Türkiye Büyük Millet Meclisi anayasa değişikliğiyle ilgili mesaisine dün başladı. Takvim ön görüldüğü gibi işlerse Cumhurbaşkanını yürütmenin başı kılacak değişiklik 15 gün içinde Meclis’ten geçecek, Nisan başı gibi halkın önüne gelebilecek.
Özetlersek; teklif genel kurulda iki turlu bir görüşmeyle neticelendirilecek. İlk tur teklifin tümü üzerine genel görüşme. İkinci turda 18 madde ayrı ayrı görüşülüp oyalanacak. 330’un altında kalan madde düşecek. 330 sayısı teklifin bütünü için de aranan sayı.
Oylamaların tamamı gizli. Partiler anayasa değişikliklerinde grup kararı alamadığı için teorik olarak “Meclis aritmetiği değil milletvekillerinin şahsi kanaatleri belirleyici olacak” denebilir, ancak işin bir de görünür olan pratik tarafları var.
Şöyle ki; değişiklik teklifini iki parti; iktidar partisi AK Parti ile muhalefet partisi MHP mutabakatla hazırladı. AK Parti’nin 317, MHP’nin 39 milletvekili bulunuyor.
AK Parti anayasa değişiklik teklifini Meclis Başkanlığına (başkan oy kullanamadığı için) 316 milletvekilinin ıslak imzasıyla sundu. Bunun vekiller açısından bağlayıcılığı var.
MHP’de ise hayır diyeceğini açıklayan 5 kişi hariç diğerleri arasından evet diyenlerin sayısının 14’ten fazla olması bekleniyor. Sürecin Bahçeli’nin inisiyatifi ve çağrısıyla başlaması MHP grubunu ve tabanını bir şekilde garanti ediyor. Hatırlanacağı gibi Bahçeli’nin 11 Ekim 2016 günkü grup toplantısında “AKP bu konuda kararlıysa teklifini TBMM’ye getirmelidir” demesiyle başlamış; AK Parti’den Abdülhamit Gül ile MHP’den Mehmet Parsak iki ay süren çalışmada partileri adına ortak metni tamamlayarak kamuoyuna açıklamıştı.
Sürecin kendisi kadar MHP’nin siyaseti de oylama açısından bir veri aslında. MHP Türkiye’nin yapısal değişim ihtiyacına seyirci kalarak negatif muhalefet yapmak yerine pozitif siyaseti seçti ve hem müzakere hem komisyon süreçlerinde etkin katılımla kendi görüşlerini metne yedirmeyi başardı. Bu siyasi yaklaşım, MHP’nin genel kurul ve referandum sürecinde de belirleyici olacaktır.
İki partide de Meclis’te oranın 340’ın altına düşmeyeceği kanaati hakim. Bu, 25 civarı MHP milletvekilinin değişikliğe “evet” demesi demek.
AK Parti’de fire olur mu?
Cevabı aranan ve müzmin AK Parti karşıtlarının uzun vadede umut bağladığı, yatırım yaptığı asıl nokta burası. Bu soruya AK Parti’nin yetkili ve grup temayülünü takip eden isimleri güçlü bir şekilde “hayır, AK Parti’de fire olmaz” diyerek cevaplıyor.
İki argümana dayanarak söylüyorlar bunu. İlki; değişiklik teklifinin altında AK Parti’nin tüm milletvekillerinin ıslak imzasının bulunması.
İkincisi; 1 Kasım’da AK Parti’den aday olan, seçilen ve Meclis’te AK Parti sıralarını dolduran milletvekillerinin tamamının yeni sisteme ilişkin içeriği baştan beri biliyor ve benimsiyor olması.
Yani vekillerin hiç biri “bir oldu bitti” ile “haberim yoktu, bu da nereden çıktı” diyebilecek durumda değil. Bilakis, AK Parti’nin 2012 yılında metne dönüştürüp kamuoyuna ilan ettiği yönetim modeli değişikliğinden haberdar.
AK Parti’nin Anayasa hukukçusu kurmay ismi ve Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop kendisiyle gerçekleştirdiğimiz ve dün Star gazetesinde yayınlanan röportajında vurguladığı gibi; “AK Parti’nin 316 milletvekili de sadece değişiklik teklifinin altına imza atarken değil başından itibaren, daha adaylık aşamasında oylanacak olan değişikliği biliyordu. Daha sonra seçim kampanyasında çalışırken, sahada halka Parti’nin vaatlerini anlatırken bunu anlatıyordu”.
Bu iki argümana dayanarak AK Parti’de fire beklenmiyor. Olası bir fire ihtimaline ilişkin erken değerlendirme ise söz konusu isimlerin öz saygı ve tutarlılık sorunu yaşadığının işareti olarak yorumlanacak olması. Bir kişinin katkı sunduğu, parçası olduğu bir değişiklik teklifine dair son dakika karar değiştirmesinin nedeni tutarlılık ve öz saygı sorunu ise de sonucu inandırıcılık ve muhataplık sorunu yaşamak olur, değerlendirmesi ihtimal dahilinde görünüyor.