İlk önce tehdit ettiler. Müslüman Anadolu’nun ruh kökünü kurutmak için kurdurulan Cumhuriyet Halk Partisi, şâyet Yüksek Seçim Kurulu AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline yönelik başvurusunu kabul ederse kurul üyelerinin sokakta yürütmeyeceklerini söylediler. CHP’nin tehdidini Grup Başkanvekili Engin Altay dile getirdi: “İnsan içine çıkacak yüzünüz olsun, çocuklarınızın torunlarınızın yüzüne bakacak yüzün olsun. Kızılay'da sizi yürütmezler, yüzünüze tükürürler.”
YSK, CHP’nin tehditlerine boyun eğmeyip AK Parti’nin İstanbul’da seçimin iptaline yönelik haklı talebini kabul edince CHP de tehdit aşamasını geçip eylem tarzını konuşmaya başladı. CHP’nin halka yönelik eylem tarzını da CHP İstanbul İl Hukuk Komisyonu Kadın Haklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Feyza Altun, Twitter’da yazdı: Bu süreçte bomba patlarsa, terör hortlar toplum terörize edilirse müsebbibi bellidir.
Her ne kadar yarım saat sonra CHP’nin eylem tarzını izhar eden tweet silinse de, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapan CHP’nin gayelerine ulaşmak için neler yapabileceklerini göstermesi babından mezkûr tweet mühim; CHP’nin kapkara tarihi de kefil!
YSK sandıklarda organize usulsüzlüğü tespit edip İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini iptal etmekle kalmadı, sandıklarda usulsüzlük yapan organize suç örgütünün unsurları hakkında da soruşturma kararı verdi. Ayrıca, YSK kararını beklemeden şer ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu’na mazbata veren İstanbul Seçim Kurulu’nun mazbata kararını da iptal etti.
Mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu’nun, YSK’nın iptal kararıyla alâkalı ilk açıklamasını yapacağı sırada arkadaki minibüsten uzanan elin İmamoğlu’nun omzunu iteklemesiyle İmamoğlu’nun aynı anda kıvrak bel hareketiyle minibüse binmesindeki uyum Türkiye seçim tarihinin unutulmazları arasına girdi!
O el kimin eliydi? Ekrem İmamoğlu’nu kim dürttü? Bu sorulara, birkaç gündür Mahmut Övür’ün Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde sorduğu sualleri de ekleyelim: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 1 saatliğine İstanbul’a gelip, Kalamış'ta korumalarını bile atlatarak bindiği yatta kiminle görüştü? CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin liderini bir saatliğine İstanbul'a ayağına kadar getiren kimdi veya kimlerdi? Denizin ortasında gerçekleşen görüşmede Kılıçdaroğlu’nun bindiği yat kimindi?
Övür’ün yazdıklarından öğreniyoruz ki, 18.30 uçağıyla Ankara’dan İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’na inen Kılıçdaroğlu denizin ortasındaki görüşme sonrası 22.30 uçağıyla tekrar Ankara’ya dönmüş. Bu gizliliğin, telaşın sırrıdır nedir acep?
YSK’nın İstanbul’daki hukuksuzluğun giderilmesi için seçimi tekrarlatmasından TÜSİAD “endişe” duyarken, Alman Meclis Başkanvekili Claudia Roth “Savaş sebebi” dedi!
İstanbul’daki ‘basit’ bir yerel seçim neden endişe uyandırıyor ve neden Batı’da savaş sebebi sayılıyor?
Almanya’dan savaş tamtamlarının sesleri geliyorsa, kucağında büyüyen PKK gereğini yapar değil mi?
Ne diyordu CHP İstanbul İl Hukuk Komisyonu Kadın Haklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Feyza Altun: Bu süreçte bomba patlarsa, terör hortlar toplum terörize edilirse müsebbibi bellidir.
“Ne bekası alt tarafı belediye seçimi” diyenler mevzuyu savaşa, teröre kadar götürdüler. Neden?