Çocukluğumuzda Tarzan filmini seyredip ağaç dallarına bağladığımız iplerde sallanırken Tarzan gibi a ile o harflerini birbirine çarptırarak bağırmaya çalışır…
Misket oynarken kızdığımız arkadaşımızı kovboy filmlerinden öğrendiğimiz düelloya davet eder…
Her mahalle maçında illâ bir mızıkçı çıkar, ortalık savaş alanına döner ve hepimiz mahallemizin namusunu kurtaran birer Rambo olurduk!..
Geceleri bizlere Hazreti Ali’nin cenklerini okuyacak dağ gibi insanların yerini televizyonlar aldığı günden beri kendimiz olmaktan çıkıp tanımlanamayan varlığa dönüştük.
“Artık kahramanlarınız bunlar” denilerek bizleri ithal veya devşirilmiş sahte kahramanların peşlerine taktılar. “Allah Allah” nidaları “Aaaaaaoooooo” böğürmelerine bıraktı.
Çok şükür son zamanlarda bu garip hâlin değiştiğini müşahede ediyorum Çocuklarımı parka götürdüğümde, Ertuğrul dizisindeki kahramanları taklit etmeye çalışan, onların repliklerini kullanan çocuklar görüyorum. Ben de onlara eşlik etmeye çalışıyorum. Atlarımız da tahterevalliler oluyor!
İstanbul gibi yerde atı nerede bulacaksın oku nerede atacaksın?
Allah’tan Okçular Vakfı kuruldu da her kesimden çocuk ve genç okçuluğu öğrenebiliyor. Mevzu sadece ok atmayı öğrenmek değil, okçuluğu öğreten spor kulüpleri Okçular Vakfı’ndan önce de vardı. Okçular Vakfı zoru başarıp çocuklarımıza, köklerimizden neşet eden değerlerle birlikte okçuluğu öğretiyor.
Okçular Vakfı’yla başlayan bu güzel hamle bereketlendi ve 2015 senesinde Bişkek’te kurulan Dünya Etnospor Konfederasyonu 2016 senesinde İstanbul’da Etnospor Festivali’ni düzenledi. Konfederasyon 2017 senesinde de merkezini İstanbul’a taşıdı. Etnospor Kültür Festivali’nin 4’üncüsü 3 Ekim Perşembe günü İstanbul Yeşilköy’deki eski havaalanında yapılacak. 4 gün sürecek festivalde geleneksel sporları yapma ve kültürümüzü tanıma imkânını bulabileceksiniz.
Festivalin gayesini Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan şu sözlerle açıklıyor: "Biz dünyanın tek renkliliğe gitmesinden endişe ediyoruz ve endüstri devrimiyle başlayan Batılılaşma serüveni içinde dünyada tektipleşmenin güçlendiğini, kültürel zenginliklerin azaldığını ve bunun dünyanın barışına hizmet etmediğini, dünyada topluluklar arası düşmanlıkları, huzursuzlukları tetiklediğini düşünüyoruz. Bu yüzden sporun aslında kültürün en kitlesel sahası olduğundan hareketle geleneksel sporların yaşatılmasının dünyanın kültürel zenginliğine, dünyanın renkliliğine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bunun için de sadece İstanbul merkezli bir konfederasyon olarak kendi topraklarımızdaki geleneksel sporları değil, dünyanın her tarafındaki geleneksel sporları yaşatmak için çalışmalar yapıyoruz."
Milli savaş gemimiz Kınalıada’nın göreve başlaması vesilesiyle düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah, diyen ecdada kulak vererek, eksikleri sürekli tamamladıklarını” sözlerinin kapsamında değerlendiriyorum Etnospor Kültür Festivali’ni. Hem zâhiren hem mânen hazır olmalıyız. Etnospor her ne kadar spor gösterileri gibi gözükse de oluşturduğu havayla ziyaretçilerinin kökleriyle bağını kavîleştiriyor.
İmkânı olan festivali kaçırmasın, çoluk çocuk torun torba kökleriyle buluşmaya Yeniköy’e gidelim.