“Diktatör” dedikleri lider, bir katili ortaya çıkardı, ne yapacaklarını şaşırdılar. “Liberal” ve “demokrat” olanların bir kez daha “kanlı rejim” yanlısı olduklarını gördük. Mısır’ın alçak darbecisi, Sisi ile iyi arkadaştılar, hadi bir yere kadar, ama, ortada bir skandal var: Suudi Arabistan rejimi bir cinayet işledi. Kendilerini “demokrasi havarisi” olarak adlandıran -sözde- devlet adamları bu cinayete “stratejik ortaklık” adına ortak oldular!..
Erdoğan açıkladı. “Cinayetin ses kayıtlarını Suudi Arabistan, Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya’ya verdik, hepsi dinlediler” dedi. Zaten CIA Başkanı “işkence uzmanı” Gina Haspel olayı anlayıp buraya kadar gelmiş, dinlemiş, yüksek ihtimal zaman kazanacak bir pazarlık da yapmıştı.
Yapsınlar. Soğukkanlıyız. Elimizdeki malzemenin tarihi önemini biliyoruz. Katil belli. Azmettirenler belli. Her şey belli. İlk günden biliyoruz, “Türk güvenlik makamlarının”, Washington Post başta olmak üzere dünya yayın organlarına bilgi sızdırmasına bu ülkenin gazetecileri olarak bu nedenle ses çıkarmıyoruz.
Cemal Kaşıkçı’yı, Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde kısa bir tartışma sonrasında öldürdüler.
Kestiler. Parçalara böldüler. Bunları yaparken kendi aralarında sanki sıradan bir iş yapıyormuş gibi sohbet ediyorlardı.
Asitte eritip, akıttılar. Belli bir süre sonra ailesine “gıyabi cenaze namazı” olayını bir Türk yetkili söyleyecektir.
Bunların ortaya çıkmayacağını sanıyorlardı. Gözümüzün içine bakarak “başkonsolosluktan çıktı, sonrasını bilmiyoruz” bile dediler. Nereden geldi bu cesaret bilinmez ama, yüksek ihtimal bu ülkede sıkıştıklarında devreye soktukları FETÖ’cülerden gelen bir alışkanlıktı.
Türkiye ile oyun olmaz!.. Biz içimizdeki hainleri temizlemiş milletiz, bundan sonra bir telefonla emir vereceğiniz istihbaratçı, savcı, emniyet amiri yok bu ülkede, bir kısmı sizin oralarda kaçak, kalanı da Silivri’de…
Bak… Erdoğan’ın kucağına oturdunuz, o da işin, bir ayı aşan zamandır keyfini çıkarıyor, durun daha henüz son darbe gelmedi, o darbe için saat başı youtube’u kontrol edin bence…
Lübnan’da savaş planlıyorlar, geçiniz…
Kıvranıp duruyorlar. Siyonizm ile işbirliği içindeki Suudi rejimi ile bağlantısındaki Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki adamlarını korumak için bir planları var: Lübnan’da savaş çıkartacaklar. Suudi Arabistan desteğindeki Sünni güçler ile İran desteğindeki Hizbullah’ın çatışması üzerinden oluşturacakları kaos ortamında katili saklayacaklarını sanıyorlar, geçiniz.
Türkiye-İran koordinasyonu varken, Lübnan’da Sünni-Şii çatışması çıkarmanız hayaldir, şimdiden söyleyelim. Eğer Lübnan bir savaşa sahne olacaksa, bu Şii-Sünni ittifakı zemininde Müslümanlar’ın İsrail ile savaşı olacaktır.
Hiçbir komplo, kumpas, savaş planlaması, Cemal Kaşıkçı’nın hesabının sorulmasını erteleyemez.
Çıkmış, bir de “Türkiye-İran ittifakına karşı İsrail’in yanındayız” diyorlar, birincisi öyle bir ittifak yok, ikincisi daha vahim, Siyonist’le işbirliği yapan bir rejimin Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’de egemenlik hakkı olmaz, bunu da yakında yaşar görürsün…
Başkan, al o Pensilvanya’dakini…
Bu işi sonuna kadar pazarlıksız götürebiliriz veya karşı taraf sürekli pazarlık kapısı aralıyorsa, masaya yürüyebiliriz. Başkan Erdoğan’a tavsiyem tüm koşulları değerlendirmesidir. Pensilvanya’daki o elebaşıyı alma şansı yükseldi, Muhammed bin Selman ve müttefiki BAE’li Muhammed bin Zayed’in artık siyasi olarak gelecekleri kalmadı, hesap vermeden yaşamanın derdindeler, Türkiye’nin elinde o kasetler varken kimse onları emirliklerin başına geçirmez. Bırak kendi kaderlerine. Ama bir de bunların yakın arkadaşı “damat” Jared Kushner var! Bakın o“hassas konu…” Amerika’dan alın o FETÖ elebaşını… İyi bir sonuçtur.
AMERİKAN ÖDÜLLERİ ÜZERİNE KISA SÖZ: Ciddiye almayın. İsterse kullanım süreleri dolan o üç elebaşıyı getirip İmralı’ya bıraksın, hiç fark etmez. Fırat’ın doğusunda Amerika ile savaşımız sonuna kadar devam edecek. Önce, sınırımızdaki o terör yapısı yok olacak, tek tavsiyemiz var: İHA ve SİHA’lar tepenizde, o teröristlerle yan yana dolaşırken bol yıldızlı bayrağınıza fazla güvenmeyin, roketin nereden geleceği hiç belli olmaz…
Sonra “hani müttefiktik” falan diye ağlamayın, az kaldı, uyarıyı ciddiye alın.