’ın gündüz düşleri.. Bu defa Süleyman Soylu meselesine dair bir senaryo yazmış.. Meğer Soylu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya’yı arayıp, sitemkâr bir dille ‘Afrin konusuna girmeyin’ demiş. Sayın Kaya bu konuşmayı Enerji Bakanı Berat Albayrak’a taşımış. Albayrak Soylu’yu aramış. O da biraz sitemkâr konuşmuş.. Soylu bunun üzerine Beştepe’ye giderek şikayet etmiş.. Cumhurbaşkanı da ‘ilgilenirim’ demiş.. Falan falan.. Şu kadar söyleyeyim.. Bu hikaye ancak ve ancak ismi geçen dört kişi hakkında tek kelime bilgisi olamayan bir zır cahil tarafından uydurulacak kadar basit ve saçma.. Eğer sahiden böyle, ‘o onu demiş, şu bunu aramış, şuna bunu anlatmış’ diyecek kadar bakanlık koridorlarında dolaşmış olsaydı, bu anlattıklarının, konuda adı geçen isimlerin mizacına ne kadar ters olduğunu bilirdi.. Ancaaaak.. Bir saniye.. Bu iş bu kadar basit değil.. Şimdi bu Ahmet Takan böyle bir hikaye yazmış.. Anlattığı hikayede iki telefon görüşmesi muhtevası bir de Cumhurbaşkanı ile yüz yüze görüşme var.. Hiçbir savcı çağırıp da; “Bay Takan, sen bakanların telefonlarını ya da Cumhurbaşkanı’nın ofisini mi dinliyorsun?” diye sormayacak mı?.. Bu kadar detay içerik ancak FETÖ’cüler tarafından yerleştirilmiş düzeneklerle elde edilir.. Palavraysa, palavra olduğunu söyleyecek, kalemini bırakıp çekilecek kenara.. Ama doğruysa iş başka..
HAS Parti’nin CHE’si gizli toplantıyı faş etti
Profesör Zeki Kılıçarslan için HAS Parti’de siyaset yaptığı dönemde böyle başlık atmıştı Vatan gazetesi.. “HAS Parti’nin CHE’si”.. Türkiye Birleşik İşçi Partisi kökenli Kılıçarslan şimdi CHP’nin parti meclisinde.. Anlaşılan HDP ile ittifak çalışmaları için bu isim görevlendirilmiş.. Ama daha netice alamadan gizli görüşmeleri faş ediyor.. Çıktı CnnTurk’te Ahmet Hakan’ın programında;
“Dün bir toplantı yapıldı. CHP'li Mehmet Bekaroğlu, HDP'li Ayhan Bilgen, İyi Parti, Anavatan Partisi, Saadet Partisi... Hepsinin olduğu toplantı.. Gerekirse HDP ile ittifak yapılabilir” dedi.. Daha uzun lafa gerek yok. En dürüst tavır bu. Arkasından dolanmaya, tepeyi yok sayıp tabana oynamaya falan da lüzum yok. Açık açık yapın ittifakınızı.. Ya hu siz Sera Kadıgil’e, Gamze İlgezdi’ye, Canan Kaftancıoğlu’na görevler verirken HDP tabanına göz kırptığınızı görmüyor mu kimse?.. Bırakın rahat olun, yapın ittifakınızı.. Ha diyorsanız ki; “katı Kemalist Ulusalcı CHP seçmenine bir terör örgütünün legal kanadıyla birlik olduğumuzu anlatamayız”… O zaman bütün siyasetinizi gözden geçireceksiniz. Yapacak bir şey yok..
Neden Fenerbahçe’nin sembolü boğa değil ki?
Fenerbahçe’nin Beşiktaş’a yenildiği maçın ardından stadyumda ‘mini mini bir kuş donmuştu pencereme konmuştu’ şarkısı çaldı.. O şarkıyı dinlerken, tamamen basının yakıştırmasıyla ‘kanarya’ sembolünü sahiplenen Fenerbahçe’nin neden buna mahkum olduğunu düşündüm.. Ya hu Kadıköy’ün ortasında koskoca kızgın boğa heykeli yüzlerce yıldır, oranın anahtarı gibi dururken, ‘kanarya’ da ne oluyor?.. Eminim Fenerbahçe’nin bir sürü başka derdi vardır ya.. Güç sembolü bir figür, şirin şeker bir ‘sarı kanarya’dan daha iyi olmaz mı?