Alkışlar dinmek bilmedi. Her bir selamlamanın ardından salon ‘Bi daha… bi daha’sesleriyle çınladı. Alkışlar ‘Zorba’içindi.
9. Uluslar arası İstanbul Opera Festivali,önceki akşam Zorlu PSM’de Nikos Kazancakis’inünlü eseri ‘Zorba’nınsahnelenişiyle sona erecekti ve fakat öyle olmadı! Devlet Opera ve Balesi,bu yıl, seyircinin olağanüstü ilgisini karşılıksız bırakmayarak son bir temsil daha koymaya karar verdi. O temsil, Romeo ve Jüliet olacak. William Skespeare’in unutulmaz eseri, hemen yarın akşam (10 Temmuz) Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda İzmir Devlet Opera ve Balesi yapımı olarak seyirciyle buluşacak. Her coğrafyada, her kültürde farklı isimlerle karşımıza çıkan, ve fakat özünde aynı olan bu kadim aşk öyküsünü izlemek istiyorsanız elinizi çabuk tutun, zira biletler hemen tükeniyor. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Basın ve Halkla İlişkiler sorumlusu değerli arkadaşımız Songül Sarıpınar’danaldığımız bilgilere göre, festival geçen yıllara göre çok büyük ilgiyle karşılandı. Okullar kapanmış, çoğu insan sahillere kapak atmış, seçim atmosferinden yeni çıkılmış ne gam! İstanbul’daki tüm opera gösterileri bu sene doluydu. Aslında ülkemizde opera seyircisi 5-6 bin civarında, ancak bu sayı artacağa benziyor. Hem sinema, hem tiyatro seyircisindeki artış dikkate alınırsa, opera seyircisinin artmaması için bir neden yok. Yeter ki doğru eserlerle seyirci karşısına çıkılsın.
Bu sene festivalde, Nino Machaidze’nin solist olarak yer aldığı açılış konserine ek olarak Saraydan Kız Kaçırma, La Traviatave Zorbasahnelendi. Buna bir de Romeo ve Jüliet eklenmiş oldu. Osmanlı sarayında geçtiği düşünülen farazi bir aşk öyküsü olan Saraydan Kız Kaçırma, tarihi bir atmosferde, Topkapı Sarayı’nındış bahçesindeki Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirildi.
Art arda pek çok sezon oynanmasına rağmen hala koltukları doldurabilen eserde, Osmanlı hoşgörüsüne yapılan vurgu seyircinin çok hoşuna gitti. Padişahın, saraydan ayrılmak isteyen cariyesini hür bırakırken, ‘Bizim işimiz zor kullanmak değil, gönüllere girmek olmalı’cümlesi epey alkışlandı.
Günümüzün en önemli La Traviata prodüksiyonundan biri olan Macerata Opera Festivali’nin La Traviata’sı ise ilginç dekor tasarımıyla dikkat çekti. Yerden tavana uzanan devasa aynalar göze ziyafet bir derinlik kattı sahneye.
Ve önceki akşam… Yıllardır kapalı gişe oynanan Zorba’nın Mikis Teodorakis tarafından bestelenen olağanüstü güzellikteki müzikleriyle Ege havasını yansıtan dansları birleşince Zorlu’yu dolduran operaseverler iyice coştu. Zorba ekibi bitmek bilmeyen alkışlar arasında dört bis yaptı.
Darısı gelecek festivallerin başına…