Galatasaray stad yönetimi; zorlu kış şartlarının yaşandığı şu günlerde, sahanın zeminini kardan korumasını bildi. Altında ısıtma sistemi olduğu belirtilen, ama hiçbir işe yaramadığı açıkça belli olan Başakşehir zemini ise, tüm uğraşlara rağmen gene kar altındaydı. Bu açıdan, G.Saray’ı kutlamak gerekir.
***
Maç; evsahibinin yoğun baskısı ve arzulu oynama temposu ile epey hareketli başladı. G.Saray’ın oyun hakimiyeti o denli yüksekti ki; topla oynama süresi bir ara yüzde 80’e 20 gibi çok büyük bir farka ulaştı. Ama ne var ki; bu yoğun ve yoğuşmalı futbol, gereken sonucu almaya yetmedi.
Bu kadar hareketli/istekli/baskılı oynayıp da; ilk yarıda sadece Onyekuru ve Mitroglou’nun iki pozisyonuyla sınırlı kalmak garipti... Akhisar, ilk 15 dakikayı kayıpsız atlattıktan sonra; maçta dengeyi sağlamaya yetecek anları da bulmadı değil. Fakat o anlarda üretken olamadılar.
***
Diagne’nin, Kasımpaşa’daki rüzgarı sürdürememesi; sonunda kesik yemesine yolaçtı. Ancak, yerine sahaya sürülen Mitroglou; aslında bu şansı iyi kullanamıştı. Ama son anda attığı gol, imdadına yetişti. Hem kendini, hem takımını kurtardı. Yoksa, Feghouli’nin pasında kaçırdığı pozisyon; affedilecek gibi değildi.
Mariano, takımını riske sokacak sertlikte oynadı. Daha kontrollu olması gerek. Marcao da onun yolunda gidiyor... Mariano’nun saha içinde Belhanda ile tartışması da hiç hoş değildi.
***
Vakit hayli geçip de gol bir türlü gelmeyince, sinirlenme emarelerinin başlaması normaldi. Fakat bunun, oyun düzenini bozmasına izin vermemek gerekir.
Akhisar kalecisi Milan Lukac’ın büyük hatasıyla gelen galibiyet, G.Saray’ı gene şampiyonluk iddiasında tutacak ama; verimsiz baskıyı düzenlemesi şart!