MHP lideri Sayın Bahçeli’nin Salı günkü grup konuşmaları hem siyasi gündem oluşturuyor, hem de oldukça renkli geçiyor. Geçen hafta başlattığı seçim barajı tartışmaları bir hafta sürdü, bu hafta da AK Parti’yle ‘sonuna kadar ve birlikte’ mücadele edeceklerini ilan ederek siyasi gündemde yeni bir sayfa açtı.
MHP’den ayrılanlara yönelik, “Gökten kemik yağmayacaktır. Bozkurt’un beğenmediğini çakallar kapışırmış. Bunların alayının sıraya girmesi de bu yüzdendir” sözleri, CHP’ye yönelik ise “Ala keçi her zaman püsküllü oğlak doğurmazmış. Önce adam olsunlar sonra yüzleri kalırsa bize laf yetiştirsinler. Nefesleri el veriyorsa, terör örgütlerine borazancı başı olsunlar” ifadeleri dikkat çekiciydi.
Devlet Bahçeli’nin siyasi pozisyon olarak iktidara yakın veya uzak durmak gibi bir çaba içinde olmaktan öte, temel memleket meselelerinde milli duruşu takip etmeye çalıştığı söylenebilir. Örneğin dünkü konuşmasında Irak’taki depreme, terörle mücadeleye, Atatürkçülük tartışmalarına, Suudi Arabistan ve Ortadoğu’daki yaşananlara, FETÖ ile mücadeleye vurgu yaptı. Tüm bu konulardaki siyasi pozisyonu Türkiye’nin ali menfaatlerini ve sağduyulu tavrı yansıtıyordu. Yani mesele siyasi partiler arasında bir ilişkiden öte, siyasi muhtevada görülen bir yakınlaşmadır.
15 Temmuz’da hedefe konulan sadece AK Parti ve Erdoğan değildi.Tüm siyasal sistem ve içindeki partiler, aktörler, görüşler tasfiye edilmek istendi. Bahçeli’nin meseleyi ‘beka meselesi’ olarak görerek pozisyon geliştirmesi kendisinin veya MHP’nin geleceğinden daha öte bir duyarlılığı yansıtmaktadır.
Bahçeli’nin ‘birlikte, sonuna kadar mücadele’ sözleri peki ne anlam ifade ediyor?
Bahçeli diyor ki, “Önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşirse CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan'ın rövanşı için çalışmasına hız verirse MHP buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır.” Bu ne demek?
MHP Türkiye’nin geleceği için referandumda ‘evet’ diyerek sistem değişikliğine katkı verdi ve bu değişikliği ülkenin selameti için elzem gördü. Şimdi eğer muhalefet bu süreci akamete uğratmak için bir araya gelip blok oluşturursa, biz de ortaya koyduğumuz iradenin arkasında dururuz demek istiyor. Bahçeli’nin, referandumun rövanşını alma gayretini Türkiye’nin istikbaline sekte vurma çabası olarak gördüğü çok açık. Bu yüzden verdiği destek sadece bir partiye verilen politik destek olarak görülemez. Bu açıkça sistem değişikliğine yönelik bir işbirliği desteğidir ve 16 Nisan’da başlayan bir sürecin tamama erdirilmesidir. Nitekim şu sözleri bunu açıkça ortaya koyuyor: “16 Nisan Halkoylaması şuurunun gereği olarak AK Parti ile Cumhurbaşkanı Hükümet etme sistemini 2019'da tam manasında tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir.”
Bahçeli’nin seçim barajı konusundaki kritik cümlesi ise şudur: “Yönetimde istikrar ilkesi sağlanacağına göre temsilde adaletin temin edilmesine yönelik engel teşkil ettiği açık olan yüzde 10 seçim barajı tıkanmaya yol açmayacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.”
Malum, Cumhurbaşkanlığı seçiminde partiler ortak aday gösterebilecekler. Bu yüzden başkanın seçilmesinde partiler arası ittifaka engel bir durum yok. Bu yüzden Bahçeli istikrarın bozulmayacağını, Meclis’te adaleti önceleyen bir yaklaşımın tartışılabileceğini söylüyor.
AK Parti’nin ilgili kurulları elbette bu tür meseleleri tartışacak ve politikasını belirleyecektir.
Önemli olan yeni sistemin sağlıklı bir şekilde inşa edilmesi ve işlemesidir. Yeni sisteme ülkenin geleceği açısından hayati önem atfedilmesinin bir sebebi de karşılaşılan tehditler ve riskler karşısında güçlü bir iktidar yapısının olması ve istikrarın korunmasıdır. Yeni sistemde Meclis’teki tablonun da iktidarı/istikrarı destekleyecek şekilde yapılanması bence önemli bir ihtiyaçtır. Başkan’ın ilk turda yüzde 50’ye ulaşamaması halinde daha geniş halk desteğine ulaşması için ikinci tura bırakılmasından bir fayda murad ediliyor. Peki, Başkanın Meclis’teki siyasi desteğinin ilk turdaki oya göre daha aşağıda kalmış olması bir sorun oluşturmaz mı? Bence baraj meselesi ele alınırken meselenin bamteli burasıdır ve bu konu iyi irdelenmelidir.