Her milletin olduğu gibi bizim de ulusal kahramanlarımız vardı. Kimi için Köroğlu'ydu bu yiğit; koskoca Bolu Beyine kafa tutmuş, babasının gözlerine mil çektirdiği için ona dünyayı zindan etmişti. Kimine göreyse de şanlı bayrağımızı İstanbul'un burçlarına diken Ulubatlı Hasan! Ama biz, en çok Köroğlu'nu sevmiştik. Garibanın zalimden intikam alması, Bolu dağlarını mesken tutup birkaç yiğitle birlikte acımasız Bolu Beyiyle sür-git alay etmesi pek hoşumuza gitmişti. Bizim mahallede "şişko" Ali hep Bolu Beyi olurdu. Bendenizse... Evet bildiniz... Köroğlu!
Rahmetli babam "Niye ben kör oluyorum ki!! Yıkıl karşımdan!" diye bağırır. Ben de yıkılırdım o saat! Yere boylu boyunca uzanınca babam dayanamaz güler, "Kalk ayağa!!" der saçımı okşar ve bu tek perdelik oyun biterdi.
Derken Cumhurbaşkanı rahmetli Celal Bayar ABD'ye gitti, Washington'da yarım gün, Hollywood'ta da üç gün kalıp döndü. Ve ayağının tozuyla, “Üç beş yıla kalmaz küçük Amerika oluruz” dedi Taksim Parkında toplanan kalabalığa.
Küçük Amerika olamadık ama Köroğlu gitti yerine önce Pekos Bill diye biri geldi! Çok kalmadı ama ardından Maskeli Süvari'yle Kızılderili "kankası" Tonto gündeme oturdu. Maskeli Süvariyi pek sevmiştik, adamı Tonto'yu da. Bu ikili vahşi Kızılderilileri öldürüp duruyorlardı biz de alkış tutuyorduk. Nereden bilelim "beyaz adamın" tarihin en büyük soykırımlarından birini gerçekleştirdiğini? Ne bilelim o toprakların gerçek sahibinin Kızılderililer olduğunu; işgalci, emperyalist, çoğu İngiliz kökenli beyazların onları acımasızca nasıl bire kırdığını??
"Oh be! Ne biçim temizlediler Apaçileri !!"
Maskeli Süvari'nin hemen ardından tek tek basarak Tom Miks, Konyakçı ve Doktor Salazo teşrif ettiler. Albay ve albayın güzel kızı Suzy de çıktı sahneye. Tom Miks gençti, yakışıklıydı üstelik Suzy ona o da Suzy'e aşıktı ama Tom erkekliğin raconundan olsa gerek (!) pek çaktırmıyordu Suzy'e aşkını! Konyakçı matarasında konyak taşır, hep yarı sarhoş dolaşırdı. Doktor Salazo'da ondan farklı değildi. Pis bir sakalla dolanır durur, bumburuşuk bir elbise giyerdi ama çok hızlı silah çekerdi. Haydudu da Kızılderili'yi de aynı ustalıkla öldürürdü.
Henüz Küçük Amerika... Hatta bızdık Amerika bile olamamıştık ama İşte Köroğlu'ndan Tom Miks'e, yatay matay da olsa, geçmiştik işte!! Düşlerimizin ülkesiydi Amerika artık. Ne yapıp edip kapağı oraya atmalıydık...
(Yarın: ABD'nin başkenti... Hollywood!)