Birleşmiş Milletler’in 71. Genel Kurulu New York’ta toplanıyor. Suriye ve mülteci krizi başta olmak üzere dünyanın başa çıkmakta zorlandığı, bazı ülkelerinse başa çıkmamayı tercih ettikleri kördüğüm konuları masaya yatırılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberinde Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, AB Bakanı Ömer Çelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın olduğu kilit bir bakanlar heyetiyle New York’a seyahat ediyor.
Bu yazıyı Cumhurbaşkanımız ile New York yolunda, uçağımız Atlas Okyanusu’nun üzerinden geçmekte iken yazıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Türk heyeti, uluslararası karar vericilerin, dünya milletleriyle olan bu önemli randevusunda öncelikli olarak 15 Temmuz işgal girişimi ve FETÖ terör örgütünün burada oynadığı kilit rolü anlatacak.
Terörle mücadele için ilkeli bir işbirliği çağrısının yapılacağı toplantılarda, “yeni nesil terör örgütleri” vurgusu yapılacak. Ankara, FETÖ’yü yeni nesil terör örgütü olarak tanımlarken, diğer ülkeleri de benzeri tehditlerle karşı karşıya gelme olasılığına karşı uyaracak.
PKK, PYD, DAEŞ başta olmak üzere terör örgütlerine karşı çifte standarttan uzak bir işbirliği çağrısı yinelenecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta “Dünya beşten büyüktür” mottosuyla küresel sisteme getirdiği itirazı ve BM Güvenlik Konseyi’nin reformu edilmesi çağrısını tekrarlayacak.
Mülteci konusunda yapılacak olan özel oturumda da konuşacak olan Erdoğan’ın çok sayıda liderle ikili görüşmesi de bulunuyor.
FETÖ’nün küresel takıyyesi
Küresel düzlemdeki bir takıyye ve iki yüzlülük yapısı olan FETÖ, Ankara’nın diplomatik ve siyasi gündeminin en önemli maddelerinden birisi. Bu yapının kendisini, bulunduğu coğrafyaya pazarlama adına başvurduğu ikiyüzlü yaklaşımlar ise küresel düzeyde bir takıyye, kelimenin tam ifadesiyle sahtekarlık boyutuna ulaşıyor.
Uluslararası kurumları etkileme çabasıyla Türkiye’yi, Türkiye’ye dair her değeri Batı’da mahkum ettirmeye çalışıyor bu yapının alçak mensupları.
Ülkede kaybettikleri zemini uluslararası düzeyde kazanmaya çakılıyorlar. Ancak, belirli Avrupa ülkelerindeki Türklerin nezdinde bu yapının suçüstü yakalandıklarına dikkat çekelim. Oralarda taşeronu oldukları yapılarla kurdukları suç ortaklıkları da biliniyor.
Bu millet 15 Temmuz gecesi ve o gecenin köşe taşlarını döşeyen süreçlerin mimarlarını dünyanın hangi noktasına kaçarlarsa kaçsınlar, hesabını sormadan bu defteri kapatmayacaktır.
Tarih her şeyi kaydediyor. Allah her şeyi biliyor. Bu dünyada ve ahirette lanetlenmiş olan bu yapının kurtuluşu yok artık. Yeni nesil teröristlere karşı yeni nesil bir istiklal savaşıdır artık sözkonusu olan...