- İsraf olmasın fidan olsun
- Her şey dahil İsraf hariç
- İsraf olmasın, İkram olsun
- Dünyada her yıl 1.3 milyar ton yiyecek israf ediliyor.
- İsraf edilen yemekler yaklaşık olarak 1 trilyon Dolarlık bir zarara karşılık geliyor.
- Sadece Avrupa’da yapılan israf, 200 milyon aç insanı doyurabilecek bir boyuttadır.
- Yemek artıklarınızdan gübre yaparak çevreye katkıda bulunabilirsiniz.
- Avrupalı ya da Kuzey Amerikalı tüketici, Afrikalı bir tüketiciden 15 kat daha fazla yemek israf ediyor.
- İsraf edilen gıdanın sadece 4/1’i, Dünyada açlık çeken 795 milyon insanı doyurmaya yetiyor.
- Türkiye’de 6 milyon ton ekmek her yıl israf ediliyor.
- Otellerde her şey dahil yemeklerin 3/2’si çöpe gidiyor.
“Yiyiniz, içiniz fakat İsraf etmeyiniz,
Çünkü Allah israf edenleri sevmez”
(A’raf Suresi 31.Ayet)
7’den 70’e herkesin dikkatini çekmek için yazıyorum ve sizlerle bu hafta her yönüyle önemli bir sosyal sorumluluk projesinin yolcuğunu paylaşıyorum. Konuyla ilgili görüştüğüm projenin mimarı Ali Akgün, turizm işletmelerinde gıda israfını önleme ve bilinçlendirme programı diyerek yola koyulduklarını belirtirken, “Dünya’da yılda 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu israfın dörtte biri önlenebilse açlığı ortadan kaldırmış oluruz ”diyor.
Kamuoyunun ilgisini çeken, resmi kurum ve kuruluşlardan STK’lara, spor kulüplerinden öğrencilere varana dek toplumun her kesiminden destek gören, gönüllü 100 bin kişinin ve bir günde 500 kişinin ıslak imza ile kayıt olduğu “Afiyet olsun, İsraf Olmasın” projesini hayata geçirdiklerini ifade eden Ali Akgün’e bende proje ile ilgili sorularımı yönelttim.
Aral Grup Proje Koordinatörü Ali Akgün sorularımı bakın nasıl yanıtladı;
“Turizm İşletmelerinde Gıda İsrafını Önleme ve Bilinçlendirme Programı” Projesi ortaya nasıl çıktı? Bahseder misiniz?
Dünya’da yılda 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Diğer tarafta ise insanlar açlıktan ölüyor. Türkiye’ye baktığımızda ise israf edilen gıda maddelerinin ekonomik boyutu 214 milyar TL’yi buluyor. Bu çok büyük bir rakam. Biz bunu Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesinin önünde engel olarak görüyoruz. Sadece Türkiye’de yapılan gıda israfı ile 171 bin okul veya 11 bin hastane yapılabiliyor. Bu yüzden Aral Grup olarak böyle bir sosyal sorumluluk projesi ile yola çıktık.
Peki neden öncelikle turizm sektörünü seçtiniz?
Ülkemizde yaklaşık 9,5 milyon ton sebze ve meyve, 5 milyon da ekmek çöpe gidiyor. Bu projeyi oluştururken şöyle bir istatistikle karşılaştık: Ülkemizde yapılan israf ile nüfusu 25 milyon olan açlık sınırındaki bir ülkenin gıda ihtiyacı karşılanabiliyor. Tabi bu sadece Türkiye için geçerli bir durum değil. Dünyada israf edilen gıdaların 4’te biri israf edilmese dünyada açlık ortadan kalkabilir. Turizm meselesine dönecek olursak yapılan araştırmalara göre ülkemizde israfın çok büyük bir kısmı turizm sektöründe, özellikle açık büfe uygulamasının olduğu işletmelerde yaşanıyor. Biz de buradan hareketle işe turizm sektörü ile başlamamızın daha doğru olduğunu düşündük. Bu alanda israfı azaltabilirsek daha hızlı yol alınabilir. Zaten projemiz de uzun soluklu bir proje ve devamı da diğer alanlarda getirilecek.
Projenizi anlatır mısınız? Nasıl önlenecek israf?
Projemizin birden fazla ayağı ve farklı farklı etkinlikleri bulunuyor. En yoğun israfın açık büfelerde olduğunu belirtmiştim. Başlangıç için 50 pilot otel ile bir uygulama hayata geçirilecek. Açık büfelerin yakınlarına konulmak üzere silindir kutular içerisinde otellere projenin materyallerini göndereceğiz. Materyaller arasında dikkat çekici afişler, bilgilendirici broşürler, çıkartmalar yer alacak. Açık büfe yakınına asılacak afişler o anda insanları düşünmeye sevk edecek. Yine silindir kutular üzerinde israfla ilgili bilgilendirici mesajlar yer alacak. Bu silindir kutular açık büfelerle birlikte odalarda da değerlendirilebilir. Ayrıca silindir kutuların üzerindeki küçük kağıtlar sayesinde katılımcıların aktif olarak projeye katılması sağlanacak. Bu kapsamda proje açısından eksiklikler tespit edilecek, ihtiyaçlar belirlenecek ve daha sonraki çalışmalara ışık tutacaktır. Özellikle yemek masalarında yer alacak bilgilendirici broşürler doğrudan hedef kitleye ulaşmamızda etkili olacak. Bu etkinlikleri imza kampanyası ile destekleyeceğiz. Böylece projenin geniş kitlelere ulaşması da sağlanmış olacak. Ayrıca “Turuncu Bayrak” uygulaması ile hem işletmelerde hem de bu işletmeleri tercih eden yerli ve yabancı turistlerde konuyla ilgili bilinç oluşturmaya çalışacağız.
Bunlarla birlikte israfın en çok yaşandığı aylardan birisi de Ramazan ayı. Bunun için Ramazan ayına özel etkinliklerimiz de olacak. Çocuk tiyatrosu, israfı önleyici yemek tarifleri gibi etkinlikler ile projemizi güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu projemizde gönüllülerin büyük desteğine ihtiyacımız var. Özellikle otel çalışanlarının gönüllülüğü projenin yürümesi açısından önemli olacak.
“Turuncu Bayrak” uygulaması nedir? Anlatır mısınız?
“Turuncu Bayrak” uygulaması yine bizim projemiz kapsamında geliştirilen bir uygulama. Projemizin uygulandığı oteller aynı zamanda denetime tabi olacak. İşletme israfı önleme konusunda gerekli tedbirleri uyguluyorsa işletmeye “Turuncu Bayrak” verilecek. Bu uygulamada temennimiz yasal düzenlemelerin yapılması ve alınması gereken zorunlu bir sertifika olarak değerlendirilmesidir.
Projenin hedefleri neler?
Projemizin en büyük hedefi gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak. Gıda israfının ayrıca çevreye de çok büyük zararları var. Dünyada iklim zirveleri yapılıyor, küresel ısınmaya karşı önlem almaya çalışılıyor. Oysa iklim değişikliğinde sera gazısalınımının % 50’sinden gıda israfı sorumlu tutuluyor. Yani şuan dünyanın en büyük iki sorunu (iklim ve açlık) aslında gıda israfı ile ilgili. Biz otellerdeki gıda israfını azaltarak hatta önleyerek Türkiye’deki gıda israfının büyük oranda önüne geçilmesini hedefliyoruz. Tabi bunu hedef kitlemizi bilinçlendirerek toplumda bir sağduyu oluşması da izliyor. Tüm bunların yanında en önemli başlıklarımızdan bir tanesi de ülke ekonomisi. Başta da söyledim, israf edilen gıda maddelerinin ekonomik boyutu 214 milyar TL’yi buluyor. Yani artarak devam eden bu bütçeyi biz çöpe atıyoruz. Bunun önüne geçmeyi hedefliyoruz. 2018 yılı için hedefimiz 50 milyar TL’nin çöpe atılmasını engellemek istiyoruz. Tabi tüm bunlarla beraber tüm dünyaya örnek olmak istiyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi bu sadece Türkiye’nin sorunu değil. Sadece Avrupa ülkelerinin yaptığı gıda israfı ile 200 milyon aç insan doyurulabiliyor.
Projenin gönüllülerinden bahsettiniz? Bu kısmı biraz açıklayabilir misiniz?
Tabi, projemizin en önemli ayaklarından birisini gönüllüler oluşturacak. Bunun ilk etapta otel yöneticileri ve çalışanlarından olmasını bekliyoruz. Aslında oluşturacağımız gönüllü ağı projenin sürekliliğini de sağlayacak. İmza kampanyasını, projenin otellerde uygulanmasını gönüllüler sağlayacak. Ayrıca sosyal medya hesaplarımıza israfla ilgili fotoğraf ve videolar göndererek de projemize destek olunabilir. Burada gönüllü dendiğinde sadece insanlar algılanmamalı. Tüzel kişiler de projenin gönüllüsü olabilecek. Örneğin Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) ile “Geri Dönüşüm Mutfağı” uygulamasını yapmayı hedefliyoruz. Bu anlamda TAFED aslında projemizi destekleyerek gönüllü olmuş oluyor.
Proje ile ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Projenin akademik ayağına değinme fırsatım olmadı. İşbirliği içinde olduğumuz üniversiteler projemizle ilgili bilimsel çalışmalar yapacaklar. En önemli kısımlarından bir tanesi ise çalıştaylar gerçekleştirilecek. Sadece işbirliği içinde olduğumuz üniversiteler değil, tüm akademik camianın katılabileceği, israfı önleme adına nelerin yapılması gerektiği üzerine bilimsel çalışmaların yapılacağı etkinlikler gerçekleştirilecek.
Türkiye, yeryüzünde besin maddeleri üretiminde kendi kendine yeten yedi ülkeden biridir. Ancak büyük kentlerimizde yapılan bir araştırmaya göre besin maddelerinin onda biri çöplüğe atılmaktadır. Bu oran turizm işletmelerinin yoğunlukta olduğu bölgelerde kat be kat artmaktadır. Bir kişinin günde tüketebileceği azami kalori miktarı 1500 gr iken, açık büfelerde kişi başına 5 kiloya kadar yemek servisi yapılmaktadır. Bir turizm ülkesi olan ülkemizde turizm işletmeleri sayısı düşünüldüğünde, gıda israfı miktarı hesaplanamayacak boyutlara ulaşmaktadır.
Afiyet Olsun İsraf olmasın.