Fransa’nın; değerlerimize, inançlarımıza, kutsal kitabımıza bize ait her şeye nasıl da saldırdığını görüyorsunuz değil mi?.. Ve bu kutsallar bizim yani 82 milyon bu topraklarda yaşayan Türklerin olduğu kadar milyarlarca Müslümanın da ortak değeri değil mi?.. Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan milyarlarca insanın.. Peki kimin sesi çıkıyor? Kim cepheden her şeyi göze alıp meydan okuyor Avrupa’ya?.. Sadece ve sadece Recep Tayyip Erdoğan.. Bakın sadece Türkiye de demiyorum. Açık açık adını koyalım. Bu saldırılarla Erdoğan her seferinde olduğu gibi yine tek başına mücadele ediyor. Kimse karnından konuşmasın. O yüzden kullanılmış tuvalet kağıdından daha kirli bir dergide Erdoğan’ı hedef almaları.. Hem de aynı görselde Erdoğan’a, olmayacak bir biçimde Peygamber Efendimiz’den bahsettirmeleri..
*** Şimdi Batı ile kültürel yakınlaşma masalları anlatan ve fakat aynı zamanda kutsallarına da sahip çıktığını söyleyenler için karar vaktidir.. Bakın siyaseten iş birliği olur anlaşılır.. İktisadi iş birlikleri olur.. Savunma, strateji, enerji başka alanlarda olur. Ama kültürel yaklaşma konusunun karşıda nasıl algılandığını görün … Herkes bilsin ki biz, bu zihniyetle kıyamete kadar kutuplaşacağız.. Karar verin.. Bu olayın “.. bir de şu açıdan bakmak lazım..” tarafı yok.. Şartlar belli; ya siyah var ya beyaz.. Neden ya siyah var ya beyaz dediğimi gelin ete kemiğe büründürerek izah edeyim..
*** Konu sadece Fransa’nın ya da tek başına Macron’un konusu değil.. Misal Avusturya.. Ülkede, anaokullarında başörtüsünün yasaklanmasından sonra Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yasağın on yaşındaki çocukları da kapsayacak şekilde genişletilmesi için Müslüman karşıtı olan Zana Ramadani’yi eğitim komitesine uzman olarak davet etti. Ramadani “Bir kız çocuğu olarak bir kez başörtüsünü taktığınızda onu çıkarmayacaksınız” temalı bir konuşma yaptı.. Ülkede yeni ulusal meclis seçimlerinden kısa bir süre önce Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) Okul Öğretim Yasası’nda değişiklik talep ederek 14 yaşına kadar tüm kız öğrencilere ve öğretmenlere başörtüsü yasağı getirilmesini istedi .. Belçika’da helal et kesimi yasaklandı.. Danimarka’da vatandaşlık törenlerinde kamu görevlileri ile tokalaşmak zorunlu hale getirildi. Fransa’da senato eğitim kurumlarında başörtüsünün yasaklanması yasasını kabul etti. Ulusal Meclis’te bekliyor. İtalya’da Burkayla hastaneye girmek yasaklandı.. Hollanda’da Özgürlük Partisi (PVV) cami inşası, Kur’an-ı Kerim basılması gibi bazı İslami söylemlerin yasaklanmasını teklif etti. İspanya’da Madrid’de okullarda başörtüsü yasaklandı. İsviçre’de Cenevre kantonunda kamu hizmetinde ve yasama organı genel kurullarında başörtüsü yasaklandı, vb..
*** Bu listeyi daha da uzatmak mümkün.. Daha Merkel’in tek başına markete gittiği güzellemelerinin yapıldığı dakikalarda Berlin’de bir camimiz polislerin pis postallarıyla kirletilmeye çalışılıyordu. Hangi birini anlatayım.. Dostlar … Mesele apaçık ve net ortada.. Şu ya da bu nedenle tarafsız kalmak demek bu saldırılardan yana taraf olmak demektir, aklınızda olsun.. Hangi partiye oy vermiş olursanız olun.. Bin yıllık bir kavganın tam da ortasındayız şu anda.. Ve bu islam düşmanlarına Tayyip Erdoğan tek başına kılıç sallıyor.. Ona göre ..