15 Temmuz gecesinden başlayarak devam eden AK Parti-MHP ittifakı, malum odakları fena halde rahatsız ediyor.
Bu ittifak, darbe karşıtlığı temelinde başlamış olsa bile özünde devletin ve milletin bekası eksenine oturmuş milli ve yerli bir ittifaktır.
Çünkü FETÖ darbesinin son kertede bir işgal girişimi olduğunu bu ittifakın tarafları pekâlâ biliyorlar.
Her iki partinin gördüğü gerçeklik şu: Darbe püskürtülmüş olsa bile ülkemizin istiklaline ve istikbaline yönelik tehdit devam ediyor!
İşgalcilerimiz geri döndüler.
Sadece yöntemleri farklı: İçimizdeki hainler marifetiyle bizi bölüp parçalamaya çalışıyorlar!
Mümkünse küçültülmüş ve bölünmüş bir Türkiye olsun istiyorlar!
Değilse kendi iç sorunlarıyla boğuşan, kendi içinde birbiriyle kavga eden, ekonomik açıdan zayıflatılarak takatsız bırakılan bir Türkiye olsun arzusundalar!
Kendi sorunlarını çözerek büyüyen, kendi iç farklılıklarını kavga nedeni olarak değil tam tersine barış içinde kardeşçesine yaşamayı sağlayacak bir zenginlik olarak addeden, ekonomik olarak büyürken demokrasisini güçlendiren bir Türkiye olsun istemiyorlar!
Boyunduruk altına alabilecekleri bir Türkiye olsun isteyen malum müstevli güçler içerden devşirdikleri elemanlarıyla darbe yapmaya kalkıştılar.
Amaçları sadece hükümeti devirmek değildi; 1. Dünya Savaşı'ndan sonra yarım bıraktıkları operasyonu tamamlamaktı asıl amaçları.
Başarılı olamadılar.
AK Parti-MHP ittifakı onlar için tam bir kabus!
MHP'yi ele geçirmiş olsalardı bir sorun kalmayacaktı.
O yüzden MHP'nin sosyolojik tabanını parçalamayı hedef alan kendi güdümlerinde bir parti kurdurtmaya çalışıyorlar.
AK Parti-MHP ittifakı bu tarihi süreçte istiklal mücadelesi adına çok büyük bir önem arz ediyor.
Geri dönen müstevlilerimize ve onların içimizdeki işbirlikçilerine karşı millet olarak direnişimizi sürdürebilmek için bu siyasi hattın tahkim edilmesi elzemdir.
Çünkü o cephenin bilumum elemanları AK Parti-MHP ittifakını parçalamak için her türlü yolu deniyorlar.
Ayhan Oğan'ın sözleri üzerinden MHP lideri Bahçeli'ye yapılan kışkırtıcı çağrıların satır aralarına bakınız, ne dediğimi anlarsınız.
Kılıçdaroğlu'nun rol kaparak nasıl sahneye fırladığını, Bahçeli ile Erdoğan’ı aklınca karşı karşıya getirecek hileli bir yaklaşımı nasıl tedavüle soktuğunu hatırlarsanız, büyük resmin arkasındaki asıl gerçeği anlarsınız.
Bahçeli bu tuzağa düşmeyeceğini bir kez daha gösterdi.
AK Parti liderliği derin bir basiret örneği sergileyerek hileli yaklaşımları boşa çıkarttı.
AK Parti liderliğinin bu hamlesi bizim mahallemizde birilerini de rahatsız etmişe benziyor.
Baksanıza, o birileri "AK Parti ayıp etti" başlıklı yazılar yazarak bir taşla bir kaç kuş vurma yoluna başvurmaya başladılar bile!
AK Parti'nin eski yöneticisini harcayarak ayıp ettiğini söyleyen o kurnaz eski başdanışmanın niyetinin ne olduğunu hepimiz gibi Oğan da biliyordur elbet.
***
Bu bahiste söylemek istediğim bir kaç husus var.
Bir: AK Parti- MHP ittifakı, her iki partinin de aynileştiği anlamına gelmiyor. Ne AK Parti MHP'dir, ne de MHP AK Parti'dir. AK Parti'nin MHP'ye, MHP'nin de AK Parti'ye dönüştüğünü iddia edenler bilesiniz ki o malum odakların elemanlarıdırlar. Çünkü 2019'daki Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybederlerse artık temelli kaybedeceklerini biliyorlar.
İki: Kim ki AK Parti üzerinden MHP'ye, MHP üzerinden de AK Parti'ye ayar çekmeye çalışırsa biliniz ki o iyi niyetli değildir.
Üç: AK Parti-MHP ittifakını bozmak için kimilerinin AK Parti, kimilerinin de MHP şapkası giyerek sahnedeki yerlerini aldıklarını görüyoruz. Bazılarının "MHP artık Erdoğan'ın yönettiği bir partiye dönüştü. MHP AKP'lileşti!", kimilerinin de "AK Parti MHP'lileşti, kendini inkar etti. AK Parti'nin politikalarını MHP belirliyor!" demesi bilesiniz ki mahut senaryonun bir ürünüdür.
Devletin ve milletin bekası söz konusu olduğunda her iki partinin hassasiyetlerinin örtüşüyor olması AK Parti'nin MHP'ye, MHP'nin de AK Parti'ye dönüştüğü anlamına gelmez.
Bu iddialar bilinçli bir algı operasyonu için gündeme taşınıyor.
Bu oyunu birlikte bozmak, 15 Temmuz ruhunun gereğidir.
Bu cümleden olarak AK Parti savunusu altında birilerinin MHP'ye, MHP savunusu kisvesiyle de birilerinin AK Parti'ye ayar çekmesine asla izin vermemek, boynumuzun borcudur.