Dün Star gazetesinin manşeti "Sen kimin vekilisin"di. Hatırlatalım; CHP'nin Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aramasını lüzumsuz bulduğu için soru önergesi verdi. "Boşuna petrol arıyoruz, 2 milyar dolar Akdeniz'in derin sularına gömülecek" diyen bir önerge. Utanmasa insanlar domates alamıyor siz petrol arıyorsunuz diyecek. Belki de demiştir, takip etmedim.
Derdi başka ama ekonomiyi bahane gösteriyor.
Sanki böyle skandal bir çıkış başka türlü gerekçelendirilebilirmiş gibi kimileri de "Siz de her şeyde bir şey buluyorsunuz" diyor. Adam ya ne diyecekti? "Doğu Akdeniz'de bizim varlık göstermemiz İsrail, Mısır, Yunanistan gibi ülkelerin menfaatlerine aykırı bu yüzden arama çalışmalarını durduralım lütfen" mi? İşin aslı bu ama öyle denmez tabii!
"Doğu Akdeniz'i bize yedirmezler" falan dese, kısmen hak vereceğiz. Yedirmek istemedikleri kesin çünkü. Fakat enerji kaynakları için bir ülkenin başka bir ülkeye darbe yaptığı (Halihazırda ABD'nin Venezuela'ya yapmaya çalıştığı şey), ekonomik ambargolarla ülkelerin dize getirildiği (AB'nin ve Türkiye'nin tüm itirazlarına rağmen ABD'nin İran'a ambargo kararı alması ve üçüncü ülkeleri de buna uymaya mecbur bırakması), savaşların pek çoğunun enerji havzalarında yaşandığı, ülkeleri birbirine bağlayan en güçlü bağın boru hatları olduğu bir vasatta bir vekilin kendi ülkesinin doğal gaz ve petrol arama çalışmalarını "boşa para harcamak" olarak nitelemesi... İnsan ne diyeceğini bilemiyor ve gerçekten hayret ediyor.
***
Doğu Akdeniz'deki doğalgaz ve petrol rezervinin büyüklüğü uzun süredir biliniyor. 2015’te bir İtalyan enerji şirketi, Doğu Akdeniz’deki gaz rezervinin dünyanın en büyüklerinden birisi olduğunu duyurmuştu. Yani Fatih ve Barbaros Hayrettin Paşa boşa yüzmüyor Akdeniz sularında.
Ayrıca bu rezervlerin tespit edilmesinden sonra Doğu Akdeniz'in jeopolitik önemi büsbütün arttı ve doğrudan bununla da ilgili olarak Suriye'deki savaş da sertleşti.
ABD'nin terör koridorunu Akdeniz'e uzatmak için bu kadar istekli olmasının sebebi de bu.
Arap Baharı'nın darbe ve iç savaşlarla son bulması, Mısır'ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Mursi'nin hapiste, darbeci Sisi'nin ise İsrail, Suudi Arabistan, BAE ve ABD ile kılıç danslarında, küre pozlarında, gizli toplantılarda boy göstermesi, Tunus iyi kötü bir düzene otururken Libya'da paylaşımın bir türlü bitmemesi ve tabii ki Suriye savaşı, Doğu Akdeniz'den bağımsız değil asla.
Daha yenilerde İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, enerji piyasasında Mısır'la ortak hareket etme kararı aldı. Amaç aynı zamanda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji pazarından dışlanmasını sağlamak.
Türkiye tüm bunların farkında ve tam da bu yüzden "bir kova petrol" bulamasa dahi Doğu Akdeniz'de olmak zorunda. Zira Doğu Akdeniz'deki paylaşım kritik bir sürece giriyor. Suriye'deki anayasa yapım aşamasına geldiğinde bunun etkisini daha da hissedeceğiz.
***
Zengin enerji kaynaklarına sahip değiliz. Ama coğrafi konumumuz, transfer ülke olma imkanı veriyor. Türkiye'nin bu yolları yeni boru hatlarıyla çeşitlendirmesi hem bağımlılığını azaltıyor hem de uluslararası hakları nispetinde rezerv arama çalışmalarında motive edici oluyor.
CHP'nin aklına uysak, niye girdik Afrin'e, ne işimiz var Fırat'ın doğusunda? Parayı da Akdeniz'e gömüyoruz zaten...
Türkiye'nin nerede bir menfaati varsa önüne mayın döşüyor, öyle bir parti işte CHP...