Bugünkü olayların kökünü geçtiğimiz asırdaki iki cihan savaşının içeriğinde bulduğumuzdan, oraya bakarak şimdiki durumu tespit etmek gereklidir.
İran-İsrail geriliminin veya Netanyahu’nun şovunun içinde barındırdığı mesajı tek taraflı okuyamayız.
Yeni dünya düzeni kurgusu düşünülürken, üst aklın İsrail projesinin gerçekleşmesine açtığı yolu göz ardı etmeden, İran’a bugünkü saldırıyı anlamaktayız.
Birinci Dünya Savaşı, ortadan büyük küresel aktörleri çıkardı. Osmanlı Cihan Devleti dâhil, büyük devletlerin tarih sahnesinden çekilmesi, İsrail Devleti projesi için gerekli zemin olacaktı. Filistin; tek başına proje sahiplerinin baş edeceği bir durum olarak yorumlanıyordu.
Filistinlilerin elindeki topraklar azar azar elden çıkınca, ikinci etaba gerek var idi. Bunun içinde yeni kurgu tetiklenmeli idi. İkinci Dünya Savaşı İngilizlerin yeni hayali ABD’yi yeni güç olarak ortaya çıkarmakla kalmadı, hem de Orta Doğu’da ABD’nin küçük versiyonu İsrail, “devlet” olarak ortaya çıkarıldı. Amerika kıtasında yeni Anglo Sakson ve Yahudi ittifakının ortaya sunduğu ABD, Ortadoğu’da da İsrail!
Tabii ki bu iki cihan savaşı, İsrail projesi için devreye girmedi. Küresel sistem, yeni ekonomik denge oluşturacaktı ve paranın, zengin toprakların, enerjinin, silahın yeni sahipleri masada konumlanacaktı. Yahudi lobisinin ve finans dünyasının planladığı bu serüvene, İsrail projesi de paralel dizayn edildi. İsrail hayalini taşıyan aklın, her kriz dönemini ve savaş ortamını nasıl akıllıca kullandıklarını görmüyor değiliz. Tıpkı şimdiki gibi... Bir ve İkinci Dünya Savaşı, iki etabı pekiştirdi, İsrail projesi için! Peki neden, üçüncü gerilime ihtiyaç duymakta İsrail? ABD seçimlerinde, siyasi aktörleri yıllar önce belirlerken, neden bu kadar hassaslar. Obama ile istediklerini ve planlananları yapamadıkları aşikârdır. Trump’ın yıllar önce iflas eşiğinde olduğunda Yahudi finansörlerin onu bu durumdan çıkardığına dair belgeler, Rusların medyasında boy göstermekte. Acaba bugün Trump’ın bu kadar Müslüman düşmanlığı ve İsrail esiri olmasının altında bir diyet mi yatmakta? Yıllar sonra bu sorular da cevabını bulacak, hiç kuşkusuz!
Şimdilik İran’la gerilimin, İsrail için hangi yeni zemini oluşturmakta olduğuna bakalım. Ve bu kadar acelecilik, Trump döneminde bütün işleri halletme çabası olabilir mi acaba? Amerika’da; bu girdabın içinden çıkmazsa, dünyayı da ciddi krize sürüklediğini muhakkak görebilenler vardır. İsrail bu yeni küresel sistem içerisinde, tıpkı Birinci ve İkinci Cihan Savaşı sonrası kendine gerekeni alarak çıkmak istemekte! Sürekli savaş ortamında değil, Orta Doğu’da denge oluşturma çabası içinde. Bunu sadece kukla yönetimler üzerinden değil, yani perde arkasında değil, artık meydanda ve güvenliği güvence altına alınarak yapmak istemekte! İran ve Türkiye bu hayalin ciddi engelidir. İran’la açıktan savaşmayacağı ortada! Gerçi İran da, bu coğrafya için pek iç açıcı bir pozisyon sergileyemedi! Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler ile İran’ı karşı karşıya getirme çabası da, İsrail aklının ürünü olmalı! Çünkü nihai hedef, bayrağında yer alan “iki nehir arasındaki İsrail” hayalini tamamlamaktır. PKK-PYD ve sözde Kürt kozu, o sebepten İsrail’in olmazsa olmazıdır! Adım adım büyük İsrail’i tamamlamak için, şimdi sadece coğrafyayı değil, koca dünyayı ateşe vermekte...