Eşler boşansa bile anne ve babalık sorumlulukları bitmiyor. Her ikisinin de çocuğun hayatında olması gerekiyor. Çocukların hem anneye hem babaya ulaşabilmesi gerekiyor. Aksi durumda boşanmanın çocuklar üzerine olan olumsuz etkisi katlanarak artabiliyor. Klinik pratikte anne ve babaları boşanmış ve çocuklarla bağlantıları kopmuş veya bariz azalmış kişilerin çocuklarının acı hikayelerini dinliyorum. Size biraz hikâye anlatayım.
“Ben çocukken annemle babam boşandı. Annemle ben başka bir şehre taşındık. Babamla bağlantım koptu. Çocukluk boyunca babamı neredeyse hiç görmedim. Başkalarının babası varken benim babamın olmaması çok zoruma giderdi. Parkta yanında babası olan bir çocuk görsem babam aklıma gelirdi. Giderek yalnız biri haline dönüştüm. Neredeyse hiç konuşmazdım. Hayaller kurardım. Bir dönem sonra hayallerde yaşamaya başladım. İnsan hayalinde her şeye sahip olabiliyor.”
“Ben çocukken annem evi terk etti. Giderken de beni götürmedi. Galiba babam annemi aldatmış. İki yıl hiç annemi görmedim. İki yıl sonra gördüğümde annem bambaşka bir kişiye dönmüştü. Sanki aramızda bir mesafe oluşmuştu.”
“Ben iki yaşında iken anne ve babam ayrılmış. Çocukluğum boyunca annem sıkıntılıydı. Acı çekiyordu. Korkuları vardı. Kimseye güvenmezdi. Beni de sıkardı. Gözünün önünden ayırmazdı. Babamla nadiren görüşürdük. Aslında ben babamı görmek isterdim ama görüşmek hep sorun olurdu. Annem görmemem için her şeyi yapardı. Galiba babam da pek istekli değildi veya zorlamazdı. Hep kendimi “eksik” hissederdim.”
“Ben 8 yaşındayken annem ve babam ayrıldı. Annemin kızgınlığı babamın her zamanki ihmalkarlığı nedeniyle babamla bağlarımız koptu. Annem çok maddi problem yaşadı. Annemin çektiği acılara şahit oldum. Anneme aşırı bir düşkünlük ve bağımlılık gelişti. Annemden başka kimse beni sevmiyor diye düşünürdüm. Erişkin halimle halen günde 10 kere annemi ararım.”
“Ben 5 yaşında iken annem ve babam boşanmış. Tek çocuktum. Beni babaannem büyüttü. Baba annem aslında dünya tatlısı bir kadındı. Bana iyi bakardı. Ama yine de ben annemi özlerdim.” (Kişinin içinde hala annesini isteyen ve bekleyen bir çocuk var)
Eşle boşanılsa bile çocuklarla boşanılmaz
İyi ayrılmayan eşler, mücadelelerini çocuklar üzerinden de sürdürme eğiliminde olabilir. Çocuğu diğerine göstermeyerek cezalandırmaya çalışabilirler. Halbuki bu durumda çocukta cezalandırılmış olur.
Diğer bir yanlış ta çocukları paylaşmaktır. Boşanma sırasında bir kardeşin bir eşte diğer kardeşin diğer eşte kalması da hem çocuklarda hem eşlerde acı yaratır. Çocuklar biri tarafından terk edilmiş ve istenmemiş duygusu yaşarken; kardeşler de birbirine yabancılaşabilirler.
Anne ve baba boşansa bile, çocukların hem ayrılmaması hem de ikisine de ulaşabilir olması gerekir. Boşanan eşler diğer tarafı cezalandırmak için çocukları göstermemezlik yapmamalıdır. Eşlerle boşanılabilir ama çocuklarla boşanılmaz. Bu sebeple, boşanma durumunda çocuk hem anneyi hem babayı düzenli görebilmeli, vakit geçirebilmelidir.