AK Parti 16 yıl önce kuruldu.
Bugün görkemli kuruluş yıldönümünde AK davamızın lideri, siyasi hareketimizin misyonunu ve yeni dönemdeki yol haritasını ortaya koyacak.
AK Parti 16 yaşında lakin temsil ettiği dava çok köklü.
AK Parti kadim bir geçmişi olan, ama geçmişe saplanıp kalmayan bir hareketin adıdır.
AK Parti hem kadim geçmişe yaslanan muhafazakar bir parti; hem de bugünü ve yarını değerler üzerinden inşaya yönelen, statükoyu yıkan devrimci bir partidir.
AK Parti muhafazakardır, çünkü AK Parti geçmişini inkar etmez.
Geçmişte kalan değerleri sahiplenir.
AK Parti kendini kadim geleneğe ve değerler dünyasına ait hisseder.
Ancak bu aidiyet hissi, "gelenekçilik" diye tanımlanan bir "tutuculuk"a dönüşmez.
Çünkü bilir ki kökü mazide olan bir atinin inşaası için geleneğin inkarından kaçınmak ne kadar gerekliyse, geleneği bugüne taşımaktan kaçınmak da bir o kadar gereklidir.
Dün dünde kalmıştır artık.
Bugüne dair yeni şeyler söylemek lazım.
Bu anlayış AK Parti'nin hem muhafazakar hem de yenilikçi-değişimci karakterini anlamak için bir pusula hükmündedir.
AK Parti dünü dünde bırakırken, dünün değerlerini inkar yoluna gitmez.
AK Parti bugüne dair yeni şeyler söylerken de dünü unutmaz ve dünün değerlerine sırtını dönmez.
Gelenek diye tabir edilen tarihsel tecrübelerin bir çoğu kültürel bir köke veya değerler sistematiğine dayalı olsa bile sonuçta konjonktüreldir.
O yüzden kendi dönemlerinde anlamlı ve gerekli olan gelenekleri bugüne taşımak anakronik bir tutuculuk olur; demokratik bir muhafazakarlık olmaz.
AK Parti kendini sadece muhafazakar olarak değil aynı zamanda demokrat olarak da tanımlayan bir partidir.
Her demokrat hareket, özü itibariyle değişimci ve devrimci bir harekettir.
***
Kur'an'ın her yeni güne bakan bir yüzü vardır.
Kur'an'ı bir tek dönemin anlayışı ve pratiği içine hapseden tutucu anlayışlar, Kur'an'ın özünü yok etmiş olurlar.
Kur'an'ın evrenselliğini ve çağlar üstülüğünü sağlayan asıl özünü tutucu anlayışlarına kurban edenlerin dinin ve dindarların kendisine en büyük zararı nasıl verdiklerini DEAŞ vb. örgütler üzerinden görüyoruz.
AK Parti'nin asıl başarısı muhafazakarlıkla tutuculuğu, devrimcikle sil-baştan kıyıcılığı ayrıştırmasında yatıyor.
AK Parti dini siyasallaştıran bir parti değildir.
Başka bir ifadeyle din üzerinden siyasal iktidar kurmayı, kurduğu iktidar marifetiyle de herkesi dindarlaştırmayı amaçlayan “Siyasal İslâmcı” bir parti değildir.
Çünkü AK Parti'nin demokratlık anlayışı buna manidir.
AK Parti devlet marifetiyle topluma din, inanç, mezhep ve ırk dayatarak yekpare-homojen bir toplum oluşturmayı sapkınlık olarak niteleyen, bu cümleden olarak herkesin kendisi gibi kalarak kendisini özgürce geliştirebileceği özgürlükçü ve çoğulcu bir toplumdan yana olan demokrat bir partidir.
"Herkes için özgürlük" ve "Biz farklılıklarımızla birlikte Türkiye'yiz!" sloganları, AK Parti'nin demokrat karakterini ortaya koyan en özlü şiarlarıdır.
AK Parti nezdinde imtiyazlı vatandaşlık rejimi asla kabul edilebilir değildir.
"Bütün vatandaşlar eşittir ama bazı vatandaşlar daha eşittir!" anlayışına dayalı resmî paradigmayı iktidara geldikten sonra tarihe uğurlayan AK Parti'nin, bu demokrat ve devrimci karakteri en az muhafazakar karakteri kadar değerlidir.
AK Parti'nin muhafazakarlığı, Avrupa'daki muhafazakarlık anlayışına hiç benzemediği gibi devrimciliği de Fransa'daki Jakoben devrimcilikle asla benzeşmez.
AK Parti'nin devrimciliği, demokratik devrimciliktir.
AK Parti'nin muhafazakarlığı, demokratlığı ve devrimciliği Mevlana'nın pergel metaforu üzerinden daha doğru anlaşılabilir.
***
AK Parti kendini yenileyerek ve değiştirerek yoluna güçlü bir biçimde devam edecektir.
Değişime kendinden başlayanlar ancak köklü değişimlere öncülük edebilirler.
AK Parti'nin asıl gücü, kırmadan dökmeden, en önemlisi iknayı esas alarak kendini ve toplumu değiştirebilme becerisini gösterebilmesinde yatıyor.
Kendi kökleri üzerinden, kendini köklü bir biçimde değiştirerek geleceğin Türkiye'sini geçmişinden aldığı güçle çok daha güçlü inşa etmeye yönelen AK Parti, güçlü liderinin öncülüğünde umut olmayı sürdürüyor.