Her seçimde olduğu gibi 31 Mart 2019 mahalli seçimlerinde de AK Parti, stratejik takaddüm (öncelik) sağladı. Muhalefet partileri daha nasıl ittifak edeceklerini, dirsek temasının nasıl olacağını görüşürken AK Parti 40 ilin adaylarını açıklayıverdi.
AK Parti Ankara adayı Mehmet Özhaseki olurken İzmir adayı da Nihat Zeybekçi oldu. Hayırlı olsun.
İstanbul adayı olarak da Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın adının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Güney Amerika dönüşü açıklanacağı kesin gibi.
31 Mart seçimleri için Cumhur İttifakı en zor geçidi aştı. Bir gel-git yaşansa da bir ara yan yola direksiyon kırılsa da tekrar otobana girildi. Şimdi Sayın Erdoğan’ın ifadesiyle karşılıklı jestler yapılacak.
MHP o jesti yaptı. İstanbul, Ankara ve İzmir’de aday göstermeme ve AK Parti adaylarını destekleme sözü verdi. Sayın Bahçeli bir önemli noktaya daha işaret etti. “Zillet İttifakı”nın şanslı olabileceği yerlerde de MHP, elinden geldiği kadar HDP’li ittifakın başarısını önleyecek bir seçim stratejisi uygulayacak.
Şimdi AK Parti’nin jestleri bekleniyor. Jest yapılacak yerlerde AK Parti teşkilatları bir burukluk yaşabilir. Ancak MHP jest yaparken AK Parti bunu karşılıksız bırakamazdı. İstanbul, Ankara ve İzmir’de MHP seçmeninin, AK Parti’ye yüksünmeden, gönülden destek vermesi de kendilerine yapılacak jestlere bağlıdır.
Henüz açıklanmasa da şahsen ben AK Parti’nin yapacağı jestlerin göstermelik değil, fedakârlık boyutunda olacağı düşünüyorum.
Evet, en zor geçit aşıldı. Cumhur İttifakı yeni bir heyecanla tahkim edildi.
Bir mesele daha var. AK Parti’yi hep desteklemiş kalemler bile maalesef, ekonomik sıkıntıların bu seçimlerde AK Parti’nin başarısını olumsuz etkileyeceğine dair endişeleri dile getiriyorlar.
Muhalefet ittifakının bu en önemli argümanını dillendirmek, AK Parti’yi ikaz sadedinde yapılsa bile yine doğru değil. Herhalde bu husus, başta Sayın Erdoğan, AK Parti yönetimi tarafından göz ardı ediliyor değil.
15 Temmuz’un ardından kur/dolar silahı ile açıkça ekonomik saldırıya maruz kaldık. Bunun halk nezdinde doğurduğu sıkıntılar inkâr edilemez. Ama gördük işte yönetim canla başla tedbirler aldı, hala da alıyor.
Yönetim asla inisiyatif kaybetmedi, kaybetmeyecek. Saldırı esaslı ve geniş çaplıydı. Hala da Suriye üzerinden ABD’nin yeni kumpasları, tezgâhları söz konusu.
Seçimlere kadar ekonomik saldırının halkımıza yansıyan sıkıntılarının, hükümet tarafından en hızlı tedbirlerle püskürtüleceğine inanıyorum.
Seçimleri sadece ekonomi etkilemiyor. Muhalefet bundan önceki seçimlerde de hep ekonomi üzerinden yıkıcı propagandalar yaptı. Milletimiz bunlara hiçbir zaman itibar etmedi. En önemli unsur, Erdoğan’a, AK Parti’ye ve Cumhur İttifakına güvenin devam etmesidir. Çok şükür bir güven erozyonu hiç olmadı.
Bir önemli konu daha var.
PKK ile mücadeledeki artan başarılar ve Türkiye’nin Fırat’ın doğusu için yapacağı hamleler bu seçimi ekonomiden daha çok etkileyecektir.
Türkiye bölücü teröre karşı başarılı harekâtlar yaptıkça HDP büyük sıkıntıya girecek. HDP sıkıntıya girdikçe CHP’yi sıkıntı basacak. İyi Parti ve Saadet Partisi de epey sıkılacaktır.
Endişelenmeye gerek yok. 1 Nisan 2019 sabahı güzel bir bahar sabahına uyanacağız, inşallah…