Aşk hali normal halimizden farklı bir hal. Aşkla beynimiz, dolayısıyla zihnimiz değişiyor. Hatta aşık kişinin bedenin düzeni de bir miktar değişiyor. Bu anlamda aşkın nöro-biyolojisinden bahsetmek mümkün. Âşık olmak, o kişiye odaklanmaya, onun dışındakilerini ise yok saymaya görmemeye sebep olur. Kişi sürekli maşukunu düşünür hale gelir. Uykusu, iştahı etkilenir. Beden bir alarm haline geçer. Kişide yoğun ve karmaşık duygular oluşur. Aşkın gidişine göre kişi neşe ve mutluluğun da zirvesine çıkabilir, acının ve çaresizliğin de diplerine düşebilir.
Aşk hayırlı mı hayırsız mı?
Birine âşık olmak genellikle olumlu ve hoş bir durum olarak anılır. Âşık olmak övülür, âşık olana anlayış gösterilir, merhamet edilir. Açların doyurulması gibi aşıklarında kavuşması istenir. Bu sebeple aşk üzerine şiirler yazılır. Aşk üzerinden yürüyen koca bir edebiyat külliyatı vardır. Gerçekten de aşk bir insanın başına gelecek en güzel şeylerden biridir.
Fakat aşk her zaman kişinin hayrına neden olmaz. Bazen de kişinin mahvına neden olur. İmkânsız bir aşk kişiye acı getirebilir. Kavuşulması mümkün olmayan bir aşk insanı yıllarca süründürebilir. Uygun olmayan kişiye âşık olmak insanın başını belaya sokabilir.
Endülüslü İbn Hazm “Güvercin Gerdanlığı” eserinde çok sayıda yaşanmış aşk hikayeleri anlatır. Bu hikayelerin bir kısmı mutluluk ve huzur içerirken, bir kısmı da acı ve sefalet içerir. Bu sebeple her aşk bir değildir. Aşkın hayırlı hali ve hayırsız hali vardır. Bu sebeple ilim sahibi kişiler, hayırsız aşktan korkar, Allah’a sığınırlar.
Aşk kararı etkiler mi?
Âşık olma hali aslında kendisi de bir karar verme ve bir bilme hali. Fakat aşkın karar alma hali farklı, aklın karar alma hali farklı. Aşk bilmesi karar vermenin birinci hali olan “akılcı analiz” değil. Karar vermenin ikinci tarzı olan, “sezgisel karar verme” hali. Eğer sezgisel sistemle âşık olduk, aynı zamanda akılcı sistem de bu aşkı olumlu buluyor ise şanslıyız. Çifte karar, çifte onaylanma hali var demektir.
Sorun âşık olduk ama akılcı karar aynı yönde olmadığı zaman çıkıyor. Bu çelişki hali bizi büyük çıkmazlara sürükleyebilir. Daha da kötüsü aşkın yoğun duygularının, akıl yürütme süreçlerimizi dumura uğratması. Aşık halimiz diğer gözlemcilerin gördüğü açık sorunları bizim görmememize sebep olabilir. “Aşkın gözü kördür” denmesi de bu sebeple.
Aşk acısı biter mi?
Ne yazık ki, aşkından mutlu olanlar bize gelmiyor. Mesleğim gereği acılı aşk öyküleri dinliyorum. Karşılıksız aşk öyküleri, kavuşulması imkânsız aşkların öyküleri, uygun olmayan kişiye aşkların öykülerini dinliyorum. Bu durumlarda en sık muhatap olduğum sorulardan biri, “bu aşk acısı biter mi?”
Teori aşk acısının azalıp bitebileceğini söylüyor. Araştırmalar insanın hayatı boyunca 2-3 defa âşık olabileceğini bildiriyor. Fakat aşık ancak karar verirse, müsaade ederse, hatta gayret ederse aşk acısı bitebiliyor. Aşk acısından kurtulmak bağımlılıkları terk etmek kadar zor bir süreç.
Aşıklar birbirini yüceltebilir veya batırabilir
Aşıkların karşılıklı halleri de aşk kadar karmaşık olabilir. Bir taraftan aşıklar birbirlerini destekleyip, ruh hallerini yükseltip, hayatlarını düzene kayabilir. Öbür taraftan ise, aşıklar birbirlerini incitip, ruh hallerini çıkmaza sokup, hayatlarına fırtınalar getirerek birbirlerini batırabilirler.
Sonuç olarak; aşk dedik mi “hangi aşk”, “nasıl bir aşk?” sorularını beraberinde sormak lazım. Çünkü aşkın binbir hali var.