Bizim “kalıpsız”, eline geçirmiş bir anket, “İşte RTE’nin sinirlerini bozan tablo” diye yayın yapıyor sosyal medya hesabından.
Kimin yaptığı belirsiz ankete göre, AK Parti- MHP ittifakı yüzde 40’ı zar zor aşıyor.
RTE’yi öfkelendiren “tablo” buymuş...
Kalıpsızın “kalıpsızlığı” hitapta başlıyor... Hadi, “Sayın Cumhurbaşkanı” ifadesini çok görüyor... İnsan birinden bahsederken ismini kullanır yahu... “RTE” de ne oluyor?
Bunlar ne hazımsız, ne terbiyesiz, ne kaba insanlarmış!
RTE’nin hoşlanmadığını söylediklerine göre, mezkûr “tablo”yu SONAR’cı çocuğun anketinden elde etmişlerdir muhtemelen.
CHP ve yandaşları, umumiyetle, SONAR’a danışıyor.
Bugüne kadar hiçbir seçim tahminini tutturamamış, en az yüzde 10, yüzde 20 hata payıyla çalışan, mütemadiyen rezil olan ama ısrarla anketçiliğe devam eden SONAR...
Meral Akşener partisini kurduğunda, SONAR’cı eleman, “Bu kez Erdoğan’ın işi zor... Yaptığımız ankete göre, Akşener’in partisi yüzde 22 oy alıyor” demişti.
Ne zaman yaptınız bu anketi?
Kime sordunuz?
Kaç denekle görüştünüz ve hangi soruları yönelttiniz?
Bunların cevabı yok.
Meral Akşener’in partisi yüzde 22, CHP yüzde 26, HDP yüzde 11 oy alıyormuş... Ediyor mu sana yüzde 58... Saadet Partisi’nden ve marjinal sol partilerden gelecek oyları saymıyorlarmış bile...
Kemal Kılıçdaroğlu, bir gurup toplantısında, “Yüzde 65”i zikrediyordu.
Demek ki SONAR’cı elemanın ağzına bakıyor...
Peki, bizim “kalıpsız” kimin ağzına bakıyor?
Kimin olacak, seçim ittifaklarına burun kıvıran ama bir ittifakın içine atlamaya can atan genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzına bakıyor.
Umutları, “Cumhur ittifakı”na karşı, ilan edilmemiş “Kandil ittifakı...”
Hesapları şu:
HDP’yle ittifak yapmayacaklar... Şimdilik böyle bir şeyden uzak duruyorlar. Çünkü bunu “ulusalcı” reflekslere sahip tabanlarına anlatamazlar... HDP’nin tabanına oynayacaklar. HDP seçmeni nezdinde, kendilerini “sevimli” ve “kabul edilebilir” gösteren politikalar geliştirecekler: “Afrin operasyonuna destek veriyormuş gibi” yapıp el altından operasyonu itibarsızlaştıran çıkışlar yapmak, Parti Meclisi’ne HDP tabanının itiraz etmeyecek isimleri getirmek, dolaylı ve örtük ifadelerle “hendekteki arkadaşlara” selam göndermek gibi...
Bir de HDP’yi seçime katılmamaya ikna ederlerse, bu iş tamamdır.
Böylece, yüzde 13 olarak gördükleri HDP oylarının CHP’ye akacağını düşünüyorlar; daha doğrusu, böyle bir sonucu “umut ediyorlar...”
İlan edilmemiş ittifaktan hanelerine yazılacak oy oranına göre, Erdoğan seçimi kaybediyor.
CHP’nin yüzde 25’i çantada keklik, yüzde 13 HDP’den geliyor, en kötümser tahminle yüzde İyi Parti yüzde 10 alıyor, yüzde 3 de Saadet Partisi’nden gelince, oluyor sana yüzde 51.
Böylece RTE sandıktan çıkamıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun hesabı (İyi Parti’nin yüzde 10 alacağını düşünürsek) daha “tutarlı gibi” görünüyor... Çünkü, 7 Haziran seçimini referans alarak konuşuyor. Bu seçimde CHP yüzde 25 civarında oy almıştı, HDP de yüzde 14’ü zorlamıştı. (Aynı HDP bugün yerlerde sürünüyor ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun “seçmen davranışını” etkileyen/değiştiren parametrelerden haberi yok.)
Peki, “kalıpsız” yüzde 60 rakamını nasıl buldu?
Hangi anket AK Parti-MHP ittifakının yüzde 40’ı zor aştığını söylüyor.
Dedikodu yapmayı bırakıp, biraz memleket gerçeklerine dönse, biraz halkla temas etse, böyle gülünç hatalar yapmayacak.
Eleman hem kalıpsız, hem cahil, hem de (“RTE” örneğinde olduğu gibi) terbiyesiz!