Cumhurbaşkanı Erdoğan artık aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı. Önceki gün yapılan olağanüstü kongrede 1414 delegenin oyu ile seçilen Erdoğan, şüphesiz parti yönetiminde ve hükümette değişiklikler yapacak. Nitekim yeni MKYK’da 31 üye yerini korurken 19 üye değişti.
AK Parti’ye hasım cephede epeydir bir tasfiye temennisi, beklentisi var. İç ve dış hasım cephenin bütün derdi surda gedik açmak. AK Parti saflarında zaaf oluşturmak. Bunu ilk defa ve kuvvetlice Gezi olaylarında denediler. İlk saldırı, “Erdoğan otoriterleşiyor, özgürlük taleplerini bastırıyor” algısı ile başlatıldı. AK Parti bünyesindeki ilk kırılma da o zaman gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Gül ve Bülent Arınç, Erdoğan ile ters düştüler.
17/25 Aralık siyasi darbesi ile gelen ikinci saldırı, “yolsuzluk” algısı üzerinden yapıldı. Dört Bakan ve Başbakan Erdoğan’ın oğlu üzerinden en şiddetli sadmeyi vurdular. Erdoğan’ın kaçacağını, uçağının bile hazır olduğunu yaydılar. Kılıçdaroğlu, CHP grubunda FETÖ iddialarının tapelerini dinletti. Öyle az buz değil, fitne kazanını fokur fokur kaynattılar.
Asıl 17/25 Aralık saldırısı surda gedik açmanın topyekûn saldırısıydı. Yolsuzluk iddiaları üzerinden AK Parti’yi sallayacak, karıştıracak, kendi içinde parçalayacaklardı. Erdoğan’ın liderlik vasfının öne çıktığı en önemli geçitlerden biri bu saldırıyı hükümete ve AK Parti’ye zarar vermeden kararlılıkla püskürtmesidir.
Sonrakiler de malum; 2014 yerel seçimlerinde Ankara ve İstanbul’u AK Parti’den koparma ve 10 Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın önünü kesme... 7 Haziran seçimlerinde, HDP’ye barajı atlatıp - Ahmet Hakan’ın CNN Türk’te Demirtaş’a saz çaldırması da dâhil- restorasyon hükümeti deyip AK Parti’yi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ayırma ve surları yerle bir etme... 1 Kasım’da Erdoğan’ın bu oyunu da bozması ve yeniden düze çıkma... En önemlisi, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde devleti hedef alma, vatanı parçalama gözü dönmüşlüğüne milletçe dur dememiz...
Erdoğan güçleniyor, dolayısıyla hasım cephenin hazımsızlığı ve saldırıları bitmez.
Şimdi de AK Parti’de tasfiye bekliyorlar. Bunu da iki algı operasyonu ile iki koldan yürütüyorlar.
Bir, şöyle diyorlar: 15 Temmuz’un siyasi ayağı ne olacak? AK Parti’deki FETÖ’cüler ne zaman tasfiye edilecek?
İki, “falan filan belediye başkanları topun ağzında. Erdoğan sıra ile hepsini tasfiye edecek…”
17/25 Aralık’taki surda gedik açma saldırısının tekrarıdır bu. O zaman da söyledik, yolsuzluklarla mücadeleye evet. Ama AK Parti’ye kurulan tuzağa da dikkat... Şimdi de aynısını söylüyoruz: FETÖ ile mücadelede gevşeme olmasın, bu mücadele sulandırılmasın ama AK Parti’ye kurulan tuzağa da dikkat. Surda gedik açılırsa biliniz ki başta CHP ve dış odaklar, Türkiye’nin bütün gündemini AK Parti’nin içinin karıştırılmasına hapsederler.
Erdoğan tasfiye yapmaz, gereğini yapar...
Gereği nedir?
Partiye ve hükümete zarar vermeden doğru olanı yapmak...
Tecrübe ile gençlik dinamizmini harmanlamak...
Sorgulayanları değil, parti disiplinini iplemeyip makamlarda oturdukları halde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti yönetimini hırpalayanları usulca kenara koymak...
Vefa gösterenlerle yola devam etmek, vefasızlara zerrece pirim vermemek...
Millet düşmanlarının neler yapabileceğini 15 Temmuz’da gördük. 16 Nisan referandumundaki ‘Evet’ ile halkımız şimdi Sayın Erdoğan’a yeni bir yetki verdi. Milletin güveni ve desteği devam ediyor. Meydan onun, yol onun.
Adaletin ve kalkınmanın yeni hamlesi için, demokrasinin tahkimi için, medeniyetimizin ihyası için gönül birliği ile yeni ufuklara yürümenin tam zamanı…