CHP İstanbul İl Başkanlığı koltuğuna oturan Canan Kaftancıoğlu’nun, geçmişte attığı ‘tweet’ler ortalığı karıştırdı. Hele Gezi olayları sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesine yönelik küfür içeren duvar yazısını sosyal medyada paylaşmış olması tam bir felâket…
Kaftancıoğlu, tweetleri için “hepsinin arkasındayım, fakat sadece biri hariç’ diyerek şunu söylüyor: “Orada gözümden kaçmış bir şey var. Sayın Erdoğan'ın annesine küfür olan bir duvar yazısını da paylaşmışım. Bu paylaşımımdan dolayı Sayın Erdoğan'dan samimi bir şekilde özür dilediğimi ifade etmek isterim.”
CHP yönetimi bu özre nasıl sarıldı bilemezsiniz. “İşte siyasette unutulan erdem”miş!
İstanbul İl Başkanı olacak yetenekte görülen bir şahıs, Erdoğan’ın annesine yapılan küfrü paylaşırken gözünden kaçmışmış...
Hayır, gözünden kaçmadı ve bunun için de özründe samimiyet yok.
Neden gözünden kaçmadı?
Çünkü böylesine bir terbiyesizlik/ahlaksızlık gözden kaçacak bir şey değildir.
Ama asıl sebep, Erdoğan nefreti, kini, düşmanlığıdır. Kaftancıoğlu gibilerin Erdoğan düşmanlığı gözlerini kör etmiştir. “Erdoğan gitsin/bitsin isterse Türkiye batsın” noktasında debelenenler için her türlü tavır/duruş mubahtır...
Şimdiden söyleyelim. Şubat’ta Kurultay’a giden CHP başına büyük bela almıştır. Çünkü bu toplumun nabzını tutmaktan, makul düşünmekten fersah fersah uzaktaki sorumsuz Canan Kaftancıoğlu’nu CHP taşıyamaz.
Yüzde 25 bandında avara kasnak gibi dönen CHP, Kaftancıoğlu sayesinde İstanbul belediye başkanlığı seçimi için şimdiden havlu atmıştır.
Bu Kaftancıoğlu halkın önünde ağzını açamaz. “Hepsinin arkasındayım” dediğini tweetlerini savunamaz. Çünkü o tweetlerde şunu diyor:
"Tarihte bugün: Ermeni soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz. 19:15'te Taksim'de..."
"Devlet katil değil seri katil..."
(15 Temmuz hain darbe girişiminin başladığı saatlerde) "Alın size nur topu gibi bir mağduriyet daha..."
(Darbeye karşı gelen halka) “Tekbir getirerek boğaz keserek mi demokrasi mücadelesi verilir. İnandığınız Allah’ınız sizin de belanızı versin.”
“CHP’yi BDP ile aynı yola girdi diye eleştiren gerzekler, yol doğru yol, ona bak sen...”
“Kürtler Gezi’de yok şunu yapmış, bunu yapmış. Bahane bulma, sen Kobane’de ne yapıyorsun nasıl davranıyorsun ona bak...”
“% 49, hadi alın size bir hafta sonu sevinci daha. 1 Kürt öldürüldü. İnandığınız Allah topunuzun belasını versin!”
Canan Kaftancıoğlu'nun eşi Naki Kaftancıoğlu da attığı twitlerle “7 dakika önce bu tabakta 4'te 1 domuz vardı” diyor.
Ailece milletimizin değerlerine yabancı, bir o kadar da saygısızlar.
CHP yönetimi, düştüğü çukurdan çıkmak yerine Kaftancıoğlu’na sahip çıkıyor.
Kılıçdaroğlu’nun durmadan seçim kaybetmesine rağmen bir türlü koltuğunu bırakmamasından rahatsız olan “samimi/damardan” CHP’liler ise çok üzgün, öfkeli ve infial halindeler.
İşte Yılmaz Özdil’in Sözcü gazetesinde dün yazdıkları:
“CHP kendi seçmenlerinden çalınmış bir partidir. İşgal altında bir partidir. Akp'yi iktidarda tutmak için organize edilmiş bir partidir. Alt kadrolardaki insanlar Atatürk Türkiyesi ve devrimlerini korumak için çırpınırken, partinin tepesine paraşütle indirilenlerin amacı, partiyi partisizleştirmektir, kimliksizleştirmektir. Ne yaparsak yapalım kazanamıyoruz duygusunu, yenilgiyi kanıksama duygusunu, Atatürkçü seçmenin zihninde kökleştirmektir. CHP'yi geri almadan, Türkiye'yi geri alabilmek mümkün değildir...”
Hep böyle oluyor. CHP, AK Parti ile Erdoğan ile uğraşırken başına kötü bir şey geliyor.
Durduk yerde bir canan bitiriyor CHP’yi...