Seçim işlerini yürütürken devlet işlerini hiç aksatmadı Erdoğan. Bir yandan Türkiye’nin âli menfaatleri için çalışıp tarihi kararlara imza atarken bir yandan hem partisini seçime hazırladı, hem de Cumhur İttifakı sürecini yönetti.
Yazı yazılırken liste henüz açıklanmış değildi ama şu netti: Vekil listelerini bir satranç tahtası gibi tasarlıyor Erdoğan.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçileceği, milletvekilleri artık bakan olamayacağı ve yerel seçimler de 2019’da yapılacağı için bu kez daha farklı bir işleyiş var. O yüzden üçlü senaryoya göre şekillendirmesi bekleniyor listeleri.
AK Parti’nin kadroları, Cumhur İttifakı’nın hukuku, Türkiye’nin ihtiyaçları ve menfaatleri… Bunlara dikkat kesiliyor Cumhurbaşkanı.
Erdoğan’ın yol arkadaşlarıyla ilgili tercihi önümüzdeki döneme dair bazı soruları da cevaplayacak. Mevcut bakanlardan liste dışı kalanların kurulacak yeni hükümette yeniden bakan ya da cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanma ihtimalleri var demektir. Veya belediye başkanı olma ihtimalleri. Erdoğan’ın bazı bakanları kritik büyükşehirlerde belediye başkanlığı için düşündüğü biliniyor çünkü.
7 binden fazla aday adaylığı başvurusu olmuştu AK Parti’ye. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan Binali Yıldırım ve Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun ile yaptığı değerlendirmeler sonrasında dün 600 milletvekili adayının adı verildi YSK’ya.
Yaş ortalaması 44. 18 yaşında adaylar var. Kadın vekil adayı sayısı 126. Cumhur İttifakına destek verecek olan BBP’den 16 isim ise AK Parti listelerinde.
Liste dışı kalan beş bakan var. Dördü -Mehmet Şimşek, Naci Ağbal, Nihat Zeybekçi ve Faruk Özlü- ekonomiden sorumlu bakanlar. Diğer bakan ise Ömer Çelik... Yeni kabinede yer alacaklar mı, yeni sistemin ilk kabinesi nasıl oluşacak vakti geldiğinde göreceğiz. Ama Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir’den 1. sıra aday gösterilmesi yeni dönem için önemli bir veri. Yıldırım’ın adının TBMM Başkanlığı için anıldığını söyleyelim.
Erdoğan bunca işi büyük bir siyasi beceriyle yaparken CHP’de çarşı karışmış vaziyette.
Kılıçdaroğlu uzun erimli oyun planını kurmuş vaziyette. Gül projesi çökünce mecbur kaldığı Muharrem İnce için ince bir hesap yaptı, Cumhurbaşkanı adayı ilan etti. Böylece en güçlü ve en ısrarcı rakibini sandığa gömecekti. İnce’nin 15-20 kişiden oluşan Meclis’teki grubunu liste dışı tutmak ise tabuta son çivi hükmünde.
Bunu anlayan İnce Bartın mitingini iptal edip soluğu genel merkezde aldı. Bahanesi ses kısıklığıydı. Bu kez asansöre binip yukarı çıkabilmiş olmalı ki mitingi yaptı. Üstelik “vekil listesini merkez yapar ama bakan listesini ben yapacağım” diye kükreyerek.
CHP’de kazan sadece İnce için kaynamıyor. Kılıçdaroğlu 19. Olağanüstü Tüzük Kurultayı’nda parti yönetimine muhalefet eden isimleri yeniden aday göstermedi. Mustafa Balbay, Barış Yarkadaş, İlhan Cihaner, Eren Erdem üstü çizilen isimlerden.
Ama Meral Akşener’i Abdullah Gül lehine adaylıktan çekilmeye zorlamak için gönderdiği 15 “adet” milletvekilini seçilebilecek yerlerden aday gösterdi Kılıçdaroğlu.
Liste mizahında CHP gün boyu 1 numaraydı. Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Abdullah Gül'ün adaylığına itiraz ettim, tehdit edildim vazgeçmedim, bakın tasfiye edildim, diyordu, listeye giremeyen ve yurtdışına çıkarken mahkeme kararıyla engellenen Eren Erdem ise Bülent Tezcan’ı suçluyordu. FETÖ’nün medya operasyonlarında yer aldıktan sonra Kılıçdaroğlu tarafından CHP’den milletvekili seçtirilen Erdem hakkında FETÖ'ye yardımdan kamu davası açılmış ve 22 yıla kadar hapis istenmişti çünkü.
Ama asıl bomba Konya 1'inci sıradan aday gösterilen Abdüllatif Şener oldu. Partililer rahatsız. Üstelik ikinci sıra da Saadet Partisine ayrılmış. Haliyle CHP Konya teşkilatı CHP’li olmayan isimler için çalışmayacağını, kararı tanımadığını ilan etmekte.
Bu durumda CHP’liler Saadet Partisi’ni ve eski AK Partili yeni AKP düşmanlarını Meclis’e taşımak için “tıpış tıpış oy verecek”. Kılıçdaroğlu yaptığı tercihlerle bir kısım CHP oyunu da İyi Parti’ye ve HDP’ye yönlendirmiş görünüyor.