AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün partisinin il başkanları toplantısında “değişim” ve “yenilenme” mesajları verdi. “Bambaşka bir AK Parti” vaadinin ete kemiğe nasıl büründüğünü görmeden konuşmak erken. Ama eminim ki bu vaadin kendisi bile büyük bir heyecan oluşturacaktır. “Her dem yenilenmek” gerektiğine yönelik vurgu ile “Yeni dönemde hatalarımızı ve eksikliklerimizi gidererek yola devam edeceğiz!” söylemi önümüzdeki süreçte güçlü bir değişim dalgasıyla AK Parti’nin karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Görünen o ki Reis milletin ve AK Parti tabanının beklediği değişim için düğmeye bastı. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Reis’in konuşmasında altını çizdiği hususlar milletin değişim talebini hangi parametreler temelinde gerçekleştireceğinin ipuçlarını veren mahiyetteydi. Bir anlamda da ciddi bir özeleştiri içeriyordu. Tevazuya yapılan güçlü vurgu, şeytanın karakteristik özelliği olan kibrin şiddetle reddedilmesi tevazudan kopan ve kibre kapılan anlayışa AK Parti çatısında artık yer verilmeyeceğinin ifadesiydi.
Özellikle şu sözleri çarpıcıydı: “AK Parti sırça köşklerde oturan, halka tepeden bakan ve halkın derdiyle dertlenmeyen siyasetçilerin partisi değildir. Aksini düşünen varsa yanlış yerde olduğunu bilmelidir.” AK Parti’de mebzul miktar böyle siyasetçiler var maalesef.
Kendini yerelde kral zanneden ve iktidar gücünü kötüye kullanan siyasetçilerin varlığı AK Parti’yi giderek halktan koparan ciddi bir zaafa dönüştü.
Ne yazık ki AK Parti’nin küskünleri ve kırgınları, özellikle de hasbi ve harbi olan yiğitlerinin dışlanması siyasi güçsüzlüğümüzün yanı sıra ahlaki bir deformasyonu da gündemimize taşıdı. “Kendi teşkilatına ve teşkilat mensuplarına vefa gösterme”yi olmazsa olmaz önemde gördüğünü vurgulayan Reis’in bu çerçevede yeniden kalbi kucaklaşmayı sağlama yönünde talimat vermesi “Bambaşka bir AK Parti” beklentisinde olan tüm küskünlerin/küstürülmüşlerin umudunu arttırmıştır.
Reis’in “Hiçbir makam kimsenin tapulu mülkü değildir” sözü dikkatle okunmalıdır. Makam verildiğinde Reisçilik taslayan, makam verilmediğinde veya makamdan alındığında Reis’e ve partisine karşı fitne üreten zevatla yol arkadaşlığı yapılmayacağını artık bilmemiz gerek. Geçmişte böyle yapanları sırf tekrar partide tutmak için makamla ödüllendirmek yanlışına düşmemek gerek. Geçmişte yapan bugün de yapar, yarın da. Teşkilatları sağlam tutmak lazım. Teşkilatların başında milletin değerlerini üstünde taşıyan, millet tarafından sevilip sayılan güçlü kişilerin olması lazım. Yeni bir teşkilat modeline o yüzden ihtiyaç var. Milletvekillerinin yeniden konumlandırılmaları şart. Genel merkez birimleri milletvekillerinden asla oluşmamalı. Milletvekilleri yasama faaliyetleriyle ve seçim bölgelerindeki halkla ilgilenmeli. Bir milletvekili aynı zamanda genel merkezde üst düzey bir görev aldığında haliyle kendini herkesten çok daha güçlü görüyor. Teşkilatları kendi istediği biçimde oluşturuyor. Kendisi etrafında küçük iktidar adacıklarının oluşmasına sebebiyet veriyor. O ilin veya ilçenin başkanı o güçlü vekilin emrine giriyor. Bu, beraberinde ya diğer vekilleri önemsizleştiren ya da güç yarışına girmeyi tetikleyen zararlı bir süreci getiriyor.
Teşkilatların asıl olduğu ve vekillerin de teşkilatın emrinde olduğu bir yeni yapılanmaya ihtiyaç var. Kendi ilinde ve ilçesinde hiç kimsenin adamı olmayan ve Reis’in dışında kimseden emir almayan güçlü bir teşkilatlanma modeline acilen geçilmelidir. Herkesin sadece kendi görevini yaptığı ve teşkilatın da asıl olduğu bir yeniden yapılanma gerçekleşirse işte o zaman “Bambaşka bir Ak Parti” gerçekliği çıkar ortaya. Halkın beklediği budur.
Reis’in dediği gibi hatalarımızdan ve yanlışlarımızdan vazgeçerek yolumuza yeni bir anlayışla devam edeceksek sözünü ettiğim bu yapısal değişimin gerçekleşmesi şarttır. Çünkü dikkat çektiğim husus, hatalarımızın ve eksikliklerimizin temelini oluşturuyor. “Bambaşka bir AK Parti”yi heyecanla bekliyoruz Reis!