Metin Feyzioğlu işi gücü bırakmış ‘hayır’ kampanyası örgütlüyor. Bir bakıyorsunuz Rotterdam’da çıkıyor karşımıza bir bakıyorsunuz Çorum’un Konaklar köyünde.. Bütün mesaisini buna ayırmış durumda bu günlerde.. Cebinde 100 bin meslektaşının vekaleti ile, yakasında Türkiye avukatlarını temsil ettiğini belirten rozetle kapıları çalıyor ve “..referandumda düzenlemeye ‘hayır’ oyu verin..” diyor. Bir avukat da çıkıp; “..sen kim oluyorsun da benim adıma kampanya tertipliyorsun..” diyemiyor.. Neden?.. Çünkü hâlâ daha TBB vesayeti altında avukatlarımız.. İzmir barosuna kayıtlı bir avukat düşünün.. Bu kepazeliğe tepki gösterecek.. Barolar Birliği Başkanı da orada, İzmir Barosu başkanı da.. O adama hayat hakkı tanırlar mı sanki?.. Ama açık söyleyeyim, konuştuğum arkadaşım bütün avukatlar kapalı kapılar arkasında tepkili.. Üstelik aralarında Metin Feyzioğlu gibi düşünenler de var.. Referandumda ‘hayır’ diyecek olanlar da yani.. Her hâl ve şartta, bütün avukatları temsil eden konumdaki bir meslek odasının başkanı, politik hatta ve hatta ideolojik olarak tarafını ortaya koyamaz.. Haa bu arada.. Bugün kendi yürüttüğü kampanyaya destek verdiği için sesini çıkarmayan CHP yöneticilerine de hatırlatmış olayım.. Adam tamamen CHP genel başkanlığı için kendi PR’ını yapıyor.. Sandıktan ‘evet’ çıktığında, bütün bu kampanya süresince kendi çalışmaları ile sizin çalışmalarınızı yan yana koyup hesap soracak sizden.. Son not.. Değerli avukat kardeşlerim.. Madem ‘neden politik taraf oldun’ diye soramıyorsunuz, en azından bu kadar geziye gidecek parayı nereden bulduğunu sorun… TBB’nin ödeneğinden mi gidiliyor Avrupa’ya.. Yoksa Avrupa’da bazı STK’lar mı karşılıyor bu kampanya masraflarını.. Eğer öyleyse Avrupa’daki STK’lar bu kadar parayı Metin Feyzioğlu’na ne karşılığında veriyor?.. Sorsanıza yahu bunları...
Siz ne yapardınız?
- Eğer bu kahvede vatandaşa dalan bir AK Partili vekil olsaydı..
- Eğer RTÜK, AK Partili vekilin dayak attığı görüntülere yayın yasağı getirseydi..
- Eğer Star Gazetesi, “Istakalarla AK Partili vekili dövdüler” yalanını manşet atsaydı..
Allah rızası için söyleyin bana.. Ne tepki verirdiniz?.. Bana da söyleyin ben de öyle yapayım.. Çünkü ne size ne tepki vereceğimiz bilemiyorum..
Oda TV’de haber oldunuz!
Sağ siyasetin iki köklü ismi yine bir seçim öncesi birbirine girdi..
Sanıyorum, 7 Haziran seçimlerinde yarım kalan kavganın rövanşı alınıyor.. O zaman tek düdüğüyle tarafları köşelerine gönderen hakem, bu defa müdahale etmeyecek gibi görünüyor..
Kim bilir belki de 16 Nisan sonrası herkes eteğindeki taşı döker, tüm gerçekler ayan-beyan ortaya çıkar.. Hepimiz de rahatlarız.. Güzel de olur hatta… Ama ne olurdu sanki 29 gün daha bekleselerdi.. Ajans Press dökümleri gelmiştir önlerine.. (Ben isimlerini anmadığım için bu yazıdan haberleri olmayacak..) Kendileri hakkında çıkan haberlerde üst sıralarda Sözcü Gazetesi ve Oda TV çıktıları yer alacak.. Sizce mesele değilse, bizce hiç değil…