Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı “Aile hayatına yönelik bazı politikaları yanlış buluyorum. İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak bakan, başkan, başarılı bir iş kadını olmaktan elzemdir, seçimde kadınlara oy vermeyeceğim” demiş. Olabilir, her görüşü aynı oranda değerli bulmasak da görüştür son tahlilde. Peşinen belirtelim burada konu ettiğimiz şey yukarıda alıntıladığımız sözlerin sahibi değil, bu cümlede ifadesini bulan genel yaklaşım biçimidir.
Yazdıklarımız ancak bu çerçevede okunmalıdır. Ayrıca profesörün sözlerini efendice eleştirmek mümkünken işi hakarete vardırmak -ki bu fırsatı kaçırmayanlar tahmin edileceği gibi hakaretlerini profesörün muhafazakar kimliği üzerinden ağırlaştırmayı ihmal etmemiştir- kendine yakışanı karşı tarafa yansıtmak olur.
***
Gelelim, anneliği ve ev hanımlığını ön planda tutarak kadını kendince 'kutsayarak' taltif eden ve ağzınızı açtığınız anda sizi anneliği ve ev hanımlığını tahfif etmekle itham eden bu yaklaşımın üstünü örttüğü şeylere.
Evvela iyi bir çocuk yetiştirmek sadece annenin vazifesi değildir. Allah çocukları anne ve babalarına ve tüm topluma emanet etmiştir. Yani evlerimizin mimarisinden mahallelerimizi nasıl imar ettiğimize, çocuklarımızın geçen lokmanın helal mi haram mı olduğuna, komşuluk hukukuna ne boğazından kadar riayet ettiğimize kadar bir dizi şey sayabiliriz iyi bir çocuk yetiştirmenin tek başına bir annenin harcı olmadığını anlatmak için. Şunu da belirtelim, tüm bunlar annelerin iyi çocuk yetiştirmekteki sorumluluğunu bir fiske dahi azaltmaz.
***
Ayrıca annelik bir meslek de değildir. Tıpkı babalık gibi. Kadınların belediye başkanı olmaları halinde anneliklerini ihmal edecekleri düşüncesinin sahibi olan erkekler, önemli bir kısmı 'gözükmek' üzere kurulu siyasi hayatları sırasında acaba iyi bir çocuk yetiştirmek konusundaki sorumluluklarını yerine getiriyorlar mı?
***
Ev hanımı tabirini kullanmayı tercih etmesem de ev işleri, saygıyı ve karşılığı hak eden büyük bir emek gerektirmektedir. Fakat bu işler de sadece kadınlara zimmetli değildir. İş bölümü dediğimiz şey, adalet terazisinde tartılması gereken 'negatif' bir kavramdır. Dezavantajlı ile avantajlının eşit muamele görmesinin adaletsizliğe yol açacağı alanlardan biridir hanenin çekip çevrilmesi işi. Bu yüzden bazı işlerin kadına, bazı işlerin erkeğe daha çok hisse çıkacak şekilde pay edilmesi, mutlak eşitlik olmadığı gerçeğinden hareketle, adalete daha uygun bir sonuç doğuracaktır.
Ez cümle insanı erdemli kılan şey onu başka varlıklardan ayıran özelliği neyse onu en kamil şekilde yapabilmektir. İnsanın eşrefi mahlukat olmasının anlamı da budur. Kadını erkekten ayıran vasfı neyse onu en iyi şekilde yapması, erkeği kadından ayıran vasfı neyse onu en iyi şekilde yapmasıdır. Annelik ve babalık birbirine ikame edilemeyen özelliklerdir ama iyi çocuk yetiştirmek, bir tarafa yüklenemeyecek kadar büyük ve önemli bir vazifedir.
***
Kadının ev dışındaki emeğinin, o ev dışı tarla olduğunda hiç sorun edilmiyorken siyaset, ya da uzmanlık gerektiren başka meslekler olduğunda "kadının değeri" ya da "annelik" gibi kavramlarla karşıtlık içinde ele alınması herhalde yine "modern aklın" bizi düşürdüğü ikiliklerden biridir.
Ortada aileyi, çocukları, geleceği, toplumu bekleyen ve belki de zaten içine düştüğümüz büyük bir tehlike varken kadın ve erkekler, sorunu karşı cinse yansıtmak yerine kendi vazife ve noksanlıkları bahse konu etse daha iyi olacak.