İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde izahı güç bir tabloyla karşı karşıyayız.. Bazı sandıklardan, ilçe ve meclis üyeliği için AK Parti’ye yüzlerce oy çıkarken Büyükşehir adayı Binali Yıldırım için ‘0’ (sıfır) oy çıkmış.. Nasıl oluyor bu iş?.. Sistemli bir satır ya da hücre kaydırmayla, AK Parti’nin oyu CHP’ye, CHP’nin oyu Vatan Partisi’ne, Vatan Partisi’nin oyu da başka bir partiye yazılmış.. Dolayısıyla bazı partiler, hayatın olağan akışına uymayan oylar almışlar. (Ve bu durumu hiç yadırgamamışlar) Bazı sandıklarda neredeyse kullanılan oyların tümü geçersiz sayılmış. Dolayısıyla o sandıkta oy kullanan yüzlerce kişi, bir mahalle dolusu adam ‘aptal’ yerine konmuş. Daha neler neler. Bütün bu gariplikleri herkes tespit edebilir. Nitekim verilen kamuya açık. İnternetten girip bakabiliyorsunuz. Bu saçmalıklar karşısında AK Parti ne yapmalıydı? ‘Adam kazandı’ deyip bıraksa mıydı işin peşini? Açık konuşalım. Eğer ‘Adam kazandı’ ise elbette yapılması gereken o. Fakat hele dur bir bakalım, kazanmış mı?
Kim bu skandalı perdelemeye çalışıyorsa olağan şüpheli odur!
Sandık yolsuzluğu ortaya çıktığında elbette AK Parti seçmeni, oylarının çalınmasına tepki gösterdi. Her seçmen kendi verdiği oyun çöpe gitmediğinden emin olmak ister. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Orada ‘ammaaaan canım ne olacak ki!’ dediğiniz o bir oy var ya, Ahmet Amca’nın sırtında taşıyarak sandığa getirdiği yürüme güçlüğü çeken Emine Teyze’nin oyu. O bir oy bir başkanlık koltuğu kadar önemli. Demokrasi bu demek… Ve bu pisliğin temizlenmesi için seçmen, gerekirse yapılmasını istiyor. Bütün oyların (geçerli / geçersiz hepsi) baştan sayılması da seçenekler arasında, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi de. Kimse kusura bakmasın. İş büyük. Hâl böyleyken AK Parti içindeki AKP’lilerden garip bir defans başladı. ‘Sağduyulu davranalım’, ‘akl-ı selim egemen olsun’, ‘olgunluğu bozmayalım’, ‘icabında yenilgiyi kabul etmesini bilelim’, ‘Adam kazandı, yapacak bir şey yok’... Ya hu siz ne sinsi adamlar çıktınız arkadaş!.. Açık konuşalım. Bu skandalın üstünün örtülmesini kim istiyorsa arkasındaki olağan şüpheli de odur. Başka da söylenecek söz yok.
CHP’nin seçim kazanması da AK Parti’nin seçim kaybetmesi de iyidir
CHP; İzmir’de, Ankara’da seçim kazandı. İstanbul tartışması bittiğinde belki o da yazılacak başarı hanesine. Yani CHP seçmeni artık partilerinin, (tıpkı AK Parti gibi) seçim de kazanabildiğini gördü. Bu çok iyi bir şey... Bakın Gezi kalkışmasındaki bazı gençlerin motivasyonu da 15 Temmuz darbe girişiminin Bağdat Caddesi’nde alkışlanması da şerefine kadehler kaldırılması da hep CHP’den umudun kesilmesi nedeniyle oluyordu... Bugünün CHP’lilerini ‘darbeci’ yapan biraz da buydu... Partileri seçim kazanamıyordu... Ve yakın gelecekte kazanma ihtimalleri de yoktu... Artık biliyorlar ki ‘icabında’ seçim kazanılabilir… Bu durum, o kitleyi biraz rahatlatacaktır. AK Parti’de de tam tersi... Ne olursa olsun nasıl olsa vatandaş oy veriyor rahatlığı içinde olan bazı siyasetçiler herhalde bu tabloya bakıp, ‘seçim de kaybedilebiliyormuş’ demiş olmalılar... Lider sabahtan akşama günde 8 miting yaparken yan gelip yatanlar, millete hizmet makamının yan gelip yatma yeri olmadığını sanırım artık farketmişlerdir…