Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk cumhurbaşkanı kim olacak?
Pazar günü netleşecek.
Seçmenin nabzını tutalım, havayı koklayalım, anketlere göz gezdirelim, siyasetçilerin seçim kampanyalarına kulak verelim derken, bir kanaat oluşmaya başladı.
AK Parti kanadına bakarsak;
“Nasıl görünüyor?” sorusuna verilen ortak cevap şu: “Ne 7 Haziran ne 1 Kasım.”
Kastedilen 2015’te yapılan iki seçim.
Yani ne yüzde 41 ne yüzde 49,5.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için de benzer bir duygu hakim: “Önceki seçimin ve referandumun altına düşmez.”
Yani yüzde 51-52…
Anketler de bunu teyit ediyor…
Güvenilir kamuoyu araştırma şirketlerinin son rakamlarına göre;
AK Parti-MHP-BBP’den oluşan Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 53-56 aralığında.
İttifak içinde AK Parti’nin oyu yüzde 45-48 aralığında ölçülüyor.
Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oy oranı da yüzde 51-53 bandında.
Önemli bir ölçüm de ‘seçmenin nabzı’ ve ‘seçim atmosferi’…
Bu etkenler Erdoğan ve AK Parti’nin anketlerdeki oyunu ‘yukarı yönlü’ teyit ediyor.
Yani, havadaki kokunun biraz üzerinde sonuçlar çıkabilir sandıktan.
Erdoğan ve AK Parti, bu tabloyu ‘üst sınırdan’ da yukarıda sandığa yansıtmak istiyor.
Bu, TBMM’deki sandalye sayısının 300’ün üzerinde tutulmasını da sağlayacak.
***
Öte yandan;
CHP-İyi Parti (İP)-Saadet Partisi’nden (SP) oluşan Millet İttifakı’nın oy oranı yüzde 28-32 aralığında.
Bunun içinde CHP’nin ve CHP adayı Muharrem İnce’nin oyu çok değişmiyor; yüzde 23-26.
İP’nin oyu yüzde 7-11, adayı Meral Akşener’in oyu ise yüzde 9-12 arasında değişiyor.
Akşener’den İnce’ye, İP’den de CHP’ye ve -az da olsa- MHP’ye geçiş gözleniyor.
Akşener ve partisinin oy oranı tahminlerin altında kalabilir.
Ancak bu İnce ve CHP’nin oylarında radikal bir artış getirmeyebilir.
Zira İnce ve Akşener, aynı seçmen havuzundan oy alıyor ve bu havuz büyümüyor.
***
HDP oyları yüzde 8-11 aralığında görünüyor.
Kürt seçmen, 7 Haziran 2015’te HDP’ye verdiği artı oyun ‘çukur terörüne destek’ olarak kullanılmasına tepki göstermiş, 1 Kasım’da oyunu geri çekmişti. Sonrasında belediyelerdeki kayyım yönetimi ve devletin şehirleri, konutları inşa etmesinden duyulan memnuniyeti sandığa yansıtırsa, HDP’yi baraj altında tutabilir.
ABD ile Suriye uzlaşması ve bugün TSK gözlem gücünün Menbiç’e girmesi, ABD-PKK-YPG işbirliğinde yeni bir dönemi işaret ediyor.
Ayrıca, seçimden sonra Türkiye’nin Bağdat ve Erbil ile PKK’ya karşı atacağı yeni adımlar da olacak; bu Ankara-Erbil ilişkilerini yeniden gündeme getirecek.
Kürt seçmen, HDP’ye PKK ile ilişkisini koparması için baskı kurabilir.
***
Bu rakamlar iktidar açısından bir ‘duraklamayı’ işaret etmiyor mu?
Bence etmiyor.
Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti halk desteğini ‘olağan şartlarda’ değil, olağanüstü şartlara ve gelişmelere rağmen koruyor.
- PKK, DEAŞ, FETÖ terörüyle mücadele;
- Bu mücadelede ayak bağı olan, hatta doğrudan teröre destek veren ülkelerle sürdürülen diplomatik mücadele;
- İç siyasette terör örgütleri dahil Türkiye karşıtı tüm çevrelerin ürettiği söylem, iddia ve yalan haberleri gündeme taşıyan siyasi partilerle mücadele;
- Bütün bunlardan ve ABD yönetimi ile FED’in politikalarından etkilenen ekonomiyi sadece istikrar içinde tutmak değil, büyütmek için verilen mücadele…
Erdoğan ve AK Parti, 16 yıldır iktidarda olmanın getirdiği yükleri ve yıpranmayı, 16 yılda yaptıklarıyla gidermeyi başardı ve üstüne de seçmene, çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlayacağı konusunda güven veriyor.
Seçmenin güveni bütün ‘siyasi matematik’ hesaplarını değiştirir.