Medya, 23 Haziran’dan bu yana AK Parti içinden çıkması muhtemel yeni partilere odaklandı. Bilen bilmeyen, anlayan anlamayan, tanıyan tanımayan ahkam kesip duruyor.
Ancak, hiçbiri bu muhtemel partilere iktidar şansı tanımıyor, sadece AK Parti’den birkaç puan tırtıklayacağından bahsediyorlar ki bence de öyle.
İşte bu noktada akla gelen ilk soru, ‘Parti kurmaya çalışanlar bunu görmüyor mu?’ oluyor.
Bu noktada Davudoğlu ile Babacan’ı birbirinden ayırt etmek gerekir.
***
Davudoğlu ‘parti kuracağım’ demiyor ‘kurmayacağım’ da demiyor, ayrıca AK Parti ile ipleri koparmış da değil!
Aynı tabana hitap etikleri için Babacan’ın parti kurması halinde Davudoğlu parti kurmaktan bile vazgeçebilir. Bence Babacan’ın yanında ikinci adam olmayı da kabul etmez, çalışması fikri bir hareket olarak kalabilir.
Bu itibarla da her şeye rağmen(!) Davudoğlu’nun AK Parti tarafından kazanılma ihtimali hâlâ vardır!
***
Babacan öyle değil. Resmen kararlı bir şekildeistifa ettiğine göre, ne pahasına olursa olsun bir parti kuracak ve 2023 seçimlerine hazırlık yapacak.
Bu siyasi tabloda partisinin tek başına iktidar olamayacağını eminim o ve birlikte olduğu anılan isimler de çok iyi biliyorlar.
Babacan’ın AK Parti tabanında Davudoğlu’nun uyandırdığı heyecanının onda birini bile uyandırmayacağını da bilirler.
Çünkü Babacan -karalamak için değil fotoğrafı okumak için söylüyorum- kapalı bir kutu gibidir. Ne parti tabanıyla ne de hatta milletvekilleriyle irtibatı vardır. Hangi konuda ne düşündüğü bilinmez. Hassasiyetleri nedir kimse bilmez. Evet, parti kurucusudur uzun süre bakanlık yapmıştır, ama vekiller bile onu ya grup toplantısında ya da istişare toplantılarında ancak görebilmişlerdir.
Peki buna rağmen bu kararlılık niye?
***
Benim tahminim Erdoğan hayatta olduğu sürece Babacan ekibi, partilerinin AK Parti’den çok büyük parça koparamayacağını çok iyi bilirler. O yüzden partilerini büyütmek yerine Babacan’ı her kesime yakın şekilde gündemde tutmaya çalışacaklar ve2023 seçimlerinde muhalefetin ortak adayı olması için çalışacaklar!
Babacan’ın kişiliği Davudoğlu’nun aksine muhalefetin ortak adayı olmaya son derece müsaittir. Davudoğlu’nu her parti kabul etmez çünkü fikri yapısı bakış açısı ve hassasiyetleri bellidir. Ama Babacan’ı yıpranmamış, üstelik AK Parti iktidarının ekonomideki başarılı döneminin mimarı sıfatıyla –hoş Abdüllatif Şener de o başarının kendisine ait olduğunu iddia ediyor- Erdoğan’ın karşısına muhalefetin ortak adayı olarak çıkmasına diğer partiler de sıcak bakabilir!
Her ne kadar 23 Haziran İmamoğlu’nu parlatmış olsa da Babacan ekibi ondan önce yola çıktığı için ve İmamoğlu’nun henüz neler başarabileceği meçhul olduğu için bence 2023’te Erdoğan’ın karşısına muhalefetin ortak adayı olarak çıkabilecek en güçlü aday şu anda Babacan görünmektedir. Ve de şansı az değildir!
***
Şunu hemen belirteyim ki, ben Erdoğan’ın bir dönem daha başkanlık yapmasının ülkemiz ve bölgemiz yararına olacağına inanıyorum.
Onun için diyorum ki, AK Parti ve mensupları Babacan veya partiden kopan diğerlerini karalamakla meşgul olmamalıdır. Siyasette kendini ve projelerini anlatmak yerine rakipleri karalamak seçmende çok fazla makes bulmaz/bulmuyor!
AK Parti, kendini toparlamazsa, muhalefetin Babacan üzerinde anlaşması halinde 2023 seçimleri Cumhur İttifakı için kolay bir seçim olmayacaktır.
Erdoğan birileri gibi atamayla bakan ve başbakan olarak siyasete girmiş biri değil. Bulunduğu makama alnının teriyle gelmiş siyasetin ne olduğunu, anhasını minhasını bilen, gençlik yıllarından beri siyasetin içinde yoğrulmuş tecrübeli bir liderdir.
Bu tabloyu okumuş olduğunu ve gereğini yapmayı planladığını düşünüyorum.
Milletvekilleriyle istişare ettikten sonra ‘dostlarımızı artıracağız’ ifadesi içi boş bir cümle olmasa gerek.
Önümüzde koca 4 yıl var bekleyip göreceğiz.