Ali Koç’un, eski başkanın aldığı oyların neredeyse 4 misline yakın fark atarak göreve gelmesi; kulüpte, camiada, taraftarlar arasında ve hatta Türkiye genelinde bir devrim havası yarattı.
“Gençliğe, yeniliğe ve çağa açılma” diye özetleyeceğimiz Koç hareketi; fiziki başarısının en temel kaynağı olarak, gücünü ailesinden aldı. Tüm toplum katmanları arasında, büyük bir sempati ve saygınlığa sahip olan Koç ailesi; yeni başkanın temel kazanım nedenidir.
Ardından gençliği, kibarlığı, projeleri, inandırıcılığı ve hatta yakışıklılığı; onu tarihi farka götürdü. Türkiye’nin en zengin ailesinin önde gelen bir ferdi olmasına rağmen; sokaktaki insanın sıcaklığını yakalayacak bir duruluk ve sadelik içindeydi. Ağırbaşlı, vakur ama snop değildi. Samimiydi...
***
Aziz Yıldırım da ekonomik açıdan iyi durumda biriydi. Ama hükmedici, benmerkezci, egosu yüksek tavırları onu itici biri yaptı. Kulübü de başkanı gibi değil, sahibi gibi yönetti. Kimsenin görüşüne itibar etmedi. Hep kendi bildiğini okudu. Camiasıyla, taraftarıyla, çevresiyle ve toplumla hep sorunlu ilişkiler kurdu. Yerli-yersiz çıkışlarıyla; F.Bahçe’nin ülke genelinde antipatik bir kulüp düzeyine gelmesine neden oldu.
Yaptığı büyük hizmetlere rağmen, agresif yapısının yıpratıcı etkisine yenik düştü. Futbolda başarı da gelmeyince; kaçınılmaz son kapıya dayandı.
***
Aslında Aziz Yıldırım’ın ağır hezimet noktasında seçimi kaybetmesine üzüldüm. Onu ben de sevmesem bile, böyle bir sonu haketmiyordu. Çünkü yaptığı öyle şeyler var dı ki; bundan sonra kimsenin pek başaramayacağı türdendi.
Bütün bunların üstüne, Türk basketbol tarihinin en muhteşem kadrosunu kurdu, başına da efsane bir hocayı getirdi. Bu takım 4 yıldır üstü üste Final-Four oynuyor. Bir de şampiyonluğu var. Adama haksızlık etmeyelim... 3 Temmuz süreci dahil, cesur/atak/dik duruşlu günleri de az değil.
Benim kanım şu... Aziz Yıldırım, geçmiş 50 yılın en başarılı F.Bahçe başkanı olma yeteneğini belgeledi. Dahası, önümüzdeki 50 yıl için de, onun yaptıklarını yineleyecek (Ali Koç dahil) ikinci bir adam zor çıkacak.
Biraz alçakgönüllü, biraz paylaşımcı, biraz hoşgörülü ve rakiplerine karşı biraz saygılı olabilseydi; Aziz Yıldırım gene F.Bahçe Başkanı olarak kalırdı. Acı bir sonla vedası hakkı değildi. Keşke bırakmasını bilseydi.